English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ Y ] / Yapamayız

Yapamayız translate Spanish

4,648 parallel translation
Yapamayız, bu insanlara zarar veremem.
No podemos, no podemos perjudicar a estas personas.
- Hiçbir şey yapamayız. - Keyfiniz bilir, ben gidiyorum.
- No podemos hacer nada.
Çekilmezseniz işimizi yapamayız!
¡ Muévase, señora, o no podemos trabajar!
- Yapamayız... - Tamam.
Solo - - solo espere un minuto.
Yapamayız.Dediklerini yapmak zorundayız.
No podemos. Tenemos que hacerlo que dicen.
Burada herkese adil davranıyoruz. Kimseye özel muâmele yapamayız.
Tenemos un sistema médico justo aquí, atendemos a cada paciente sin descriminación.
- Ne? Bunu yapamayız!
- ¡ No podemos hacer eso!
Zor bir hayat geçirdiğiniz belli ve sizi anlıyorum ama sizin gibilere satış yapamayız.
Obviamente ha tenido una vida difícil, y la compadezco, pero no podemos venderle a las de su tipo.
Arkadaşın Matt'in dediği gibi onlara geri-sikme yapamayız.
No podemos "desfollárnoslos", como diría tu amigo Matt.
İç mantık var... yapamayız!
Hay una lógica interna que... ¡ no se puede hacer!
- Yapamayız.
- No puedo.
Lukas! Olmaz, yapamayız!
Lukas, no deberíamos.
Eğer bunu ihbar edersek muhtemelen partiyi yapamayız, her şeyi komple iptal etmeliyiz.
Si lo reportamos hubiéramos cancelado la fiesta.
Bunu yapamayız.
No podemos hacer eso.
Sonsuza kadar hırsızlık yapamayız.
No podemos robar por siempre.
Bu şartlarda yapamayız.
No vamos a lograrlo en estas condiciones.
Ama bu şeyler geri dönerse, onun için hiçbir şey yapamayız.
Pero no podemos hacer nada por ella, cuando esas cosas vuelvan.
Mekanik arıza için bir sik yapamayız.
No podemos hacer una mierda con los problemas mecánicos. ¿ A dónde vas?
Yapamayız.
No podemos.
Yapamayız, kesinlikle yapamayız.
No, claro que no.
Kıyafetlerin, mobilyaların, her şeyin. Burada tutamayız, bağış da yapamayız.
Ropa, muebles, no podemos conservarlo ni donarlo.
Ayrıca Lalapalooza'da kafayı çektiğimizde de şahane zaman geçirmiştik. - Fakat hayatımızda her gün bunu yapamayız, çünkü sen ölürsün.
También lo pasamos bien cuando tomamos éxtasis en Lollapalooza... pero no hacemos eso todos los días... porque te mueres...
Bunu yapamayız.
No podemos hacerlo.
- Hayır, yapamayız!
- ¡ No, No puedo!
Maalesef, ilkin yapmak için yeterince silahımız yok. İkincisini de Bryson gibi yetenekli bir kaptana karşı yapamayız.
Por desgracia, nos superan en armamento para lo primero, y Bryson es demasiado hábil como capitán para lo segundo.
Bir iddiada bulunan her akmağa ödeme yapamayız.
Escucha.. no podemos seguir pagándole a cada idiota que haga una demanda.
- Yoksa düzgün röportaj yapamayız.
- Sí. No podemos realmente hacer una entrevista sin...
- Anthony, yapamayız.
- Anthony, no podemos.
Ne demek yapamayız?
¿ Qué quieres decir con "No podemos"? Mirala.
- Yapamayız.
- No podemos.
Bunu şimdi yapamayız.
No podemos hacerlo.
- Bunu yapamayız.
- No podemos pedirla.
Ama... Düşündüğüm gibi bunların hiçbirini yapamayız.
Sin embargo... como pensaba... no podemos hacer todo eso.
- Bunu yapamayız efendim.
Señor, no podemos hacer eso.
Diğer insanlarda olup da bizde olmayan bir şeyler vardır. Onlar düzen kurup huzurla gelecek güzel günlerin hayalini kurabilir ama biz yapamayız.
Algo que no tenemos y que los demás sí... que los hace establecerse y encontrar la paz... soñar con una vida mejor...
Biz Yapamayız. Bölgede devriye geziyor olmamız gerekiyor çünkü.
Somos 12 patrullando la región.
Ve avukatı olmadan hiçbir şey yapamayız, adam gibi bir avukat, ve pazar günü bulamayız öyle biri.
Y no podemos hacer nada hasta que él tenga un abogado, un abogado penalista adecuado, y no conseguiremos uno en domingo.
İşlemleri elimizden geldiğince hızlandırırız Bayan Ward ama... cenazeden önce ödeme yapamayız.
Vamos a acelerar los trámites todo lo posible, Sra. Ward, pero... no puedo prometer el pago antes del funeral.
Korkarım yapamayız.
- No se puede hacer. - ¿ No?
- Adamı kovayım mı? - Yok, bunu yapamayız.
Puedo hacerlo, puedo hacerlo.
Demek istediğim, başkasının paylaştığı şey hakkında yorum yapamayız.
Digo que no puede hacer comentarios sobre lo que otro está compartiendo.
Evet, bu konuda bir şey yapamayız.
Sí. Pero no podemos hacer nada al respecto.
Ne söylediklerini duymak istiyorum. Yapamayız.
No podemos.
Şu an bunu yapamayız.
No podemos hacer esto ahora.
Burada yapamayız.
Aquí no se pueden hacer.
Ama sonra kız arkadaşı girdi içeri Bunu yapamayız.
Entonces llega su novia... mientras lo estamos haciendo.
Gerek yok, o iyi judo yapar Biz orada bir şey yapamayız
- No, él puede. Le estorbaríamos. - Mejor di que tienes miedo.
- Yapamayız.
No podemos.
Yapamayız.
No podemos, Willy.
- Böyle bir şey yapamayız.
No podemos.
Geçmişte olanlar için bir şey yapamayız. Yalnızca şu an olanlara odaklanmalıyız.
Nosotros no detenemos lo que ya ha pasado.

© 2017 - 2024 Translate.vc | translate.vc.com@gmail.com