Yapamaz mıyım translate Spanish
721 parallel translation
- Yapamaz mıyım?
- ¿ Que no?
Yapamaz mıyım?
¿ Por qué no?
- Yapamaz mıyım?
¿ Tu crees?
Yapamaz mıyım?
¡ Tu crees!
- Yapamaz mıyım sanıyorsun?
- ¿ No me crees?
Başka bir şey yapamaz mıyım ahbap?
¿ No puedo hacer otra cosa?
eğer Dr.Harstone rapor verirse yaparım... sağlığım için, yapamaz mıyım?
Sí, si el Dr. Harstone lo recomienda por el bien de mi salud, ¿ verdad?
- Yapamaz mıyım?
- ¿ Que no puedo?
Başka bir şey yapamaz mıyım? Bir kaç saat geçirmek için diyorum?
Entonces, ¿ Cómo podemos matar un par de horas antes de ir a dormir?
Girip kendime kahve yapamaz mıyım?
¿ Puedo entrar a hacerme un café?
- Çalışma yapamaz mıyım yani?
Después se lava uno, y listo, ¿ no está prohibido, no?
Senin için başka bir şey yapamaz mıyım?
¿ Puedo hacer algo más por ti?
Hayatım, nefreti unutmalıyız. Nefret etmeye devam edersen planladığı şeyi yapamaz.
Querida, debemos dejar de odiar.
Bir şeyler yapamaz mıyız?
¿ No podemos hacer algo?
Bir şey yapamaz mıyız?
¡ Madeleine!
Kağıttan uçurtma gibi bir şey yapamaz mıyız?
¿ No podríamos echar a volar una cometa?
- Onunla ilgili bir şey yapamaz mıyız?
- ¿ Qué hacemos con él?
Mutluluğumuzu bozmadan başka gösteri yapamaz mıyım? Tabii ki yapabilirsin.
Esto podría convertirse en un hábito.
Yapamaz mıyız?
¿ No podemos?
Efendim, şunu sekiz ay yapamaz mıyız Noeli atlattırsanız bana?
¿ No pueden ser 8 meses, hasta pasadas las Navidades?
Ne yani, aynı anda hem aile kurup hem de rejisörlük yapamaz mı?
¿ No puedes formar una familia y también ser directora de escena?
Acaba şey yapamaz mıyız...
Bueno, pero si creyera que...
Bunu daha önce yapamaz mıydın? Senin kornan yok mu?
- Tú y tu carro.
Bu akşam yapamaz mıyız peki?
¿ No podría ser esta noche?
- Birşeyler yapamaz mıyız?
- ¿ Qué haremos?
Şöyle yapamaz mıyız peki?
- Pero perderá el trabajo. - Tengo que encontrar la manera de solucionarlo.
Bir şeyler yapamaz mıyız?
¿ No deberíamos hacer algo?
Yapamaz mıyız?
- ¿ No le parece?
Evde resim yapamaz mısın Riri?
¿ Y no podrías pintar en casa?
Tam aksine general, aşk öyle bir kargaşadır ki zavallı kurban, ruhi bunalım, hastalıklı bir tutku ve gururla bir sahiplenme arasında seçim yapamaz.
Es un estado en que se confunden... espiritualidad, deseo carnal y afán de posesión.
Oscar'ın yardımıyla, senaryonun kötü ve seninde çekim yapamaz durumda olduğunu söyleyebilirim.
Con la ayuda de Oscar, puedo hacer correr por ahí que tu guión era de lo peor y que tu no estabas ni en condiciones de rodarlo
- Çocuk yapamaz mıyız?
- Tengamos un hijo.
Bir dakika saygı duruşu yapamaz mıyız?
¿ Podemos guardar un momento de silencio?
- Yapamaz mıyız?
- Eso nos beneficiaría.
Yiyeceksiz, uykusuz ve sadece biraz su ile... yaşayabilirsiniz, yapamaz mısınız?
Habéis comprobado que se puede vivir sin comida, sin dormir... y con sólo unos sorbos de agua, ¿ verdad?
Buralara iniş yapamaz mıyız?
¿ No podríamos aterrizar aquí?
Albay, Albay, bütün hayatım bu ormanda geçti sizi temin ederim buralardaki hiçbir hayvan bunu yapamaz.
Coronel, pasé toda mi vida en estos bosques, y puedo garantizarles que ningún animal podría hacer eso.
Bir kölenin yaptığını yapamaz mıyız?
- ¿ Nosotros no podemos y un esclavo sí?
O rengi için bir şey yapamaz, fakat ben yaparın ve yapacağım.
Ella no puede evitarlo. Pero yo sí. Y lo haré.
Tüm şartlar mükemmel olmadıkça üretim yapamaz mıyız yani?
¿ No puede hacer su trabajo a menos que las condiciones sean perfectas?
Bir kez olsun, birisi için iyi bir şey yapamaz mıyız?
Por una vez, podíais hacer algo por alguien.
Yani, daha makul bir anlaşma yapamaz mıyız mesela saat 2 ya da 3 gibi?
Ahora, escucha tu, ¿ estás loco? Nuestro conjunto no empieza hasta las 11 : 00.
- Hayır. - Yapamaz mıyız?
¿ De el borde del cráter?
Kıza zarar vermeden yapamaz mıyız?
¿ Dónde está? ¿ Lo dejaste en el coche?
Haydi ama çocuklar, bunu hep birlikte yapamaz mıyız?
No se os ocurra empujarme.
Ben her zaman düşmanlarımla anlaşma yapmak istemişimdir. Bir anlaşma yapamaz mıyız?
Siempre estuve dispuesto a negociar con el enemigo.
Başka bir şekilde yapamaz mıyız?
¿ No podemos hacerlo de otra manera?
Onları durduracak bir şeyler yapamaz mıyız?
¿ No podemos pararlos? ¿ No podemos hacer nada?
Bağış yapamaz mıyız?
Hagamos una donación.
- Bunu da senden başka kimse yapamaz. - Nasıl yapacağım peki?
- a menos que von Grunen es traído de vuelta y puede hacerlo.
Şimdi, ya bizim keşif ekibi ve detektörlerimiz çalışmıyor ve tüm ekip güzelliklerden başları dönmüş ve dikkatsizler, ya da kendime görev yapamaz raporu vermem lazım.
O nuestras sondas y detectores no funcionan como deberían y estamos todos intoxicados por tanta tranquilidad y belleza, o me declaro incapacitado para esta misión.
yapamam 3103
yapamıyorum 389
yapamaz 108
yapamadım 122
yapamazsın 482
yapamazsınız 119
yapamayız 200
yapamayacağım 77
yapamazdım 44
yapamazlar 48
yapamıyorum 389
yapamaz 108
yapamadım 122
yapamazsın 482
yapamazsınız 119
yapamayız 200
yapamayacağım 77
yapamazdım 44
yapamazlar 48