English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ Y ] / Yüzbaşım

Yüzbaşım translate Spanish

2,778 parallel translation
Kurmay yüzbaşım, ordunun bu konudaki görüşleri neler?
Sr. capitán, ¿ cuál es el punto de vista del ejército sobre esta situación?
Komiserim, özür dilerim Yüzbaşım!
¡ Comisionado, Señor! ¡ Perdón, Capitán Jefe, Señor!
Ben varım, yüzbaşım.
Apoyo eso, Capitán.
Yüzbaşım.
Capitán.
Yüzbaşımız hemen ilerlememizi emretti.
Nuestro capitán nos ordena avanzar inmediatamente.
Yüzbaşım, birkaç çim saha meraklısı daha var.
Hey, capitán, parece que tenemos algunos frikis más.
Yüzbaşım bu bir ilüzyon!
¡ Capitán! ¡ Es una ilusión!
O zevk bana ait Yüzbaşım.
Capitán.
Yüzbaşım, paylaştıralacak cephane kalmadı.
no tenemos suficientes municiones para repartir.
Yüzbaşım?
¿ Capitán?
Günaydın Yüzbaşım.
� Buen d � a capit � n!
Size güveniyorum Yüzbaşım.
Confio en usted capit � n.
Başka bir yere nakletmişler Yüzbaşım!
¡ Ellos deben habersela llevado! ¡ Capitán!
Lütfen inanın Yüzbaşım.
¡ Capitán! Por favor créame.
Yüzbaşı Jefferson'a yardım etmeye çalışıyoruz.
Intentamos ayudar al teniente Jefferson.
O silahı ben alayım Yüzbaşı.
Tomaré esa arma, capitán.
Yüzbaşı Typho, sanırım laboratuvarın tam üstünde duruyoruz.
Capitán Typho, me parece que nos encontramos justo encima del laboratorio.
Yüzbaşı, hazır mısınız?
Capitán, ¿ está preparado?
Yüzbaşı, saldırı altında mıyız?
Capitán, ¿ estamos siendo atacados?
Sanırım Yüzbaşı gitti.
Creo que el capitán se fue.
Bu bir çeşit şaka mı Yüzbaşı?
¿ Es algún tipo de broma Capitán?
Anladığım kadarıyla Yüzbaşı Wilder ile kadim meslektaşlarsınız.
Creo que usted y el capitán Wilder son viejos conocidos.
Meslektaşım Mark Baker ile tanıştığını hiç sanmıyorum, bu da Yüzbaşı Wilder.
No creo que conozcas a mi colega Mark Baker, y él es el Capitán Wilder.
Haklısın, Cutter'ın yerine, aynı Yüzbaşı Wilder gibi biri lazım bana.
Tienes razón, voy a necesitar a un hombre como el Capitán Wilder para reemplazar a Cutter.
Yüzbaşı Raydor size anlattı mı?
Y no tenía un arma. Empecemos a buscarla.
Sizden daha rütbeli birinden bunu daha önce duydum, yüzbaşı, Gereken biligileri almalıyım.
Bien, tuviste un amorío, ¿ con quién?
Ally Moore'la biri görüşecekse, o ben olacağım. Yüzbaşı ekibinizden birini korumak İstemenizi kesinlikle anlıyorum.
- Si hubiera llamado a la Central... y me dicen que me estoy entrometiendo con otro caso, me detendrían de seguir investigando por mi cuenta.
Ben inandım, Yüzbaşı Raydor'da öyle.
- ¿ Usaste esos chocolates para entrar?
Yeterince açık mı, Yüzbaşı?
¿ Me he explicado con claridad, capitana?
Meslek ahlakımın bu şekilde sorgulanmasına izin vermeyeceğim, özellikle tek istediğim olay yerini uygun şekilde araştırmak için Yüzbaşı Rehder'den kırmızı bandını birkaç metre sola çekmesini istemekken.
No permitiré que mi conducta profesional sea cuestionada de esta manera, especialmente cuando todo lo que le he pedido a la Capitana Raydor... es simplemente que mueva su cinta roja unos metros a la izquierda... para poder empezar a buscar a un asesino como es debido.
Sakin olun Yüzbaşım.
¡ Tranquilo, Capitán!
Efendim, adamlarımızdan biri Yüzbaşı Wu'yu Gu'nun odasına girerken görmüş.
Señor... Uno de nuestros hombres... acaba de ver al Capitán Wu entrando en la habitación de Gu.
Yardımınıza ihtiyacım olursa, bunu sizden isterim yüzbaşı. Teşekkür ederim.
Cuando necesite su ayuda, la pediré, Capitán.Gracias.
Takımınızda siz, Yüzbaşı Carter ve...
Estará formado por usted, la capitán Carter...
Yüzbaşı gidip Daniel'a yardım edin.
Capitán, ayude a Daniel.
Umarım ne yaptığınızı biliyorsunuzdur, Yüzbaşı.
Espero que sepa lo que hace, Capitán.
Teğmen mi, Yüzbaşı mı? Bu siktiğimin Cornelia'sında, kim insanları intihar gibi görevlere gönderiyor ki?
¿ Un teniente, un capitán... esa puta de Cornelia que envía a la gente a misiones suicidas?
Üstelik yüzbaşı olarak başlayacağım.
Y además iré como capitán.
Yüzbaşı, birkaç dakikanız var mı?
Capitán, ¿ tiene un minuto?
Evet yüzbaşım.
Sí, capitán.
Kayıplarımız ne durumda Yüzbaşı?
¿ Cuales son nuestras pérdidas, Capitán?
Yüzbaşı Fargette için fotokopi hazırlayacak zamanım olmadı.
No he hecho fotocopias para el comandante.
Yüzbaşı Paxton'un komuta subayıyla konuşacağım.
Debo ir a hablar con el oficial al mando de la teniente Paxton.
En sonunda Yüzbaşı Paxton'ın kan testini tamamlamayı başardım.
Así que, finalmente termine las muestras de sangre del teniente Paxton.
Yüzbaşı Raydor size anlattı mı?
¿ La Capitana Raydor habló con usted?
Ben inandım, Yüzbaşı Raydor'da öyle.
Yo lo estaba, y también el Capitán Raydor.
Yüzbaşı, B mıntıkasındaki adamlar ne âlemde?
¿ cómo están los muchachos del Sector B?
Ben vardım. Banknot, Güve Adam, Yüzbaşı Metrapolis... Kukuletalı Adalet, İpek Hayalet ve tabii Komedyen.
Éramos yo, Dollar Bill, Mothman Captain Metropolis, Hooded Justice Silk Spectre y el Comedian.
Bu sol yumruk Yüzbaşı İtilaf'ı devirmişti hatırladın mı?
Este gancho izquierdo noqueó a Captain Axis. - Sí.
Onu kurtarmaya çalıştım. Onu ben öldürmedim, Yüzbaşı.
yo solo traté de salvarla, no la maté, teniente.
Sen yanımdan ayrıldıktan sonra Yüzbaşı Smith ve bakanlık görevlileri geldi ve ne yaptığımı göstermemi istediler.
Luego de que se fue, volvieron el capitán Smith y los de Asuntos Internos, y me hicieron mostrarles lo que estaba haciendo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]