English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ Y ] / Yüzbaşı yar

Yüzbaşı yar translate Spanish

147 parallel translation
Yarbay Riker, Yüzbaşı Yar.
Comandante Riker, Teniente Yar.
Ben Yüzbaşı Yar. Gözlem salonundayım.
Teniente Yar en sala de observación.
- Güvenlik şefim nerede? Bana Yüzbaşı Yar'ı bağlayın!
- ¡ Busquen a la Teniente Yar!
Data, git ve Yüzbaşı Yar'ı Revire götür.
Vaya a por ella y llévela a enfermería.
Yüzbaşı Yar?
¿ Teniente Yar?
Geminin geri kalanında bir sürpriz yok, Yüzbaşı Yar.
La nave no esconde ninguna sorpresa, Teniente Yar.
Yüzbaşı Yar, itiş hızında bir çekme için, Stargazer'a bir yapısal analiz yapın.
Tte. Yar, realice un análisis estructural del Stargazer antes de remolcarlo.
Ya silahları, Yüzbaşı Yar?
¿ Armamento, Teniente Yar?
Yüzbaşı Yar'ın... kafası karışmış.
La Teniente Yar está... confusa.
Bu sorulara katlanıyorum Yüzbaşı Yar, çünkü bu geminin bizi Parlamento'ya götürmesine ihtiyacım var.
Teniente Yar, le tolero esas preguntas porque necesito esta nave para llegar a Parlamento.
Büyük bir yemekti Yüzbaşı Yar.
Fue una comida muy larga.
- Yüzbaşı Yar, Kargo Hangarı 1'den arıyor.
- La teniente Yar desde carga uno.
Bunu Yüzbaşı Yar'ın yapması mümkün olabilir mi Kaptan?
¿ Sería posible que Io hiciera Yar, capitán?
Sıradışı Yüzbaşı Yar'ı bile mi?
¿ Incluso a la increíble Yar?
Yüzbaşı Yar'a şahsi veda mı da sunabilir miyim?
¿ Puedo extender una despedida personal a Yar?
Yüzbaşı Yar'ı incitirler mi?
¿ Harán daño a Yar?
Yüzbaşı Yar fiziksel olarak çok çekici.
Yar es muy atractiva.
Ben de Yüzbaşı Yar için endişeleniyorum efendim.
Y también me preocupa Yar.
Asıl gereken Yüzbaşı Yar'ın bir görüntüsü, sağlıklı ve...
Y Io que yo quiero es una imagen de Yar, sana y salva.
Şimdi, Lutan, cesurca bir hareketle Yüzbaşı Yar'ı bizden aldın.
Escuche, Lutan. Nos ha arrebatado por la fuerza a Yar.
O zaman efendim, Yüzbaşı Yar'ı görebilme kibarlığını istiyoruz.
Entonces, la cortesía de ver a Yar.
Yüzbaşı Yar size bu gece geri verilecek. Sizin şerefinize hazırlanmış bir ziyafette.
La teniente Yar le será devuelta esta noche en un banquete que he preparado en su honor.
Yüzbaşı Yar'ı getirin.
Traed a Yar.
Eğer Yüzbaşı Yar'ın bu gece geri verilmesini rica etmek istiyorsanız... hepimizin önünde, şeref bundan tatmin olacaktır.
Si está dispuesto a pedir la devolución de la teniente esta noche delante de todos, el honor será satisfecho.
Ve şimdi, saygı ve hürmet duyduğumuz... atalarınızın törelerine göre, burada, barış içinde, Yüzbaşı Yar'ın geri verilmesini talep etmek için bulunuyorum.
Y ahora, de acuerdo con sus costumbres ancestrales, que honramos y respetamos vengo en paz, para pedir la devolución de la teniente Yar.
Yüzbaşı Yar'ın, benim birincim olmasını istiyorum.
Quiero a la teniente Yar como mi favorita.
O zaman size, anlaşma da, aşı da ve Yüzbaşı Yar da yok!
¡ Entonces no tendrán tratado, ni vacuna, ni teniente Yar!
Yüzbaşı Yar'a yapılan meydan okuma konusunda bilgilendirildik... ve çatışmaya hazır konumda bekliyoruz.
Nos han informado del desafio a la teniente Yar y estamos listos para combate día y noche.
Lutan, neden Yüzbaşı Yar'a bu kadar takmış durumdasın?
Lutan, ¿ por qué estás tan obsesionado con la teniente Yar?
Yüzbaşı Yar'a savaşmasını emredeceğim.
Ordenaré a la teniente que luche.
Yüzbaşı Yar'ın onları Lutan'ın eşine karşı dövüşte kullanması açısından.
Desde el de la teniente Yar usándolas en combate contra la esposa de Lutan.
Kaptan'da Yüzbaşı Yar'ın hayati tehlike yaşaması halinde, gemiye ışınlanmasını istediğini çok açık olarak belirtti.
la teniente Yar deberá ser transportada a salvo, si su vida corre peligro.
- " Yüzbaşı Dreyfus yarın sabah 9 : 00'da..... genelkurmay müdürlüğünde bulunacak.
- ¿ Qué es, querido? - " El Cap. Dreyfus comparecerá mañana, 9 : 00, en la oficina del jefe del estado mayor.
Doğrusu yarın Yüzbaşı Tim'le çok önemli bir mevzu var. Ondan sonra bir yıllığına her şey hallolacak.
Bueno, la verdad es que tengo un asunto muy importante mañana con el capitán Tim que me solucionará el resto del año.
Yarın emekli olacağını unutmuyor musun yüzbaşı?
Olvidas que te retiras mañana, capitán.
Yarın sabah, Yüzbaşı Lance ile beraber devriye birliğindesin.
Patrullarás mañana por la mañana con el Capitán Lance.
Yüzbaşı, yarın için onları tasarruf ediyor.
El capitán las guarda para mañana.
Yüzbaşına yarına kadar dönmeyeceğimi söyledim.
Le he dicho al capitán que no volveré hasta mañana.
Yüzbaşı geceye kadar yarıp çıkabileceğimizi söyledi.
El capitán dijo que es posible que por la noche rompamos el cerco.
Yarın gece yüzbaşıyla Operada olacağız.
Mañana por la noche estaré de servicio en la ópera.
İyi geceler, Yüzbaşı Brandt. Yarın yeni hayatında uyanacaksın
Mañana despiertas a una nueva vida :
Yüzbaşı Dickinson, askerleri 2 gruba ayır. Yarısı nehirden aşağı doğru 10 kilometre gidip, iz arasınlar.
Capitán Dickinson, divida su patrulla... y envíelas en direcciones opuestas al río para buscar alguna señal.
Şimdi, mahkemeden, Yüzbaşı Shattuck'ın kaypakça ortaya sunduğu yarı gerçeği kabul etmeyip,.. ... bütün gerçeği vurgulayan, Bayan Beecher'ın öyküsünün geri kalanını anlatmasını istiyorum.
Le pido al consejo que no acepte... la reticencia que el capitán Shattuck ha presentado con tanta astucia... y que exija toda la verdad... dejando seguir el relato a la Srta. Beecher.
- Yarın yüzbaşı. Yarın olsa ne olur?
- Mañana, capitán, que sea mañana.
Yüzbaşı MacDanial yarın sabah bir devriye çıkaracak ve onları toplayacak.
El Cap. MacDaniel irá con una patrulla a buscarlos mañana.
Günlerce mi? Yüzbaşının yarın ki partisine gidemezsek ne olacak?
Si esto estropea la fiesta del capitán, no sé qué soy capaz de hacer.
Yüzbaşı Leech yarın sabah 7 : 00'de tam bir inceleme istiyorum.
Capitán Leech, quiero una inspección completa mañana a las 7 : 00 de la mañana.
Hangi taraftasınız bilmiyorum, Yüzbaşı... ama bahse girerim adamlarınızın yarısının umurunda bile olmayacak.
No sé de qué lado estáis, pero a muchos de vuestros hombres no les importa.
Kocam ve hiç mağlüp olmamış dünya ağır siklet amatör şampiyonu, Yüzbaşı lvan Drago, antrenörü ile beraberAmerika'ya geldi. Burada uluslararası bir sporcu ve iyi niyet elçisi olarak yarışacak.
Mi marido y gran campeón mundial invicto de los pesos pesados amateur, el capitán Ivan Drago, ha venido a América con sus preparadores a competir como deportista internacional y a ser embajador de buena voluntad.
Yüzbaşım dinleyin. Bu testi yarın geçeceğim. ve bu lanet deliği terk edeceğim.
Escuche, capitán, voy a aprobar ese examen, y me voy a ir de este hoyo y realizaré trabajos de importancia para la seguridad nacional.
Ve Güvenlik Subayım, Yüzbaşı Natasha Yar.
Y mi oficial de seguridad, la teniente Natasha Yar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]