Zor olmalı translate Spanish
2,567 parallel translation
Karar vermek zor olmalı.
Es una decisión difícil. Supongo.
- Bunu ayıkken söyleyebilmek oldukça zor olmalı.
Debe haber sido difícil decirlo con cara seria. Sí.
Oscar, bunu izlemek senin için zor olmalı.
Oscar, esto debe de ser difícil para ti, ver cómo acaba esto.
Ailenin burada olmaması zor olmalı.
Debe ser difícil estar aquí sin tu familia.
Her zaman başarılarını hak etmediğini düşünüyor olmak, çok zor olmalı.
Debe ser muy difícil sentir siempre que no mereces tus éxitos.
Tam zamanlı işlerde çalışırken okula devam etmek zor olmalı.
Debe ser difícil estudiar con un trabajo de tiempo completo.
Onu bu şekilde görmek senin için çok zor olmalı.
Debe ser duro para ti verlo así, colega.
Yani velayeti paylaşmak ve sen yanlarında yokken ne kadar acı çektilerini bilmek senin için zor olmalı.
Supongo que debe ser difícil para tí, compartir la custodia y saber cuanto sufren cuando no estás con ellos.
Bu çok zor olmalı.
Oh, bueno, eso puede ser desafiante.
İki yerde birden olmak zor olmalı, değil mi?
Es un poco difícil estar
Ama o, "Kimse senin içini bilmiyor. Çok zor olmalı demiş" ve eklemiş "Hayalet gibi yaşamak zordur."
" Debe ser difícil que nadie sepa quién eres realmente.
Evet, tahmin edebiliyorum. Zor olmalı.
Sí, lo sé, es difícil.
Senin için bu çok zor olmalı.
Bueno, eso tuvo que ser muy difícil para ti.
Bir Atriana aşık olmak senin için zor olmalı.
Debe ser duro para ti... estar enamorada de un atriano.
Tabii ki, bu senin için çok zor olmalı.
Por supuesto, esto debe ser muy duro para usted.
Mary'nin evleneceğini duymak senin için çok zor olmalı.
Debió ser tan duro para ti, que con Mary casándose...
Bizimle bile çok zorlandı adam, ailede iki lezbiyen Lasse için zor olmalı.
Debe ser duro para Lasse tener dos bolleras en la famiia. Ya le costó aceptarnos a nosotras.
Çok zor olmalı.
Ha debido ser nuy duro.
Böyle bir anneyle büyümek zor olmalı.
Debe haber sido duro, crecer con una madre como esa.
Ashley, buraya gelip benimle konuşmak senin için oldukça zor olmalı, bunu takdir ediyorum. Ama gidip senin adına konuşmamın uygun olacağını sanmıyor...
Ashley, lo aprecio, fue probablemnte muy duro para ti venir y hablar conmigo hoy, pero no creo que sea muy apropiado meterme..
Kurtarıcı'nın ayakkabılarını giymek zor olmalı.
Debe ser difícil ocupar los zapatos de El Exitoso.
Burada çalışmak zor olmalı.
Debe ser difícil trabajar aquí.
Ailen için zor olmalı.
Debe hacerlo más duro para tus padres.
Bu senin için zor olmalı.
Debe ser difícil para ti.
Bu çok zor olmalı
Viejo, esto tiene que ser difícil.
Çocuklarını büyütürken çok zor olmalı.
Debe ser difícil cuando tus hijos crecen.
Senin için zor olmalı. Her gün kalk evden çık ve yaptığın şeyi yapmaya git.
Debe ser difícil para ti, tío, levantarte cada día, salir y hacer lo que haces.
Böyle şeyleri görmek zor olmalı.
Eso debe haber sido algo difícil de ver.
Zor olmalı.
Eso debe haber sido difícil.
Son sınıfların rehber öğretmenliği çok zor olmalı.
Debe ser difícil estar a cargo de un grupo que se va a graduar.
Senin için zor olmalı, Dean.
Debe ser difícil para ti, Dean.
Bu durum diğer kızlar için zor olmalı.
Debe ser difícil para las otras chicas.
Oğlunu görememek zor olmalı.
Debe ser realmente duro, eso de que no puedas ver a tu hijo.
Dışını çiğnemek zor olmalı.
Es probablemente muy masticable en el exterior.
Zor olmalı, annemler 20 yıldan sonra boşandı.
Ha debido de ser duro. Mis padres se divorciaron después de 20 años.
Yine de senin için zor olmalı sene ortasında üniversite danışmanını kaybetmek.
Aún así, tiene que ser mucho para ti, ya sabes, perder a tu consejero universitario en mitad del año.
George,... kızını tek başına yetiştirmen oldukça zor olmalı.
George, debe ser difícil criarla por tu propia cuenta.
9 numaralı jüri üyesi, sizin için vatandaşlık görevinizin konseptini anlamak zor olmalı.
Puede ser difícil para usted, jurado nueve, como banquera, entender completamente el concepto de cumplir con el deber ciudadano.
Bu onun için çok zor olmalı.
Debe ser muy duro para ella.
Bu düşündüğümden de zor olmalı.
Esto es más difícil de lo que pensé.
Gittiği zaman zor gelmiş olmalı.
Debió haber sido duro cuando se fué.
Onun, Olivia'ya olan tutkusunu izlemek zor gelmiş olmalı.
Debió resultarte duro ver su obvio cariño por Olivia.
Soruşturmadan dolayı zor günler geçiriyor olmalısın.
El juicio debe ser estresante.
Birini 10 kere bıçaklamak bile zor, ama 71... Tamamen tükenmiş olmalı.
Es bastante difícil apuñalar a alguien 10 veces 71 lo habría agotado por completo.
Senin için biraz zor olmalı.
No es para nadie.
Bu bizim önceliğimiz olmalı, ancak söylendiği kadar zor.
Esa debe ser nuestra prioridad, por muy duro que pueda sonar.
Oldukça zor bir gün geçirmiş olmalısınız.
Todos hemos tenido un día movido.
Onun için zor olmuş olmalı.
Pobre de ti. Debes sentirte terrible.
Emily, ne olduğunu saklamak senin için çok zor olmuş olmalı. Bana gerçeği söylersen, seni ne olursa olsun sevmeyeceğimi düşünmek.
Emily, todo esto ha debido de ser muy duro para ti, ocultar quién eres, pensar que si me decías la verdad, ya no te querría...
Oldukça zor durumda olmalı.
Va a ser difícil.
Oldukça zor bir iş olmalı.
Guau. Ese debe ser un trabajo realmente duro.