Çıkmalıyım translate Spanish
1,126 parallel translation
Çıkmalıyım.
Tengo que salir.
Buradan çıkmalıyım!
¡ Tengo que salir de aquí!
Çıkmalıyım!
¡ Vete de aquí!
- Son postayı kaçırmamak için hemen yola çıkmalıyım.
Tendré que darme prisa si quiero alcanzar el último correo.
Şu anda konuşamam, yukarı çıkmalıyım.
No puedo hablar ahora. Tengo que ir arriba.
- Buradan çıkmalıyım.
- Debo salir de aquí.
Çıkmalıyım, eve gitmek istiyorum!
{ \ cHFFFFFF } iSocorro! iQuiero salir! { \ cHFFFFFF } iDejadme salir!
Dışarı çıkmalıyım!
¡ Tengo que salir de aquí!
Buna dayanamıyorum, dışarı çıkmalıyım yoksa bayılacağım.
¡ Ya basta, no lo soporto más...! Si no salgo, me voy a desmayar...
- Buradan çıkmalıyım.
Tengo que salir de aquí.
Buradan çıkmalıyım!
¡ Yo me largo!
Bu akşam saat sekizde dışarı çıkmalıyım.
Hoy a las ocho quiero salir.
- Hayır, teşekkürler yola çıkmalıyım.
- No puedo, gracias, estoy manejando.
Oraya kendim çıkmalıyım.
Debo ir yo.
- Buna karşı çıkmalıyım...
- Debo decir... - ¡ Suficiente!
- Hemen buradan çıkmalıyım.
- Tengo que salir de aquí.
Yola geri çıkmalıyım.
Tengo que regresar a la carretera.
Buradan çıkmalıyım.
Tengo que salir de aquí.
Artık yola çıkmalıyım...
Debería irme.
- Çıkmalıyım.
Simplemente se pueda.
Belki de araba satıcıları gibi giyinip reklamlara çıkmalıyım.
Quizás me consiga unos pantalones a cuadros y haga comerciales de trasnoche.
Artık yola çıkmalıyım.
Tengo que irme.
Buradan çıkmalıyım.
Me tengo que ir de aquí.
Buradan çıkmalıyım!
Tengo que salir de aquí.
- Hayır, yukarı çıkmalıyım.
- No, tengo que subir.
Buradan çıkmalıyım. Beni dinle.
Tengo que salir de aquí.
Buradan çıkmalıyım. - Üsten ayrılamazsın.
- Necesito tu ayuda, debo irme.
Ortaya çıkmalıyım, yoksa sevdiğim bir kişi acı çekecek.
Debo decir quién soy o un ser querido mío sufrirá.
Dışarı çıkmalıyım.
Tengo que salir.
Dışarı çıkmalıyım.
Tengo que salir de aquí.
Dışarı çıkmalıyım bir an önce aklımı oynatmadan
Tengo que salir antes de perder el control
Dışarı çıkmalıyım.
Si consigo llegar al exterior.
Bu lambadan çıkmalıyım.
Tengo que salir de la lámpara.
Buradan hemen şimdi çıkmalıyım.
Tengo que salir de aquí ahora mismo.
Dışarı çıkmalıyım.
Tengo que irme.
Turuma çıkmalıyım,
Mejor hago mis cosas.
Buradan çıkmalıyım.
Tengo que salir de acá.
Şey... şey, ben çıkmalıyım.
Pues yo voy a salir.
Acilen karaya çıkmalıyım, Kaptan! Arkadaşım tehlikede.
Tengo que regresar a Egipto.
Bayan Troi, izinsiz olarak Köprü'de bulunmanıza karşı çıkmalıyım.
Sra. Troi, no está autorizada a entrar en el puente.
Bu gemiden çıkmalıyım.
Necesito salir de esta nave.
- Ben de çıkmalıyım.
Yo me tengo que ir también.
Sanırım ben de tartıya çıkmalı ve geleceğin Bayan Chambers ile ilgili beklentilerini öğrenmeliyim.
Creo que debería ponerse en y ver lo que depara el futuro para mí.
Buradan çıkmalı ve onunla alakalı gerçekleri yazmalıyım.
Tengo que salir para escribir la verdad sobre él.
- Ben de çıkmalı mıyım,?
- Tengo que ir, también?
Eğer bir şeyler yapmak istiyorsak bununla başa çıkmalıyız, tamam mı?
Si queremos sacar algo de esto, tendremos que acostumbrarnos, ¿ no?
Ona arka çıkmalıyım.
Tengo que recuperarlo.
Tanrım burdan çıkmalıyız.
Oh Dios! Tenemos que salir de aquí!
Evden mutlaka çıkmalıyım.
Tengo que salir de aquí.
Hemen evden çıkmalıydım.
Tenía que irme. y rápido.
- Bayım, bayım dışarı çıkmalısınız, dışarı bayım.
- Mueva el trasero y consígame un...