English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ Ö ] / Öbür gün

Öbür gün translate Spanish

394 parallel translation
... ve o işleri öbür gün evlenebilmemiz için ayarladı!
... y arreglado de este modo, ¡ podemos casarnos pasado mañana!
Evet, öbür gün.
Sí, pasado mañana.
Öbür gün Amerika'ya dönüyorum.
Pasada mañana vuelvo a Estados Unidos.
Yarın öbür gün ölsen benim halim ne olur?
Si la palmaras mañana, ¿ qué sería de mí?
Aslında, eğer öbür gün gidiyor olmasaydım sizi kendim götürürdüm.
Pues sí, conozco a varios que podrían. Lástima que tenga que marcharme pasado mañana. De lo contrario, les acompañaría yo mismo.
Öbür gün beni son kez görmene izin verecekler.
Pasado mañana, te dejarán verme por última vez.
- Öbür gün.
¿ Cuándo tienes que volver?
- Yani yarın öbür gün bombalarında kullanacaklar.
Para que puedan devolverlo metido en bombas.
Öbür gün.
¡ Pasado mañana!
Bak, öbür gün teyzen bizi konuk ediyor.
Pasado mañana tu tía da una recepción.
Yarın ya da öbür gün götürürüz.
Tenemos que hacerlo, mañana o pasado.
Ya da öbür gün.
O pasado.
Ben yarın, öbür gün ve ondan sonraki gün ne yapacağımı biliyorum.
Mary, ya sé lo que voy a hacer mañana y pasado, y al otro y al siguiente y al año que viene.
Ben yarın, öbür gün ve ondan sonraki gün ne yapacağımı biliyorum.
¿ Ir un par de veces al año en viaje de negocios a Nueva York? ¿ Tal vez incluso a Europa?
Öbür gün ayağa kalkar.
Pasado mañana ya estará bien.
Hatlar bir gün açık, öbür gün kesik. 35 mil güney... Buralarda kiralık ahır var mı?
Un día está el poste y al siguiente... 35 millas... ¿ Hay aquí alguna posta?
Yarın olmadı öbür gün.
Mañana mejor que pasado mañana.
Buraya yarın da geleceğim, öbür gün de... her gün geleceğim.
Volveré, no dejaré de venir... por nada del mundo.
- Evet, yarın ya da öbür gün bir yerlere kaçıp...
No nena, aunque claro no sería...
Eğer şimdi böyle hissediyorsam... yarın öbür gün Tom, Dick, Harry olduğu zaman ne yapacağım?
Si me siento así ahora,... ¿ cómo será cuando sean Tom, Dick y Harry?
- Öbür gün, gün batımında.
- Pasado mañana al anochecer.
Öbür gün sana da alacağım.
Pasado mañana te haré uno entero.
Öbür gün bir geziye çıkmayı planlıyoruz, öyle değil mi?
¿ Pasado mañana? Ese día pensábamos salir fuera.
Hanımlar, öbür gün sabah saat 10'da burada olun.
- Bien. Entonces, pasado mañana a las 10 : 00.
Baksana, öbür gün sabah 10'da yine gel.
- Escuche. - Sí. Venga pasado mañana a las 10 : 00.
Perşembe yarın değil öbür gün.
El jueves es pasado mañana.
Öbür gün, yani perşembe.
El jueves, pasado mañana.
Yarın ya da öbür gün burada olurlar.
Mañana o pasado estarán aquí.
Rica ediyor, siz Sayın Lord Hazretleri yarın veya öbür gün gelsinler diye.
Suplica a vuestra gracia... que vaya a visitarlo mañana o pasado.
Olmazsa öbür gün.
O pasado mañana. Algún día.
Öbür gün Londra'ya gideceğim.
Parto el día siguiente para Londres.
Seven ve kaçan adam öbür gün aşkı yaşar.
Aquel que ama y a la fuga se da, vive para amar un día más.
Rio Arriba'ya öbür gün gelebilirsin.
Podrá venir a Río Arriba pasado mañana.
- Öbür gün burada olmasını söyle.
- Dile que venga pasado mañana.
Onu elde ettiğim bitkiler hakkındaki şu kitaba göre, yarın değil, öbür gün, gün batımında açacak.
Según el libro, deben abrirse pasado mañana, al anochecer.
Öyleyse öbür gün sabah 6.50 trenine binmek üzere burada buluyorum sizi.
Me reuniré aquí con vosotros pasado mañana, para el tren de las 6 : 60 horas.
Öbür gün gece yarısına kadar vaktimiz var.
Tenemos hasta pasado mañana a medianoche.
Öbür gün, doğu kıyısına, hem sudan hem de karadan çıkarma yapmaya hazırlanıyorlar.
Van a hacer un desembarco pasado mañana en la costa este.
Ama yarın, öbür gün Meral'in davranışlarına muhakkak önceden içinde bulunduğu maddi durum yön verecektir.
Meral puede cambiar dependiendo de su capacidad económica.
Öbür gün, eski Lafayette Oteli'nde, saat 8'de.
Pasado mañana en el viejo Hotel Lafayette a las 8 : 00.
Öbür gün buradan gideceğini zannediyor.
El tipo está loco. No durará ni un día.
Yarın. Öbür gün.
Al día siguiente.
Belki öbür gün!
Pasado mañana.
Öbür gün.
Vale, te quiero.
Öbür gün kız arkadaşımı görmek istiyorum.
Pasado mañana voy a ir a ver a mi novia,
Koş bunu bakkala götür! Öbür gün sana bahşiş vereceğim!
Lleva esto y te daré algo.
Beyrut'tan gelen altın, öbür gün Avrupa'ya kaçırılacakmış.
El oro de Beirut saldrá mañana a Europa.
Öbür gün.
Pasado mañana.
Öbür gün yola çıkıyoruz.
Zarparemos pasado mañana.
Ya da öbür gün?
- ¿ Mañana tampoco?
Bugün, yarın, ya da öbür gün.
Estáis todos condenados, ¿ lo oís?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]