English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ Ö ] / Ölebilirdim

Ölebilirdim translate Spanish

250 parallel translation
Ölebilirdim, biliyorsun.
Pues podría haberme matado.
Küçük Arap dostum olmasa altı ay önce ölebilirdim.
Habría muerto hace seis meses de no ser por mi amigo árabe.
Bir yatakta ölebilirdim.
- Podría morir en la cama.
Kalp krizi geçirip ölebilirdim.
Podría darme un ataque y morir.
Masa başı işi için ölebilirdim.
Mataría por un trabajo de oficina.
Orada ölebilirdim de.
Podrían haberme matado.
Oh, O kadar utanıyordum ki, Ölebilirdim.
Ay, me muero de verguenza.
Ama, ölebilirdim.
No lo hubiera hecho si no se hubiera presentado como lo hizo.
Bak, donanmadayken, savaş sırasında bana kötü bir şey olabileceği düşüncesine alışmıştım. Belki de ölebilirdim.
Verá, en la armada, durante la guerra, me hice a la idea de que algo podía pasarme, algo irremediable.
Sadece birkaç gün önce, aklımdaki tek şey Anna'nın ölmüş olabileceğiydi ve ben de ölebilirdim diye düşünüyordum.
Hace unos pocos días, al pensar que Anna podría estar muerta... sentí que yo también me moría.
- Seni aptal, ölebilirdim.
- Tonto, podría morir.
İstediğim gibi konuşup patronumun kıçına tekmeyi basabilecek olsam, huzur içinde ölebilirdim.
Podría morir en paz si pudiera opinar y dar a mi jefe una buena patada en el culo.
- Acıma mı? - O rayların üstünde ölebilirdim.
Podría haber muerto en aquella línea de tren.
Onun için... ölebilirdim.
Yo, que hubiese muerto por él
"-" Onun için ölebilirdim. " "
- "Moriría por él"
# Bir de mavi olsaydı gözlerin Ölebilirdim senin için #
Si hubieses tenido ojos azules, hubiese podido de amor morir por ti
Bu sofrada açlıktan ölebilirdim ve kimse yemeyi bırakmazdı.
Podría morirme del hambre y nadie pararía de comer.
Orada ölebilirdim ama bir yabancı gelip beni kurtardı.
Pude haber muerto ahí, pero un extraño pasó por el lugar y me salvó.
Orada ölebilirdim ama bir yabancı gelip beni kurtardı.
Un hombre llegó y, sin medir el peligro, me salvó.
Korkudan ölebilirdim!
¡ Casi me muero del susto!
Onu çok seviyordum. Şemsiyem Arthur'la birlikte, yanındaki şilteye uzandım. ve olabildiğince kötü hissetmeye çalıştım böylece tamamen ölebilirdim.
Me acosté en el colchón junto a él y Arthur, mi paraguas, y trató de sentir mal, a morir.
Bir kaç ay önce pervanem düşmek üzereydi, ve ölebilirdim.
Antes, la hélice podía haber caído y yo no hubiese vuelto.
Körinin içinde ölebilirdim!
Ahora me zamparía un curry.
Ölebilirdim
Quise morir
Kate, mutlu bir adam olarak ölebilirdim.
Kate, podría haber muerto feliz.
Beni öldürmeye çalıştığını düşünmüştüm. Korkudan ölebilirdim.
Pensé que estaba intentando matarme... que moriría de miedo.
Korkudan ölebilirdim.
Me moría de miedo.
Evet. Ölebilirdim.
Podría haber sucedido.
Ölebilirdim.
Y que casi me mata.
Ölebilirdim Arnie ve sen yardım bile etmedin.
Pude haber muerto y tú no pudiste ayudarme.
Ölebilirdim.
Yo me habría muerto.
Yoksa ölebilirdim.
De otra forma habría estado en problemas.
Ölebilirdim.
Podía haberme matado.
Ölebilirdim.
Podía haber muerto.
Ölebilirdim de. Ama ölmedim.
Me podía haber matado, pero no.
Bir şey yok, eminimki bitki çayı için ölebilirdim.
Nada con lo que pueda tomar un té, estoy seguro
Philsey, fark ettin mi bilmiyorum ama orada ölebilirdim?
Philsey, ¿ te das cuenta de que me podría haber matado allí arriba?
! Senin yüzünden ölebilirdim!
- ¡ Por poco me matas!
Ölebilirdim.
Podría haber muerto.
Senin için ölebilirdim Harley.
Yo mataría por ti, Harley.
Ölebilirdim, Peg.
Peg, podrían haberme matado.
Ölebilirdim.
Estuve a punto de morir.
- Ben ölebilirdim de.
- Yo quiero decir, incluso yo podría estar muerto.
Kan kaybından ölebilirdim!
¡ Estaba desangrándome!
Tuvaletten boğazıma su kaçsaydı, ölebilirdim.
Llámelo. Si hubiera estado tomando agua del excusado, habría muerto.
Allah biliyor, ölebilirdim.
Sólo Dios sabe, me pude haber matado.
Burada ölebilirdim, seni piç kurusu!
¡ Casi me sofoco, hijo de puta!
Arkadaşım pirelenmişti. Zehirli gazın içine girdim. Ölebilirdim.
Mi amigo tenía pulgas me metí en su apartamento fumigado y pude haber muerto.
Oh, sadece omzumu sıyırdı, ama tutturabilseydi, ölebilirdim...
- Solo me han dado en el hombro, pero si tanto quieres que me muera...
Nişanlıyken nasıl ölebilirdim?
¿ Cómo puedo morir estando comprometido?
Ölebilirdim.
Quiero decir, yo podría haber muerto.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]