Ölmüştüm translate Spanish
339 parallel translation
Bu kadar kolay öldürülebilseydim uzun süre önce ölmüştüm.
Si se me pudiera matar tan fácilmente, ya estaría muerto.
O gerçek değil, yoksa bin defa korkunç şekilde ölmüştüm.
Bueno, si no es verdad, he sufrido mil muertes terribles.
Ölmüştüm.
¡ Y que lo digas!
Daha önce ölmüştüm.
Porque ya morí una vez.
Ama ben ölmüştüm ve onu duymuyordum.
Pero yo estaba muerta y no le oía.
Ölmüştüm.
Me mataron.
Sen olmasan ölmüştüm.
No estaría aquí si no fuera por ti.
Onlar olmasaydı ölmüştüm. Orası kesin, Ölü ya da hapiste.
Si no hubiera sido por ellos, ahora estaría muerta o en la cárcel.
- Ben ölmüştüm!
- ¡ Estaba muerto, ¿ eh? !
Ama gerçek yaşamımda, ölmüştüm. Bir robottum.
Pero en mi vida real estaba muerto, era un robot.
Olamaz ben ölmüştüm!
No. ¡ No, estaba muerto!
Her şey bitmişti. Ölmüştüm ben.
Era mi fin, iba a morir.
Ölmüştüm, zira o tuhaf düşlerde ölüm düşünebilir.
Sueño extraño, si en él un muerto piensa.
Buraya gelmeden önce zaten ölmüştüm.
Ya estaba muerto antes de venir.
Bir tıp merkezine yakın olmasaydık, kesin ölmüştüm.
De no haber estado cerca de un centro médico, habría muerto.
Ölmüştüm.
Estaba muerto.
- Başka yerde olsaydım ölmüştüm.
- En otro sitio estaría muerto.
Unut. Ölmüştüm.
Estaba acabado.
Windom beni öldürmek isteseydi, çoktan ölmüştüm.
Si Windom quisiera matarme.
Çünkü emin olsalardı, şimdiye çoktan ölmüştüm.
Si lo supieran, ya estaría muerto.
Eğer sen olmasan çoktan ölmüştüm.
Habría muerto de no ser por tí.
9. kattan. Kesin ölmüştüm.
9 pisos no se puede fallar.
Ölmüştüm.
Estaba muerta.
Riski anlayabiliyorum, fakat, bir kere ölmüştüm zaten, ve eğer gerekliyse yeniden ölmeye hazırım.
Entiendo el riesgo, pero ya estuve una vez muerta y estoy preparada para morir otra vez si es necesario
Ölmüştüm gerçekten.
¡ Sí que estoy muerto!
Eğer beni öldürmek isteseydiniz, çoktan ölmüştüm zaten.
Si me quisieras matar, lo podrías hacer en cualquier momento.
Ölmüştüm.
Lo estuve.
Eğer Mickey beni hızla yakalamasaydı çoktan ölmüştüm.
De no ser por los reflejos de Mickey, no lo cuento.
Ölmüştüm ama işte. sonsuzluklar boyunca diriyim.
"Y, contemplad, soy aquél que vivirá eternamente".
Sanki daha önce ölmüştüm ve sonra hayata dönmüştüm.
Como estar muerto y volver a la vida.
Benimle tanıştığında ben zaten ölmüştüm.
Yo debería haber muerto ya.
Ölmüştüm.
Se me ha muerto.
Ama ben ölmüştüm, ölmüştüm
Pero estoy muerto, estoy muerto
Yatak odamı bulmamış olsan ölmüştüm. " Tanrım.
Hubiera muerto si no hubieras encontrado mi cama. "
Can sıkıntısından ölmüştüm.
Me aburren a muerte.
Sadece bir dakikalığına ameliyat masasında ölmüştüm.
Por un instante estuve muerta en la mesa de operaciones.
Neredeyse ölmüştüm.
Casi.
Sen ve babam birbirinizin gırtlağına sarılmıştınız çünkü ben babama bunu açıklayamadan ölmüştüm.
Mi padre y tú trataban de matarse porque yo moría sin contarle acerca de esto.
Daha önce ölmüştüm.
Yo ya he muerto.
Daha önce ölmüştüm.
Estoy muerto.
9 sene önce orada, neredeyse ölmüştüm.
Casi muero ahí hace nueve años.
Sanki ben de ölmüştüm.
Sentí que yo también había muerto.
Siz olmasanız ölmüştüm.
- Sin ti estaría muerto. - ¡ Viva el Sr. Marius!
- Başkaları için ölmüştüm.
Estaba muerta para los demás.
O canavar olmasaydı ölmüştüm!
¿ No creen que se precipitan?
"... rüyamda bir kadın bana geldi, ölmüştüm.
" Soñé que mi amada vino, me halló muerto.
- Ölmüştüm.
Era un hombre muerto.
- Ölmüştüm.
- Estuve muerto.
Ben ölmüştüm.
- Estaba muerto.
Ölmüştüm.
Lo estaba, pero regresé...
- İlk karımın aşkından ölmüştüm.
- ¿ Sí?
ölmüş 552
olmuş 102
ölmüş mü 150
olmuş mu 16
ölmüştü 64
ölmüştür 17
ölmüşler 29
olmuş bil 39
olmuş yani 32
ölmüş olamaz 20
olmuş 102
ölmüş mü 150
olmuş mu 16
ölmüştü 64
ölmüştür 17
ölmüşler 29
olmuş bil 39
olmuş yani 32
ölmüş olamaz 20