Üstüne alınma translate Spanish
98 parallel translation
Sakın üstüne alınma.
No es nada personal, de verdad.
- Hemen üstüne alınma.
- Nada de ataduras, ¿ vale?
Sen üstüne alınma Delikanlı!
¡ No te desalientes joven!
Seni kastetmiyorum, üstüne alınma.
Sin afán de ofender, no hablo de ti.
Hey, üstüne alınma dostum.
Oiga, sin ofender, amigo.
Nancy, bunu üstüne alınma!
¡ Nancy, no lo tomes como algo personal!
Sen üstüne alınma.
No es nada personal.
Bak, bunu üstüne alınma, Jimmy.
Mira, no te ofendas, Jimmy.
Sakın üstüne alınma.
Sin ofender.
Biliyor musun tatlım, üstüne alınma ama eminim hastalığın bulaşıcıdır.
- ¿ Sabes? No te ofendas, pero parece contagioso..
Lütfen üstüne alınma.
Por favor, no lo tomes personalmente.
Rehabilitasyon saçmalık, üstüne alınma.
Esa rehabilitación no sirve de nada, sin ánimo de ofenderla.
Öyle mi bilmiyorum ama bittiğine memnunum. Sakın üstüne alınma Jo.
No sé si es así o No, pero me alegro es casi Sin ánimo de ofender, Joline
Carl'ın tarzı bütün bunlardan daha iyi. Sakın üstüne alınma.
Y estas composiciones no son nada Sin ánimo de ofender contra Carlo
Ya, tabii. Annenin şeker hastası babanın kel olduğunu öğrenince üstüne alınma şef bütün soyunun kaydını çıkarırlar. Ne zaman öleceğini, nasıl öleceğini cenazende hangi şarkıyı istediğini öğrenecekler.
En cuanto sepan que tu madre era diabética o tu padre alopécico, sin ofender nuestro informe genético y genealógico les dirá cuándo moriremos cómo sucederá y qué música sonará en nuestro funeral.
Özellikle göçmenler, üstüne alınma, evlerini sıkça arıyorlar.
Los inmigrantes, sin ofender, llaman a sus países.
Bana bir iyilik yap ve üstüne alınma.
Hazme un favor, no lo tomes de forma personal.
Ben aşırı duygusal biriyim. Her şeyi üstüne alınma.
Soy muy emocional, no te tomes nada de lo que digo, en forma personal.
Şükürler olsun ki. Sakın üstüne alınma.
No quería ofenderte, es sólo yo...
Lütfen üstüne alınma ama ben aidiyet istemiyorum,
No quiero ofenderla, pero no quiero pertenecer.
- Afedersin, sen üstüne alınma.
- Perdón, discúlpame, discúlpame.
Etrafımın heteroseksüellerle sarılmış olması gerçekten benim canımı sıkıyordu--üstüne alınma.
Estar rodeado de tantos heteros me decepcionaba. Sin ofender.
Ne zaman ki bilgisayarın biri yerini bir parkmetre memuruna bırakır üstüne alınma Ya da şişman olduğu için kendini öldürür işte o zaman yapay zekâya inanırım.
Cuando una computadora se enloquezca contra una parquimetrera, sin ofender o se suicide porque se ve gorda creeré en la inteligencia artificial.
Her şeyi üstüne alınma. Çünkü nadiren sorun sen oluyorsun.
Me gustaría llegar a casa y echar humo por las orejas sin que te lo tomaras a mal, porque casi nunca tiene que ver contigo.
Yeterince, üstüne alınma.
Tantas que ya no me lo tomo a mal.
Dinle, üstüne alınma senin gibilerle burada pek karşılaşmayız.
Escucha, sin ofender... pero no hay muchos como tú por aquí.
.. lütfen üstüne alınma. Cidden.
No quiero volver a ver a ninguno de mis amigos hablando con ella.
Dük, üstüne alınma.
Duque, no te lo tomes como algo personal.
Tone, üstüne alınma.
Tony, no te ofendas.
Bunu üstüne alınma. Yıllardır kavgalı olduklarını kendin söyledin.
Deja de tomarlo como algo personal.
John, üstüne alınma.
Escucha, John.
Sen üstüne alınma hiç.
No, no puedes tomarlo personalmente. Él es...
Sakın üstüne alınma sen.
No te lo tomes personalmente.
Bunu üstüne alınma, Johnny.
No lo tomes a modo personal, Johnny.
Ama mesele şu ki canım, şimdi üstüne alınma ama büyükanne olmayı seviyorum.
Y no te sientas ofendido. Pero- - Me gusta ser la Abuela, pero no todo el tiempo.
bak özür dilerim, üstüne alınma ama... Ben ibne değilim.
Oye, lo siento, no te ofendas pero no soy gay.
Bunu üstüne alınma lütfen.
No te lo tomes personal.
Ama sakın üstüne alınma.
No te lo tomes como algo personal.
Bak, üstüne alınma ama artık bu konuyu halletmemiz lazım
Mira, no te ofendas, pero- -
Evet, üstüne alınma ama kız arkadaşının ciddi sorunları var, Amazonvari şekilde attığı tekmeyi hesaba bile katmıyorum.
Así es. Sin ofender, pero tu novia tiene problemas sin mencionar un gacho izquierdo de una amazona.
- üstüne alınma.
Sin ofender.
Ki bu Blair bile olsa... üstüne alınma.
Aunque sea Blair. No te ofendas.
Mick, üstüne alınma ama, şu an biraz meşgulüm.
Mick, sin ofender, viejo amigo, pero estoy un poco ocupado ahora mismo.
Bak, üstüne alınma ama Bu konuyu konuşmak istemiyorum
Mira, no te ofendas, es sólo que no tenemos nada de que hablar.
Şu anda ne durumda olduğumu bilmiyorsun diyorsam, üstüne alınma.
Asi que no te lo tomes a pecho cuando te digo ; no tienes ni idea de donde estoy yo ahora.
Hayatımın en yorucu günü olmuş olabilir, sırtım beni öldürüyor sen üstüne alınma ve bir ameliyathane bile görmedim bilmiyorum ne kadardır ama ama aferini aldım.
Este quizá sea el día más extenuante que he tenido en mi vida, mi espalda me está matando, no te ofendas... Y no he entrado a un quirófano en... No sé cuánto tiempo, pero soy un chico de ataque.
Hem üstüne alınma ama Kriptonlular kesinlikle kolay bulunur tipler değil.
Y sin ofender, pero los kryptonianos no son precisamente fáciles de encontrar.
Ama lütfen üstüne alınma ne de olsa benim atalarım
Pero no te preocupes.
- Sen üstüne alınma, evlat.
No te ofendas.
Sen üstüne alınma.
No los conozco.
Tekrar, üstüne alınma, ahbap.
De nuevo, sin ofender, amigo.
alınma 41
alınmak yok 18
alınma ama 23
alınmayın 22
alınmadım 34
üstünde 26
üstüne 19
üstünü ört 16
üstüne üstlük 16
üstünü değiştir 20
alınmak yok 18
alınma ama 23
alınmayın 22
alınmadım 34
üstünde 26
üstüne 19
üstünü ört 16
üstüne üstlük 16
üstünü değiştir 20