English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ Ş ] / Şarkıcı

Şarkıcı translate Spanish

4,824 parallel translation
Şarkıcıyım.
Soy cantante.
Nasıl bir şarkıcı?
¿ Qué clase de cantante?
Tüm hayatı şarkıcı kızları avlamakla geçti. Ve karısı da genç bir ressamla görüşüyor.
Se pasa la vida persiguiendo coristas cuando todo el tiempo su esposa lo pasa con un joven pintor.
Belki birkaç vokal şarkıcısı da seçmek istersin.
- Genial. Tal vez te gustaría escoger un par de coristas.
İnanılmaz bir şarkıcısın oyunculuğun daha da iyi.
Eres una cantante increíble, y una actriz incluso mejor.
Ben bir yıldız veya şarkıcı olacağım.
Yo voy a ser una estrella o cantante.
Siz uzun bir listenin en sonundaki şarkıcı bir kızsınız.
Usted es la última de una larga fila de coristas.
Garth Brooks en sevdiğimiz country şarkıcısıydı.
Garth Brooks era nuestro artista country favorito.
Fransız şarkıcı Edith Piaf'tan sonra adını Edith koydum.
Se llamaba Edith, después del cantante francés Edith Piaf.
Zaten orada bir sürü büyük şarkıcı var.
Pero allí ya hay un montón de tipos estupendos tocando.
# Gösteriye ara vermek istemiyorum Ama belki öğrenmek istersin # # Şarkıcının şarkı söyleyeceğini Hep beraber söyleyelim istiyor #
No es que pretenda interrumpir la actuación, pero me ha parecido que querrían saber que el cantante va a interpretar una canción y quiere que todos ustedes canten con él.
- Şarkıcı, şimdi kapa çeneni.
- Es una cantante, cállate.
Sam, rüyalarımın peşine düşüp, şarkıcı olmam için beni cesaretlendirmiştir.
Sam me dio el coraje de seguir mi sueño y convertirme en cantante.
"Yaptığına hakkını veren, hırçın, çoğunlukla huysuz şarkıcı."
" Una cantante feroz, a menudo temperamental que siempre es correcta.
Bir şarkı, şarkı başına 2 şarkıcı.
Una canción a la vez, dos cantantes por canción.
- Kazandığın için çelişkiye düştüğünü biliyorum ama inanılamaz bir şarkıcı olduğun için kazandın.
Sé que tienes un problema con ganar, pero ganaste porque eres un cantante increíble.
Yeğenimdir, sarışındır, inanılmaz bir şarkıcıdır ve çok büyük...
Es mi sobrina, es rubia, es una cantante increíble, y... tiene grandes...
Kan davalı iki şarkıcının şarkılarını birbirimize karşı söylemek? okumuştum.
Una actuación con la música de dos superestrellas enemigas. Lo he leído todo Bien.
Yani sadece Love on Ice turundaki Barry Manilow'dan bahsetmiyorum. Onun harika bir söz yazarı ve şarkıcı olduğunu düşünüyorum. Ve değerinin bilinmediğine, mükemmel bir saçı olduğuna hafif-rock yetenekleriyle dünyaya büyük katkıda bulunduğuna inanıyorum.
Quiero decir, no solo la gira Barry Manilow Love on Ice, pero creo que es un magnífico compositor e intérprete, que además esta infravalorado, tiene un pelo increible y ha hecho un montón de cosas buenas por este mundo
Pekala, çok iyi bir şarkıcısın ve kolların inanılmaz seksi.
De acuerdo, eres un muy buen cantante, y tus brazo son tan... fornidos.
Tam üçü bir aradasın dostum harika bir şarkıcısın, dans hareketlerin çok iyi...
Eres una triple amenaza, chico. Tienes una gran voz, pasos de baile increíbles...
"LAPD memuru Sammy Bryant silahlı saldırganla mücadele etmiş şarkıcıyı suikastçının hedefinden çıkartmak için kendi hayatını tehlikeye atmıştır."
Bien, "El oficial de la policía de Los Ángeles, Sammy Bryant se lanzó sobre el peligro, derribando al pistolero y protegiendo a la cantante, de la posible bala del asesino."
- O bir şarkıcı. - Çok büyüttüler.
Es cantante.
Şarkıcının ismi neydi?
¿ Cómo se llamaba la que cantaba eso?
Üstünüzü devrimin yakışıklı şarkıcısı Rami Esham arıyor.
Y la catea Ramy Essam, el guapo cantante de esta revolución.
Şarkıcı, Rami Esham.
Ramy Essam, el cantante.
Şu şarkıcı mı?
¿ El cantante, no?
Tuhaf şekilde üstüne "Büyüyünce, şarkıcı olmak istiyorum." yazmıştım.
Lo raro es que escribí : "Cuando crezca, quiero ser cantante".
Ben Ameliyathane gidiyorum Bu düğün sigorta Şarkıcının kırığı.
Voy a reservar un quirófano para unir esa fractura del cantante de bodas.
Ben bir düğün şarkıcı var çalışmayan bir anevrizma ile.
Tengo un cantante de bodas con un aneurisma inoperable.
Şarkıcı ya da manken olmalısın.
Oye, tú debes ser una cantante, o una modelo.
- En sevdiğin şarkıcı kim?
¿ Quién es tu intérprete favorito?
- Kaydettiğimiz en çılgın..... şarkılardan birisi "Lithium" du.
Una de las canciones más locas que grabamos fue "Lithium".
Mahkemesi sırasında şarkı söylediği için duruşma salonundan çıkarılmıştı.
Durante el juicio, tuvo que ser expulsado del tribunal por cantar.
Evet elbiselerimi çıkartıp biraz da şarkı söylüyorum.
Sí. Me quito la ropa, luego canto un poco.
Ben şarkıcı kız değilim!
¡ No soy una corista!
Bu bir müzik oynatıcı. Bu, cebinizdeki 1000 tane şarkı.
Es un reproductor de música,... son mil canciones en tu bolsillo.
Bundan bir şarkı çıkar be "Ne farkeder bu sadece bir oyun."
Esta puede ser una canción : "Que importa, es sólo una pelota"
Kuğular Şark halısının her tarafına sıçıp, herkesin anası ağlatmışlardı. Bunları dene.
Se cagaron en su alfombra oriental, y son malditos hijos de perra.
Oraya gittiğimde Burl Ives şarkıları eşliğinde çıplak bir şekilde dans ederken bulurdum onu.
Para cuando llegaba, estaba desnudo y bailando al son de los viejos vinilos de Burl Ives.
Geleneklere aykırı olsa bile, ben ve Emma için değeri çok büyük olur sağdıç konuşması yapmak yerine, Finn, bizim için bir şarkı söyle.
Y aunque esto va en contra de la tradición, significaría muchísimo para Emma y yo si, en lugar de dar un discurso de padrino, Finn, cantaras para nosotros.
- Bay Shue, sağdıç konuşması olarak şarkı söylememi istedi.
- El señor Shue me pidió que le cantara una canción como discurso de padrino.
NYADA'da bir Paul Abdul şarkısıyla karşısına mı çıktın?
¿ Te enfrentaste a él en NYADA con una canción de Paula Abdul?
Sonra da özünü anlamak için tüm fazla sesleri çıkarmayı ve şarkıyı yalınlaştırmayı düşündüm.
Y después empecé a pensar de verdad en quitar todo ese ruido extra para llegar a la esencia de la canción.
Çünkü daha ilk şarkıyı yarılamıştık ki beni üst kata çıkardı.
Porque estábamos a mitad de camino de la primera canción cuando él me llevó arriba.
Peki. Başlangıç için bu şarkıya sıfır verdim.
Sí, bueno, es un cero para principiantes.
Ne kadar çok küfürlü şarkı koyduğumu görünce annem çılgına dönmüştü ama...
Mamá se iba a volver loca cuando vio cuántos tacos había en esas canciones, pero...
Sabah saat 2-3 gibi avazım çıktığı kadar yüksek sesle şarkı söylerdim.
Eran las 2, 3 de la mañana y estaba cantando a todo volumen.
Ve o güne kadar olur bütün olacak bir düğün şarkıcı. Bizi destekleyen yorgun olduğunu. ♪ onun kalbine ben taşırım ♪
Que estaba harta de mantenernos.
Deac, Deac, bu akşamki "Need me" şarkısında solo çalarken benimle hareket et. Biraz gösteriş yap.
Deac, Deac, durante tu solo de "Need me" esta noche, actúa conmigo, tío.ç Haz algún espectáculo.
- Bar şarkıcısı mı?
¿ Un cantante de bares?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]