25 translate French
12,011 parallel translation
25 yılımı ne yapmam gerektiğini dinleyerek geçirdim.
J'ai passé 25 ans à faire ce qu'on me dit.
- Geçen sefer yirmi beşti.
La dernière fois, c'était 25.
25 yaşında gibi çıkmışsınız.
Vous paraissez 25 ans.
David 25 yil önce beni MIT'den buraya sürükledi. ilk Sentetiklerin vücutlarinin mekanik tasarimina yardimci olmak için.
David m'a trompé au MIT, il y a quoi, 25 ans... pour que je l'aide sur les plans mécaniques des corps des Synths.
25 bin dolar.
25 000 $.
- 25,000 dolar.
25 000 dollars. - Dylan...
Tek posta, 25 bin dolar.
Un seul convoi... 25 plaques.
- 25,000 dolar.
25 000 $.
25,000 dolar kazanmanız için fırsat tanıyordum size.
Je voulais vous proposer de gagner 25 000 $. Si ça ne vous intéresse plus, partez.
Bu teslimatı her ay yapıyorum. 25,000 dolar kazanmanız için fırsat tanıyordum size.
- 20 000 $. Je fais cette livraison tous les mois. Je vous donne une chance de vous faire 25 000 $.
İşi yapmam için söz verdiğin 25 bini vereceksin ve eskisi gibi bir insan olmadığım için kendini şanslı sayacaksın. Kafana sıkmadan parayı alıp gitmeyi kabul ediyorum.
Tu vas me donner les 25 000 que tu me dois pour avoir fait le boulot, et sois heureux que je sois un homme différent de ce que j'étais avant, que je veuille juste prendre l'argent et partir et non pas te coller une balle dans le crâne.
Bu federaller için hazırlanmış bir silah. 45 kalibre ve, şarjörü genişletilmiş ve ekstradan 25 mermi kapasitesi var.
Voilà un glock 45 fédéral avec un chargeur aggrandi, plus de 25 coups. - C'est gentil, mais ça ira.
- 25 Eylül.
Le 25 septembre.
Trafik kameralarına göre, bölgede 25 siyah minibüs buldum.
J'ai trouvé vingt-cinq vans grâce aux caméras de surveillance.
Ve 32 metrede, okun açısı ; yaklaşık 25 cm düşer.
Et à 35 verges, la trajectoire chuterait d'environ 10 pouces.
Şirket gelirinin % 25'i "kar" olarak ödenir.
25 % du revenu annuel va à des "dividendes".
25 miligramı bile ölümcül olabilir.
Rien que 25 milligrammes peuvent être fatals.
- Evet, % 25 daha fazla verme konusunda anlaştılar.
- Il a accepté de lui donner 25 % de plus.
Şehirdeki kütüphanede 25 yıl çalıştıktan sonra... az bir emekli maaşıyla tek başına yaşıyormuş.
Elle vivait seule avec sa petite retraite et a travaillé pendant 25 ans dans une libraire du centre ville.
- 5 : 25 oldu.
- J'ai 5h25.
- Ben en son 25 yıl önce gördüm.
- Moi, c'était y a 25 ans.
- Yirmi, belki yirmi beş.
20, peut-être 25.
Oradan 20 km güneyde sıçrayanlara karşı bir düzine adam kaybetmişler.
Ils ont perdu une douzaine d'hommes face aux rampants à 25 km au sud.
Sen istediğin kartı seç bana sadece bilgiyi söyle ben de sana her bilemediğim şey için çeyreklik vereyim.
Tu... choisis n'importe quelle carte, et... tu me donnes ses statistiques, et je te donnerai 25 cents si je ne trouve pas le nom.
Sen istediğin kartı seç, bana sadece bilgiyi söyle ben de sana her bilemediğim şey için çeyreklik vereyim.
Pioche une carte, donne-moi les statistiques et je te donnerai 25 cents si je ne trouve pas le nom.
Roma Statüsü Madde 25 uyarınca tutuklama emri.
"Mandat d'arrêt selon l'article 25 " des accords de Rome,
25. piyade tümeni.
25ème division d'infanterie.
25 MART 1965 MONTGOMERY, ALABAMA
25 MARS 1965
İlk albümümüzden bu dünyada yaptığımız ilk albümden yani, en az 25 yıllık.
Sur notre 1er album... le tout 1er album qu'on ait fait, il y a au moins 25 ans.
25'ini gecik, sarışın.
Fin de la vingtaine, blond.
Şüpheli 25, 30'lu yaşlarda, beyaz tenli erkek, sarışın. - Adı Alex, soyadı O'Connor...
Le suspect fait entre 25 et 30 ans, homme blanc, cheveux blonds, prénom Alex, nom de famille O'Connor.
Yaklaşık 25 sene önce Taşkent'ten Andijan Bölgesine kadar uzanan bir boruyolu hattını yapma hakkını Amerikan şirketi Anneca Oil'e sattı.
Il y a presque 25 ans, Mon pays a vendu à une société américaine, la Anneca Oil, les droits de construire un oléoduc à travers Tashkent et la région d'Andijan.
Bu 20, 25 yıl önceydi.
C'était il y a 20, 25 ans.
Havyar için 2.25.
Ça fait 2 250 000 $ pour le caviar.
Oyulmuş mermiye ihtiyacım var. 125 parçalı.
Il me faut des têtes creuses, grains de 1.25 mm.
O'nu dışarı çıkarmaları 25 saniyenin altında oldu.
Ils l'ont fait sortir d'ici en moins de 25 secondes.
O'nu dışarı çıkarmaları 25 saniyenin altında oldu.
Ils l'ont sorti de là en moins de 25 secondes.
Sana $ 5 verdim. Ve bende sana 4 çeyreklik verdim.
je t'ai donné 5 $ et je T'ai donné quatre quarters ( 25 cents )
Amerikan çeyrekliğiyle aynı boyut ve yapıda.
Ça ressemble à 25 cents américains.
Oysa hayatındaki en büyük şeyi bana söylemek için 25 yıl bekledi.
Et là... il se passe la plus grande chose dans sa vie...
Kendimi nasıl hissetmem gerekiyor?
Et il attend 25 ans pour me le dire. Comment est-ce que je suis censé me sentir?
25 yıl önce istemeliydi.
Ça aurait dû être fait il y a 25 ans.
Günde 30 gram lif yiyorum ve haftasonları ve tatillerde onu 25'e indiriyorum.
Je mange 30g de fibres par jour, et je descends à 25g les week-ends et vacances.
25 Yıllık evlilik, olaylar...
25 ans de mariage, les choses...
Sadece 25 yaşında milyoner oldu.
Il a gagné son premier million à 25 ans.
ok yirmi be? diyelim.
- Plutôt genre 25 ou...
Frank... 50 metreydi.
Il y avait 25 mètres.
25.000 Dolar.
25 000.
25 yıl Miranda.
25 ans, Miranda.
25 yıllık.
25 ans d'âge.
25, 50.
25, 50.