Adam kaçırma translate French
753 parallel translation
Bu adam kaçırma olamaz.
ça ne peut pas être un enlèvement.
Adam kaçırma ciddi bir suçtur.
Un enlèvement est un crime grave.
"Locksley'li Robin. Kimilerince haydut Robin Hood olarak biliniyorsun. Lehine tek şahit bile gösteremediğin mahkemenden sonra, haydutluk hırsızlık, cinayet, adam kaçırma, tahta saygısızlık krallık ormanlarında yasak av ve ağır ihanetten suçlu bulundun."
Robin de Locksley, alias Robin des Bois, hors-la-loi, n'ayant su trouver aucun témoin en votre faveur, vous êtes reconnu coupable de vol, meurtre, enlèvement, imposture, outrage et trahison.
Adam kaçırma ha?
D'un kidnapping?
Bir de adam kaçırma... Ne?
Et accusés de kidnapping...
Adam kaçırma yasalara aykırı.
Peut-être.
Bu, korsanlık. Adam kaçırma.
C'est de la piraterie, un enlèvement.
Bence adam kaçırma olayına rağmen yine de unutur.
Il marchera encore malgré l'attaque du train.
Bu bir adam kaçırma!
On nous a kidnappés!
- Adam kaçırma ciddi bir suçtur.
- Tu es dans l'illégalité!
Haneye tecavüz, santaj, adam kaçırma.
Violation de domicile, menaces, enlèvement...
Bu, adam kaçırma. Gazeteler bize ne yapar biliyor musunuz?
Tu sais ce que feront les journaux?
Cinayet, adam kaçırma, şantajdı.
Homicides, enlèvements, chantage pour des centaines de millions.
Geri döner dönmez, yakalanma emrin için yeminli ifade vereceğim. Yaşı küçük birine sarkıntılık etmek, adam kaçırma, özel eşyaya kasıtlı saldırı. Teşhircilik.
Dès mon retour, je vous ferai arrêter pour détournement de mineure, enlèvement, et outrage à la pudeur!
Adam kaçırma bir suçtur.
C'est une détention illégale!
Küçük bir adam kaçırma davası, ha?
Un petit cas de kidnapping...
Adam kaçırma federal bir suçtur.
L'enlèvement est un crime fédéral.
- Bir adam kaçırma.
- Il a été enlevé.
Fakat adam kaçırma olmaz.
Mais kidnapper, ça non!
Ne yazık ki politik olarak zor duruma düşmememiz için adam kaçırma uygulayamazsın.
Malheureusement, l'enlèvement a été exclu car politiquement trop embarrassant.
Aslında, adam kaçırma bile denebilir. Tebaadan birinin karısını aldılar.
Il te l'a arrachée des mains.
Saldırı, darp, büyük çapta hırsızlık ve adam kaçırma,... size göre yanlış değilse, acaba ne yanlış olabilir?
Rien à redire à l'agression, coups et blessures, vol et kidnapping. A quoi trouvez-vous à redire, alors?
Adam kaçırma fidye parası için yapılır.
On kidnappe pour du fric.
Bir adam kaçırma olayından bahsettiğinizi duymuş.
Il croit que vous parliez d'un kidnapping.
Görevi yeni devralan çocuklar bana sürekli soruyorlar... niçin bir cinayet masası komiseri bu adam kaçırma işinde kalmayı istedi, diye... ben... ne söyleyeceğimi bilmiyorum.
Les gars de l'équipe n'arrêtent pas de me demander pourquoi un lieutenant de la criminelle tient à s'occuper de ce kidnapping. Je ne sais pas quoi leur répondre.
Gloria, sence, Tony düzmece bir adam kaçırma düzenleyecek türden biri mi idi?
A votre avis, Gloria, Tony était-il du genre à organiser un faux kidnapping?
Düzmece bir adam kaçırma.
- Un faux kidnapping.
Adam kaçırma.
Enlèvement.
Tecavüz, cinayet, adam kaçırma ve tecavüz.
Viol, meurtre, incendie et viol.
Adam kaçırma, silahlı soygun, kargaşa çıkarma.
Incendie, vol à main armée, voies de fait.
Ya bu adam kaçırma, bir cinayete dönüşürse?
Si l'enlèvement devient assassinat?
Şansımıza en sevdiğimiz adam kaçırma ustalarımızın izini sürmüyorlar.
Pas sur celle de ton kidnappeur bien-aimé.
Özellikle adam kaçırma sanatına.
L'art du kidnapping, en particulier.
Koruma maksatlı değil, sadece öylesine karar verdin? Ve bu adamlar da, "adam kaçırma" dan ceza almadan sıyıracaklar.
Vous laissez repartir deux types qui vous ont kidnappee?
Adam kaçırma işi sinirimi bozuyor.
Je suis sur les nerfs avec cet enlèvement.
Böyle adam kaçırma duymuş muydunuz?
Vous avez déjà entendu parler d'un enlèvement de ce type?
Adam kaçırma teşebbüsünden seni tutuklamayız.
On ne te dénoncera pas pour la tentative de kidnapping.
867810 sayılı davada, davalı üç defa haneye tecavüz beş defa silahlı soygun üç defa adam kaçırma... - Mahkemede düzeni koruyun yoksa hepinizi attırırım. - Kesinlikle doğru.
Dans le cas numéro 867810... l'accusé est inculpé pour trois effractions... cinq vols à main armée, trois kidnappings...
Ya adam kaçırma ve şantaj?
Et les kidnappings, et l'extorsion?
Adam kaçırma falan olmadıktan sonra bir şey yapamam ki.
Sauf si c'est un enlevèment ou du chantage
Adam kaçırma ve cinayet - 20 yıl.
Les États-Unis ont besoin de vous.
Adam kaçırma.
C'est un enlèvement!
Adam kaçırma sayılmaz, öyle değil mi?
Ce n'est pas vraiment un kidnapping, si?
Başında adam kaçırma gibiydi.
Donc au début, c'était un enlèvement.
Adam kaçırma.
Enlèvement...
Fanny! Şu berberin karısı, eski yolda, kaçırma olayı hakkında bir şey bildiğinden şüphelenilen bir adam yakaladıklarını söylüyor.
La femme du barbier dit que ce matin, ils ont arrêté un homme sur l'ancienne route qui saurait quelque chose.
Adam kaçırma filan yok.
C'était pas un enlèvement.
Çalıntı mallar bulunduran ve Fagin adıyla tanınan adam çocuk kaçırma suçundan aranmaktadır.
Recherché pour enlèvement
Parson, bir kaç adam ayarla, diğerlerini uyandırma, benimle gel.
Pasteur, trouve deux ou trois hommes... assez sobres, et rejoignez-nous dans la rue.
Adam kaçırma ve gasp.
- Oh.
- Bu adam kaçırma biliyorsun değil mi?
- Vous m'avez enlevée.
kaçırma 24
kaçırmam 16
kaçırmayın 27
adam ol 18
adam haklı 53
adam deli 37
adam kim 19
adam öldü 39
adam nerede 23
adam ölmüş 24
kaçırmam 16
kaçırmayın 27
adam ol 18
adam haklı 53
adam deli 37
adam kim 19
adam öldü 39
adam nerede 23
adam ölmüş 24