English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ A ] / Adam haklı

Adam haklı translate French

704 parallel translation
- Adam haklı beyler.
Il a raison!
Adam haklı, gardenya çiçeği ona şans getirdi.
Son gardénia lui porte bonheur?
Bu adam haklı. Bir yabancının işimizi nasıl yapmamız gerektiğini göstermesine izin verdiğimiz için kendimizden utanmalıyız.
Ce gars a raison, nous devrions avoir honte.
Adam haklı.
Il a raison.
Adam haklı. Bu öğlen kontrol ettim.
En tout cas, il a raison, j'ai vérifié cet après-midi.
Adam haklı, kadınlar bütün kötülüklerin anasıdır.
C'est vrai, les femmes sont la cause de tous les maux.
Slim, adam haklı.
Il a raison.
- Adam haklı!
Donne-lui le fusil.
- Atlattık ama adam haklı.
- Si, mais il a raison.
Hitler'e istediğini söyle ama adam haklıydı. Şuna bak sen.
Dites ce que vous voulez sur Hitler, il avait parfois raison.
Roma'daki adam haklıymış.
Ce type à Rome avait raison.
Karnım ağrıyor. Bir hap al. Belki de yaşlı adam haklı, Johnny.
Et à 17h01, je serai un citoyen américain très riche.
Henüz hiç kaçırmadılar, Johnny. Adam haklı. Parayı aldın.
- Ils ne nous auront pas, Bart.
Adam haklı, dışarısı soğuk.
Il a raison. Il fait froid dehors.
Adam haklı. Oh, anne.
Il a raison.
Yaşlı adam haklıydı.
Le vieil homme avait raison.
- Adam haklı.
- Il a raison.
Adam haklı Tony.
- C'est vrai, Tony.
Sen... Adam haklıydı.
Sen... cet homme a raison.
Bu kasaba için çok şey yapabilir. Belki adam haklıdır.
Bien plus qu'il ne semble aimer cette ville. ll a peut-être raison.
Adam haklı!
Il a raison.
Adam haklıysa haklıdır.
Quand il a raison, il a raison.
Adam haklı, Crewe.
Il a raison, Crewe.
- Waldo, adam haklı. Çocukçaydı. - Hâlâ uçabiliriz.
- Il a raison, c'est un truc de gamins.
Adam haklı!
Il va me bousiller ma télé!
- Ne oldu? George konusunda haklıymışsın. Bugün iki adamı...
Les hommes de Georges sont venus.
O adam hakkında haklıymışsınız.
Vous avez raison.
Peki ya Helen haklıysa ve o adamın gerçekten iyi biri olduğu ortaya çıkarsa?
Et si Helen avait raison, et que ce gars sorte quelque chose de bien?
Babamın iş adamı olmadığını söylediğinizde haklıydınız.
Attendez, M. Potter. Vous avez raison de dire que mon père n'était pas un homme d'affaires.
Ben savcı sıfatıyla devletin Bayan Ivers'ı vahşice öldürmek suçuyla... o adamı idam etmesini talep ettiğimde mahkeme salonunda... senin yanında otururken de haklı değildi.
Jusqu'au Jour où il était à tes côtés au tribunal, tandis que moi, procureur, exigeais qu'on ôte la vie à un homme pour l'horrible meurtre de Mme lvers.
Perley denen adam bizi bu bölge içinde sıkıştırmaya çalışıyor. Bu taraftan gideceğimi düşünüyor ve haklı. Burada su var.
Perley, pensant que nous irions chercher de l'eau à Mojave y a laissé des shérifs-adjoints.
Lufton isterse haklı olarak herhangi bir adamı kiralayabilir, Milo.
Lufton l'a embauché pour surveiller son cheptel.
Şu andan itibaren jüri gelene kadar ağlayabilirsin... ama bu seni haklı çıkarmayacak ve bu aptal davayı kazandırmayacak!
Tu peux pleurer jusqu'au retour du Jury... tu n'auras pas raison et tu ne gagneras pas. Adam!
Adam haklı. Morrison davası kapanana kadar...
Il n'a pas tout à fait tort.
Haklısın, çünkü başka hiçbir adam sana sahip değil.
Aucun homme ne t'a, à ses côtés, Rosie.
Kempp, haklıymış, Abeline'deki adamı da sen öldürdün değil mi?
Tu as tué cet homme à Abilene, tout comme Kemp l'a dit!
Sadece iki kişiden, bir adam ve karısından bahsediyorken belki haklısın.
Peut-être, quand vous n'étiez que 2.
- Adam haklı efendimiz.
- Cet homme a raison.
Belki de haklısın. Ama Miles demetinin iki adamı öldürdüğü için ben de kimi suçluyorum
Possible, mais... qui blâmer pour les crimes de Miles?
Şu adam, Saito, o haklı.
Saïto a raison.
Ücret, bir adamı öldürmeyi haklı yapmaz.
Ça ne donne pas le droit de tuer.
Adam haklı.
Pas de doute.
- Adam haklı.
- C'est vrai.
Haklı mıydım? Yoksa bu yok yere adam öldürmek miydi?
Seulement pour ça... était-ce un meurtre nécessaire ou inutile?
- Adam haklı. - Kim?
Il a raison.
Çok yetenekli bir bilim adamı olabilir ama her zaman haklı olamaz.
Il est peut-être un brillant scientifique, mais il ne peut pas toujours avoir raison.
Tamam.Adam haklı, hadi kesin artık.
Il a raison.
Adam tamamiyle haklı.
Cet homme a raison.
Her şeye rağmen, bu genç adam bana haklı gibi geliyor.
Moi, je trouve que le jeunot a raison.
Haklısınız, Doktor, gördüğünüz o adam kördü ve de kör.
L'homme que vous avez vu était aveugle. Et il est aveugle.
Onlar halkın ilkelerine karşılar. Bu insanlar haklı değil, yaşlı adam da dahil!
Ce qu'ils font est barbare et je ne peux pas les raisonner.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]