Anlatayım translate French
3,317 parallel translation
Bunu nasıl anlatayım bilmiyorum, arkadaşın öldürüldü.
Comment vous l'annoncer? Votre amie a été assassinée.
Şimdi bütün ayrıntılarıyla anlatayım o zaman.
Je vais détailler tout ça.
- Onlara da anlatayım.
Je vais leur dire.
Biraz kendimi anlatayım, kolejde okuyorum, fotoğrafçılık bölümüm
Pour le "va te f...". Je me présente : je suis en deuxième année à l'université Hawthorne où j'étudie la photo.
Sizi neşelendirecek bir fıkra anlatayım.
Voici une plaisanterie qui pourrait vous remonter le moral
Şimdi sana ne olacağını anlatayım.
C'est comme ça.
Memnun olduğum bir şey anlatayım. Şu anda boktan bir Volkswagen sürmüyorum.
Je suis bien content de ne pas conduire une Volkswagen pourrie.
Ne diye anlatayım ki?
- Pour quoi?
Rich, izin ver sana bir hikâye anlatayım.
Je vais te dire un truc.
İzin ver ona ben anlatayım.
Laisse, je vais lui dire.
Gel ben sana bizim mescliste nasıl çoğunluk sağladığımı anlatayım.
Ces braves gens restent ici tant que t'auras pas tenu ta promesse.
* Nasıl göründüğünü anlatayım sana *
Well, let me tell you about the way she looked
O zamanlar o ayrıntıları anlatayım diye ölürdün.
Tu vivais pour ces détails, à l'époque. Oui.
Özgür sana şöyle anlatayım ; arabalara olan merakından yola çıkarsak benzin bittiğinde kırmızı ışık yandıktan sonra 30-40 kilometre daha gidebilirsin ya, aynen o durumdasın.
Tu sais, dans les voitures, il y a une lampe orange qui t'indique que tu as quelques 30-40 bornes avant d'avoir une panne d'essence.
İzin ver anlatayım...... ve biraz pahalı.
Je suis stagiaire depuis un moment, ma fille va entrer à la fac et ça coûte très cher.
- Sama nasıl ulaştığımızı anlatayım.
Je vais te dire exactement comment on a fait.
Ben anlatayım neden bahsettiğini.
- Je vais vous le dire.
Sana nasıl olacağını anlatayım, tamam mı?
Je vais vous dire ce qu'on va faire.
Sana kardeşimle ilgili bir şey anlatayım.
Je vais te dire un truc sur mon frère.
Sana bir hikaye anlatayım.
Je vais te raconter une histoire.
Herkese beni nasıl baştan çıkardığını anlatayım da gör.
Vous voulez que je dise que vous m'avez séduite?
- Peki bunun için ne imzaladınız? - Bir anlaşma önerin, anlatayım.
Alors où vous êtes vous inscrit?
Benimle gelin... size anlatayım.
Venez, je vais vous expliquer.
Size anlatayım... Benimle gelin.
Je voudrais vous parler.
Dışarıda anlatayım.
J'ai cru qu'elle vous le dirait.
Ama önce hikayesini anlatayım.
D'abord le contexte.
Dur da sana anlatayım ufak adam.
Laisse-moi t'expliquer, petit.
Anlatayım sana.
Je vais vous dire.
Hemen anlatayım, ne kadar sürerse sürsün.
J'en parlerais de suite, aussi longtemps qu'il le faut.
Dört yıl önce burada olmayanlar için anlatayım Clarkson interneti kullanarak burada öğrenci olan Helen Sherman'ı takip edip öldürmüştü.
Clarkson a utilisé Internet pour harceler et tuer une étudiante qui s'appelait Helen Sherman.
Ne? Nasıl hissettiğimizi sana şöyle anlatayım.
Pour que vous compreniez ce qu'on ressent.
Sana yapabileceklerimi anlatayım.
Laissez moi vous dire ce que je vais faire pour vous.
Kimselere anlatayım deme.
Ne t'avise pas d'en parler à quinconque.
Hadi. Pekâlâ Louise. Sen yenisin, sana olayı anlatayım :
Louise, puisque tu viens d'arriver, je vais t'expliquer la marche à suivre.
Ne neyim var anlatayım,
Voilà ce qui se passe...
Sana son durumu anlatayım.
Alors, voilà.
Sana Yunan mitolojisinden bir şeyler anlatayım.
je vais te donner une petite leçon de mythologie grecque.
Bir hikâye anlatayım öyleyse.
Si je te racontais une histoire, alors?
- Ne olduğunu anlatayım size.
Je vais vous expliquer.
Yeniden anlatayım.
Récapitulons...
Günlüğüm benim için ona ne anlatırsam anlatayım beni asla yargılamayacak biri gibiydi.
Avec mon journal il n'y avait pas de jugement, quoi que j'y écrivais.
Sana kumar işini nasıl döndüğünü anlatayım, Damien.
Laisse moi t'expliquer quelque chose sur le business du casino, Damien.
Bırakın şu şekilde anlatayım :
Laissez-moi dire ceci :
- İzin verin ne olduğunu anlatayım.
- Je vais vous expliquer.
- İzin ver ne olduğunu ben anlatayım.
Je veux dire... Laisse-moi lui raconter, s'il te plaît.
Başka ne anlatayım?
Alors qu'est-ce qu'il y mon frère?
Anlat bakalım. Neyi anlatayım?
- Explique-toi.
Pekâlâ, sana bir şey anlatayım.
vous êtes chef des internes.
Hey, Charlie, bunu ben anlatayım.
C'est bon.
Nasıl hallolacağını anlatayım. Asistanım buna bir hasar raporu çıkartacak, sen de yarın ofisimde olacaksın.
Mon assistant va estimer les dégâts et vous viendrez à mon bureau tout à l'heure à 18 h 15.
Her şeyi anlatayım. Bu aralar bunalım takılıyorum. Çünkü ayrıldım.
En toute franchise, je suis tres sensible en ce moment, a cause de la rupture, donc je regarderai surement Dirty Dancing six ou sept fois... par jour.
anlat 464
anlatamam 71
anlatacağım 106
anlatabildim mi 110
anlatsana 152
anlatma 25
anlatırım 31
anlat bana 351
anlat hadi 43
anlat bakalım 207
anlatamam 71
anlatacağım 106
anlatabildim mi 110
anlatsana 152
anlatma 25
anlatırım 31
anlat bana 351
anlat hadi 43
anlat bakalım 207