Anlattım translate French
10,340 parallel translation
Annem için son dönemlerin ne kadar zor olduğunu anlattım.
Je lui ai dit combien les choses avaient été difficiles pour ma mère.
Vivian'a anlattıklarımın farklı versiyonlarını anlattım ona da boşanmamın diğer erkekler yüzünden, benim hatam olduğunu söyledim.
Je lui ai dit la même chose qu'à Vivian, que j'avais vu... d'autres hommes... Que le divorce était de ma faute.
Büyükannemle büyükbabama Lisa'nın yeni gülümsemeye başladığını anlattım.
Je leur ai dit qu'elle commençait à sourire.
Demek istediğim sana bütün sırlarımı anlattım.
Je veux dire, je t'ai dit tous mes secrets
Ona her şeyi anlattım.
Je lui ai tout dit.
Psikiyatristim gibi sana anlattım.
Je me décharge sur vous comme sur mon psy.
MONA "Her şeyi anlattım."
a tout raconté.
Ben'e çoktan bu konuyu anlattım.
Je l'ai dit à Ben.
Nasıl arkadaş olduğumuzu anlattım.
Comment nous étions devenus amis.
- Zaten anlattım.
- Je vous ai déjà dit...
Ben ona her şeyi anlattım.
Mais je lui ai tout dit.
Onlara ne olduğunu anlattım o kadar.
Everett, pourquoi es-tu ici?
Çünkü bence başka bir seçeneğin olmadığını gayet açık bir dille anlattım.
Car j'ai été extrêmement clair, vous n'avez pas le choix.
- Gördüklerini anlattın mı? - Hayır.
Tu lui as dit ce que tu as vu?
Dennis hayatında gördüğü en aldatıcı ve dolambaçlı zekası olan adam sensin diye anlattı.
Dennis m'a dit que vous avez un des esprits les plus malins et sournois avec lequel il n'ait jamais travaillé.
Bana bahsettiğin şeyler, oğlun hakkında söylediğin şeyleri göz önünde bulundurunca. Başından geçenleri anlattıktan sonra.
Étant donné ce que tu m'as dit au sujet de ton fils... et ce que tu traverses actuellement.
Erkek kardeşim adamlarla nerede buluştuğun hakkındaki gerçeği anlattı.
Mon frère m'a dit la vérité sur comment et où vous vous êtes connus.
Oh, Junior sana gerçeği anlattı mı?
Oh, Junior t'a dit la vérité?
O puştun anlattıklarından sonra, düşünmedim değil gerçi.
Ne crois pas que je ne voulais pas, cependant, après ce que m'a dit piqûre.
- Sonya biraz anlattı.
Sonya m'en a peu dit.
Bana anlattığın oydu.
C'est lui dont tu m'as parlé.
- Bana duymak istediklerimi anlattı.
Il m'a dit ce que je voulais entendre.
Yaşamam gereken hayatı benim yarattığım kendi geleceğini anlattın.
La vie que je devais avoir, le futur que j'ai construit, dont tu viens.
- olan felaketi Maura'ya anlattın mı?
- avec Benji Schwartz?
Sonra Lucas Reem ve diğer seri katiller hakkında öğrendiklerinin hepsini anlattı.
Il m'a dit tout qu'il avait étudié sur Lucas Reem et les autres tueurs en série.
Duyduklarını anlattı.
Il m'a dit ce qu'il avait appris.
Bana Bill'le evlenmem gerektiğini söylediğini de anlattı mı?
Savais-tu aussi qu'elle m'a demandé d'épouser Bill?
Virginia'nın anlattıklarından yapılarla ilgili harika işler çıkardığını anladım.
J'ai cru comprendre que vous connaissiez sa construction.
Size anlattığım o dört çocuğu severdim ama.
Mais j'aimais ces 4 garçons dont je vous ai parlé.
Üzgünüm Bay Tahni ama bunları bana neden anlattığınızı anlayamadım.
Je suis désolée, Mr Tahni, mais je ne comprends pas pourquoi vous me racontez tout ça.
Hook bana ondan istediğin şeyi anlattı.
Hook m'a dit ce que tu lui avais demandé de faire.
Hook bana ondan istediğin şeyi anlattı.
Crochet m'a parlé de ta demande.
Evet, Cruella babası ve diğerleri hakkındaki gerçeği bana anlattı, onları öldürdüğün gerçeğini.
Oui, Cruella m'a dit la vérité à propos de son père et des autres. que vous les avez tués.
Büyülü bir kitap bana bu topraklarla ilgili her şeyi anlattı.
Un livre magique m'a tout appris à propos de ce pays.
Konuşuyor zaten, hatırladığı her şeyi anlattı bana yani hiçbir şeyi.
Non, elle parle. Elle m'a dit tout ce dont elle se souvenait, c'est-à-dire rien.
Mona'nın planını ona anlattın mı?
Tu lui a dis le plan de Mona?
Destiny bana neler olduğunu anlattı.
Destiny m'a prévenu.
Onunla konuştum. Söylediklerini anlattı.
Elle m'a répété ce que t'avais dit.
Scottie sana onunla nasıl arkadaş olduğumuzu anlattı mı?
Scottie t'a demandé si tu savais comment nous étions devenus amis?
Dostun, hani şu ara sıra anlattığın, sana dedektif olmayı mı öğretiyor?
Cet ami dont vous parlez parfois, il vous apprend à être détective?
Bu bahsettiğin üst kademeler senin anlattığın şeyleri doğrulayacaklar mıdır?
Ces supérieurs dont vous avez fait mention, je présume qu'ils pourront confirmer tout ce vous nous racontez.
Lexi her şeyi anlattı.
Lexi m'a tout raconté.
Kendi adamlarının onu öldürmeye çalıştığını anlattı.
Il m'a dit que ses collègues voulaient le tuer.
Artık çok geçti. Bu olanları ailesine anlattın mı?
Vous avez dit tout ça à ses parents?
Ethan bacaklarında olan sorunu bana anlattı.
Ethan m'a dit à propos de tes jambes.
Bonnie kendini kurtarmayı seçti. Senin anlattıklarına göre bence senin de aynısını yapmanı istiyor.
Bonnie a décidé de se sauver, et de ce que tu m'as dit, je pense qu'elle veut que tu en fasses de même.
Marcus arada olan bitenleri anlattı.
Marcus m'a tout expliqué.
Jemma bana her şeyi anlattı.
Jemma m'a tout raconté.
Dedektiflere anlattığım gibi. Sarhoştum ama hayal görmüyordum.
Comme j'ai dit aux policiers, j'étais bourrée, mais pas en train d'halluciner
Ölüm seni oldukça güzel anlattı.
La mort m'a fait un rapide dessin.
Ona ne olduğunu anlattığında, sanki odadaki tüm ışık yok olmuştu. Sonunda Julian'ın gerçekten nasıl biri olduğunu görebilmiştim.
Quand elle m'a dit ce qui lui était arrivée, c'était comme si toutes les lumières de la pièce s'était allumées... et que je pouvais enfin voir Julian sous son vrai jour.
anlat 464
anlatamam 71
anlatabildim mi 110
anlatacağım 106
anlatayım 104
anlatsana 152
anlatma 25
anlat bana 351
anlatırım 31
anlat hadi 43
anlatamam 71
anlatabildim mi 110
anlatacağım 106
anlatayım 104
anlatsana 152
anlatma 25
anlat bana 351
anlatırım 31
anlat hadi 43