Aynen translate French
26,970 parallel translation
Aynen öyle.
Absolument.
Aynen öyle.
C'est exact.
- Aynen öyle.
- Exactement.
- Aynen.
- Exactement.
Aynen öyle Luis.
Exactement, Luis.
- Aynen öyle.
Juste comme ça.
İş için buradayım. Aynen.
Exactement.
- Manyak bir şeydi. - Aynen.
C'était dément.
Aynen dünkü gibi.
Pareil qu'hier.
Aynen böyle.
C'est bien.
Bende aynen öyle dedim.
C'est ce que j'ai dit.
Aynen, nihayet bir konuda anlaştık, ha?
M'oui, enfin d'accord sur un truc, hein?
- Aynen öyle.
Exactement.
Aynen.
Exactement.
Aynen. Doğru.
Grave.
Ben yoldayım, aynen öyle. Neredeyse vardım, yani, her şey yolunda.
En route, voilà où je suis, et j'y suis presque.
Aynen böyle.
Comme ça.
- Aynen.
- C'est ça.
- Aynen öyle bir şey.
- Exactement ça.
- Aynen öyle yapıyor.
- Si, justement.
Aynen öyle.
Exact.
Aynen şöyle oldu.
Et ils ont fait... Comme ça.
Evet, aynen.
Oui, c'est ça.
- Aynen öyle. Arkaya.
- Oui, va derrière.
- Tamam mı? - Aynen öyle kanka.
C'est ce qu'on doit faire, mec.
Aynen öyle.
Comme ça, oui.
- Evet, aynen.
- Oui, exactement.
Aynen ben de öyle.
On est deux.
Aynen ben de öyle düşündüm.
Exactement ce que je pense.
Birkaç hayranla tanışıp iki kuruş fazla kazanmaktan ölmem. - Aynen.
Ça ne ferait pas de mal de rencontrer quelques fans et de se faire un peu d'argent.
Aynen. Oradalar.
Oui, ils sont là.
Hayır, aklımıza ilk siz geldiniz demek istiyor. Aynen.
Il veut juste dire que vous êtes les premier qu'on invite.
Aynen. Dediklerini duydun mu?
Tu l'as entendue?
♪ Evet, aynen. ♪
♪ Oui, c'est vrai ♪
- Amin! Aynen! - Buna mecburuz.
Les Afro-américains doivent continuer à lutter pour avoir un art de qualité.
Aynen böylece at bakalım.
Lance-la, comme ceci.
Baş parmağın ve işaret parmağınla bir daire yapıyorsun. Aynen bu şekilde. Daha sonra boşta kalan parmaklarını topun etrafına koyuyorsun.
Forme un cercle avec ton pouce et ton index comme ça, et tu places tes autres doigts autour de la balle.
Evet, aynen böyle.
Oui, comme ça.
- Ne? - Aynen, bu işlere karışmadan önce kazandığı paralar da dahil.
- Oui, dont l'argent qu'elle a gagné avant toute cette merde.
- Yok artık. - Aynen.
- C'est n'importe quoi.
- Aynen öyle yapıyorum.
Tu as raison.
- Çünkü daha önce bir hayat için savaştığımı görmedin. - Sen- - - Aynen öyle.
Tu ne m'as jamais vu combattre lorsque la vie d'un autre est en jeu.
O kin dolu surat ifadeni evet olarak kabul ediyorum. Çünkü seni en son içeri tıktığımda da aynen böyle bakıyordun.
Je vais prendre ce regard haineux pour un oui, car tu avais le même la dernière fois que je t'ai fait enfermer.
- Onlara aynen böyle söyleyeceksin.
- C'est ce que tu leur diras.
- Aynen neden bahsediyorsun?
Oui, de quoi parlez-vous?
Aynen.
Ouais.
Aynen böyle...
Allez-y.
- Onun imzasını isterim ben. - Aynen.
Je veux son autographe.
Aynen öyle.
C'est vrai.
Aynen öyle, sensiz oraya gidince onun işine geldi. Pislik herif.
Quel enfoiré.
Aynen öyle.
Et oui...