English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ A ] / Aynen senin gibi

Aynen senin gibi translate French

209 parallel translation
Genç olan, aynen senin gibi durumuna sinirlenip evi terk eder.
Le plus jeune supporte souvent mal cette position, et quitte la maison comme toi.
O da aynen senin gibi oldu.
Elle est devenue comme toi.
- Aynen senin gibi.
- II est exactement comme toi.
Aynen senin gibi...
La même chose que toi.
Aynen senin gibi, ben de bir anlam veremiyorum.
Je me suis posé la même question, figure-toi.
Aynen senin gibi, Henry'nin sofrasında baş köşeye oturdu.
Comme toi, elle a été à la tête de la table d'Henri.
Aynen senin gibi ; Uzay gemisi, maymunlar şehri, metro..
Mission spatiale, les singes, le métro...
Hep aynı Clouseau aynen senin gibi oturuyor..... ve ellerimi boğazına koyup sıkmaya başlıyorum.
C'est toujours la même chose. Clouseau est assis comme vous, dos à moi et..... et ensuite soudainement je place mes mains autour de son cou et je commence à presser.
Sevgili dostum, onunla biraz alakam olsaydı aynen senin gibi görünürdüm şu anda.
Si je n'étais pas concerné, je plaiderais pour vous.
Benim adım Fred ve ben de insanım, aynen senin gibi.
Je m'appelle Fred et je suis un homme comme vous.
Ben olmak istediğim kişi olamam. Aynen senin gibi.
Mais je ne suis pas ce que je veux, exactement comme toi.
Aynen senin gibi suçlu bulunduğumda, onu da işin içine çektim.
Quand je trouve un criminel comme toi, je le livre.
- Evet aynen senin gibi, garip çocuk.
Oui, voilà ce que tu es, un gosse bizarre.
Aynen senin gibi, gitti.
Comme vous. Disparu.
Aynen senin gibi ha?
Comme toi?
Gençken sendeki o koca kulakları hatırlıyor musun? Onunkiler de aynen senin gibi.
Tu te rappelles les grandes oreilles que t'avais, tout gosse?
Bana kalırsa, şu, ana kapılardan aynen senin gibi, yeni subayların girmesi, beni çok memnun eder.
Si je puis me permettre, j'ai un plaisir tout particulier à voir de jeunes officiers tels que vous franchir ces frontières.
Aynen senin gibi, istasyon tarafından kaçırılıp, buraya getirildim.
J'ai été moi aussi kidnappé.
Görüyorsun ya, aynen senin gibi, o da benim bir canavar olduğumu düşünüyordu.
Comme vous, elle pensait que j'étais devenu un monstre.
Genç adamlar... Karen'a olanları söylemek için gelenler, aynen senin gibi giyinmişlerdi.
Les jeunes, ceux qui sont venus nous dire, pour Karen, ils étaient habillés comme vous.
O gerginliği ben de aynen senin gibi hissediyorum.
Je sens déjà le vent du boulet.
Aynen senin gibi, dört göz.
Il te ressemble Poindexter.
Aynen senin gibi, acımasız ve merhametsiz olacağım.
Je serai implacable et impitoyable, comme toi.
Aynen senin gibi, geri dönebilmenin bir yolunu buldu, ve tam olarak kim olduğumuz konusunu keşfedebildik.
Comme toi, nous avons découvert ici que nous étions quelqu'un d'autre.
Hoşa gidilen bir olmak iyi, ama bir çok zaman, kadınlar konusunda daha arsız olmayı isterdim- - aynen senin gibi.
Parfois, j'aimerais être plus sûr de moi avec les femmes.
Aynen senin gibi, et ve kandan.
C'est vous qui m'avez réveillé.
O bir kopyaydı... aynen senin gibi, Harry.
C'était une copie, comme toi, Harry.
Aynen senin istediğin gibi akşamı burada geçireceğim.
Je vais passer la soirée ici, avec toi, comme tu le souhaites.
Bir kaç yıl önce bir başkasına aşık oldu... ve onun bir hata olduğunu anlayınca... tekrar bana aşık oldu... aynen senin botun tekrar çalışması gibi.
Elle est tombée amoureuse d'un autre il y a quelques années... et quand ça n'a pas marché, elle est redevenue amoureuse de moi... comme ton bateau de course qui redémarre.
Aynen senin önemini anladığım gibi.
Et cher... Comme tu l'es pour moi.
Okula annem geldi ve bana : "Aynen baban ve büyükbabanın yaptığı gibi senin West Point'e gitmeni istiyoruz." dedi.
Ma mère est venue me voir à l'école et m'a rappelé que j'étais censé suivre les traces de mon père et de mon grand-père.
Sıranı bekle! Senin yaşındayken benim de saçlarım aynen böyle dalgalıydı. Saçlarım seninki gibi olsun istiyorum.
Ils sont rebelles comme les miens lorsque j'étais enfant.
Aynen, senin yaşlı adam gibi.
Comme ton père.
Hepsi değişiklik arıyor, aynen senin ve benim gibi.
L'inconnu. Comme vous et moi.
O aynen senin bana baktığın gibi baktı.
J'étais sûr que c'était vous.
Aynen senin dediğin gibi Coop.
POUR SIMULER SA MALADIE, COMME VOUS LE SUSPECTIEZ.
alarm! doğru, senin gibi bir prens. aynen diğer kibirli kaba ve kasıntılı prensler gibisin!
- Oui, un prince comme vous... et tous ces autres paons enfarinés qui m'ont courtisée!
Elbiseleri kurutucuya koyuyordum, aynen senin söylediğin gibi ve Hal, içeriye tam olarak yani tam zamanında kazara karsının külodunu kafama geçirdiğim anda girdi.
J'ai mis le linge dans le sèche-linge. Et Hal est entré juste au moment... Au moment même où la culotte de sa femme s'est retrouvée sur ma tête.
O ölü bir kadın, aynen senin ölü bir adam olduğun gibi.
C'est une femme morte. Et tu es un homme mort.
Belki de yapmam gereken, aynen senin de yaptığın gibi,... sanattan para kazanmak, insanlarla tanışmak ve bir ofiste çalışmamak yani.
Je me disais que je devrais faire comme vous, gagner de l'argent grâce à l'art, pas dans un bureau.
Aynen senin de bir fakirle evlenemeyeceğini bildiğin gibi, - - Hep March ailesinin bir parçası olmam gerektiğini düşündüm.
Tu as toujours su que tu n'épouserais pas un pauvre et j'ai toujours su que je devrais faire partie de la famille March.
Aynen senin resmindeki gibi asılmıştı.
Elle pendait exactement comme tu l'avais peinte.
Aynen senin gibi bir domuz.
Et vous aussi.
Görünüşe göre babası, senin deden annenin aynen kendisi gibi Avrupa'yı gezmesini istemiş.
Son père, ton grand-père... voulait qu'elle voie l'Europe comme lui.
Tersa, Senin Maj'ın sağ kulağı olduğunu biliyorum, aynen benim, Kaptanın olduğum gibi.
Je sais que tu as la confiance du mage, comme moi j'ai celle du capitaine.
Aynen senin ve benim gibi bir gemide çalışıyor.
Il travaille à bord d'un vaisseau.
Aynen sesinin şu anda bana senin mutsuz olduğunu söylemesi gibi.
Toi, par exemple, t'es pas heureux...
Aynen senin iskelenin arkasında yaptığın gibi.
Comme tout à l'heure, sur les quais.
Aynen Josh'da olduğu gibi, bu senin suçun değildi.
C'est comme pour Josh, ce n'est pas ta faute.
- Hayır, hayır. Bu aynen senin anlattığın gibi.
Non, c'est exactement ce que tu as dit.
Peki ala, aynen senin daha önce dediğin gibi, bu şey heyecanlandırıcı olmalı.
- Comme vous l'avez dit. C'est très excitant.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]