Başka yolu yok translate French
861 parallel translation
Başka yolu yok.
Je sais, mais que faire?
Bu yerden gitmenin başka yolu yok, öyle değil mi?
C'est le seul moyen pour partir d'ici, non?
Ve biliyorum ki başka yolu yok.. birbirimize bağlanmaktan başka.
Et je sais qu'il n'y a pas d'autre manière... de nous lier ensemble.
Yolcularına davranmanın başka yolu yok mu?
Monte. - Ne traite pas tes passagers ainsi.
Başka yolu yok. Cheyennelerle karşılaşırlarsa daha iyi hiç bir yol yok.
Mieux vaut pas de piste s'ils évitent les Cheyenne.
- Başka yolu yok. - Doğru!
C'est notre dernière chance!
Başka yolu yok. Başlayalım.
Dans ce cas... allez-y!
Başka yolu yok. Yenildim.
Y a pas, j'ai perdu.
Kusura bakma evlat, başka yolu yok.
Désolé, mon garçon, c'est comme ça.
Göründüğü an onu öldürmekten başka yolu yok, o halde.
Mieux vaut le buter tout de suite.
Hadi, başka yolu yok.
C'est la seule solution.
Başka yolu yok Fran. Anlaşıldığını sanıyordum.
Ça ne peut pas être autrement.
Başka yolu yok.
A toi de choisir.
Başka yolu yok mu? Hayır.
N'y a-t-il pas une autre issue?
Başka yolu yok.
C'est la seule façon.
Başka yolu yok.
Il n'y a pas d'autre solution.
Onu eğlendirmemiz gerek, başka yolu yok.
On doit l'amadouer.
Başka yolu yok zaten.
C'est la seule façon de s'y prendre.
Ölmesi gerekiyor, başka yolu yok.
Sa mort est la seule solution.
- Buradan çıkmanın başka yolu yok mu diyorsunuz?
- Pas moyen de partir d'ici? - Non.
Bay Webster, bu genç adamı dükkânınızdan çıkarmanın başka yolu yok.
Vous ne pouvez laisser ce jeune homme sortir ainsi de votre boutique.
Dayanmalısın. Başka yolu yok.
Tu ne peux pas faire autrement.
Başka yolu yok.
Il n'y a pas d'autre voie.
Ed, zor bir girişim ama adamlara ulaşmanın başka yolu yok.
Je sais, mais il n'y a pas d'autre moyen de toucher les copains.
Başka yolu yok!
La vie doit continuer comme prévu!
Askeriyede böyle emirler vermek cesaret ister ama başka yolu yok.
Faut du courage pour donner de tels ordres, mais il faut l'avoir.
Başka yolu yok anne.
La seule possible, maman.
Başka yolu yok, Marylee.
Ce n'est pas possible autrement Marylee.
Başka yolu yok.
- Je ne vois que cette solution.
Başka yolu yok Ernine.
On n'a pas le choix.
Başka yolu yok.
il n'y a pas d'autre moyen.
Bakma, korkunç ama başka yolu yok.
Ne regarde pas, c'est horrible, mais il n'y a pas d'autre moyen.
- Başka bir yolu yok.
Il n'y a pas d'autre moyen.
Ama benim açımdan sana dürüstçe davranmanın başka bir yolu yok.
Vous ne savez pas ce que vous êtes pour moi.
Sizler çok uzaktan geldiniz... ve şimdi bütün yolu geri gitmekten başka yapacağınız bir şey yok.
Vous avez fait tout ce cheminj maintenant vous devez allerjusqu'au bout
Baska yolu yok. Bunu yapacaginiza inanirim.
C'est que vous le feriez!
Fakat resmi bitirmenin başka bir yolu yok.
Toutefois, il n'y a pas d'autre moyen pour finir la peinture.
Ve bunun başka bir yolu yok- -
Et s'il n'y a que la...
Durmaktan başka tedavi yolu yok.
- Je ne peux pas le faire. - D'autres gens ont arreté.
Başka bir insanın yüreğindeki sırrı zorla açmanın hiç bir yolu yok, anne.
On ne peut pas entrer dans les secrets du cœur de quelqu'un.
- Başka yolu yok mu?
D'autres moyens?
- Başka türlü tamir etmenin yolu yok.
Il n'y a pas d'autre solution.
Düğünümüz var ve kiliseye ulaşmanın başka bir yolu yok.
Redemandez, s'il vous plaît.
Çünkü başka çıkış yolu yok.
Il n'y a pas d'autre chemin.
Sana yaklaşmaktan başka bu kutuya ulaşmanın yolu yok sanırım.
Je suppose qu'on ne peut pas s'emparer du coffre sans passer sur votre cadavre.
"Başka çıkış yolu yok."
" Il n'y avait pas d'autre issue.
Bir şansımız olabilir ama başka yolu da yok.
C'est risqué, mais il n'y a pas d'autres solutions.
Başka bir yolu yok mu?
Est-ce le seul moyen?
Başka bir yolu yok inanın bana.
C'est le seul moyen.
Dilsiz... başka bir yolu yok mu?
Muette... n'est-ce pas trop... n'y a-t-il pas d'autre moyen?
Başka çözüm yolu yok.
Il n'y a pas d'autre solution.
yolu yok 35
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yoksa ben 17
yok mu 410
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok canım 523
yok birşey 158
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yok mu 410
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok canım 523
yok birşey 158
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yok bir şey 967
yoktu 131
yok musun 43
yok et 47
yoksa ne 75
yok yahu 26
yok etmek 16
yoksa o 24
yoksa seni öldürürüm 37
yok hayır 73
yoktu 131
yok musun 43
yok et 47
yoksa ne 75
yok yahu 26
yok etmek 16
yoksa o 24
yoksa seni öldürürüm 37
yok hayır 73