English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ B ] / Bildin

Bildin translate French

3,173 parallel translation
işte Leo bu şekilde öldürüldü, bunu nasıl bildin?
Comment savez-vous qu'il est mort ainsi?
Nereden bildin?
Comment le savais-tu?
Öpücüğünün Sophie'nin sihrinin etkisini alacağını nereden bildin?
Comment t'as su que ton baiser romprait le sort de Sophie?
- İyi bildin.
- Et tu as raison.
Viski sevdiğimi nereden bildin?
Vous savez que j'aime le whisky?
Bunu nereden bildin?
Comment vous le savez?
Selam. Burada olduğumu nereden bildin? Burada ne yapıyorsun?
Du coup, il n'y aura plus besoin de DPA entre nous au bureau, parce qu'en rentrant chez nous, on va faire l'amour à et avec l'autre.
Kızın da işin içinde olduğunu nereden bildin?
Comment saviez-vous qu'elle était impliquée?
Burada olduğumu nasıl bildin?
Comment as-tu su que j'étais là?
Öyleyse Bayan Qahraei'nin ona numarayı verdiğini nereden bildin?
Comment tu sais qu'elle lui a donné le numéro du médecin?
Bu sefer doğru bildin.
Bonne réponse, cette fois.
Nerede çalıştığımı nasıl bildin?
Tu sais où je travaille?
Bunun benim ilgi alanım olduğunu nasıl bildin Mina Minard?
- Comment vous savez que j'aime ça? - Juste une intuition.
Bunu nerden bildin?
Comment tu as su quoi faire?
Kim olduğunu her zaman tam olarak bildin.
Tu as toujours su exactement qui tu es.
Mai Le'nin tuzağın oraya doğru geleceğini nasıl bile bildin?
Comment saviez-vous que Mai Le serait prise dans votre piège.
Çıktığımı nereden bildin?
Tu sais que je suis sorti?
- Nereden bildin?
- Tu le savais?
- Nereden bildin?
- Comment tu sais?
- Nasıl bildin?
- Comment as-tu su?
Bildin!
Super!
Nereden bildin?
Comment le savoir?
Bildin.
Bingo.
Eksik olanın sadece bu olduğunu nasıl bildin?
Comment sais-tu au juste qu'est ce que je manquais?
Nereden bildin?
Comment le saurait tu?
Nerede olduğumuzu nasıl bile bildin?
Comment à tu sais où nous étions?
- Doğru bildin, Eric.
273 ) } – Tout à fait.
Hâlâ Haven'da oldugumu nereden bildin?
Comment tu savais que je serais encore à Haven?
İyi bildin.
- Oui, putain, c'est comme ça.
- İyi bildin, kolun.
C'est l'exemple parfait, Svend Age.
- İyi bildin.
- Oui, c'est vrai, je reconnais.
Polonya'ya geri dönmek yerine Ukrayna'ya gideceğimi de nereden bildin?
Comment tu as su que j'irai en Ukraine et pas en Pologne?
Burada olduğumu nereden bildin? Barmenden.
Comment t'as su que j'étais là?
Kan grubunu nereden bildin?
Comment connaissez-vous son groupe sanguin?
Bunu nasıl bildin?
- Comment le savez-vous?
- Bunu nasıl bildin?
Tu savais? C'est mon boulot.
Bunu nasıl bildin?
Comment sais-tu ça?
Burada olduğumu nereden bildin?
Comment as-tu su que j'étais ici?
Nereden bildin?
Comment tu sais ça?
Bildin.
Tu m'as eu. Mm.
Nereden bildin?
Comment l'as-tu su?
Ama bu en sevdiğim araba. En sevdiğim araba olduğunu nasıl bildin?
C'est ma voiture préférée.
- Evet. Nereden bildin?
Comment le sais-tu?
- Nereden bildin?
- Comment?
- Bildin! - Neyi? Hayır.
à votre âge, vos orgasmes ne sont plus aussi puissants, donc vous compensez par des préliminaires, des comportements tabous.
Burada olacağımı nereden bildin?
Comment saviez-vous?
Kardinal olduğumu nereden bildin?
Et comment savez-vous que je suis cardinal?
Burada olduğumuzu nereden bildin?
Comment as-tu su que j'étais ici?
Şey hakkında konuştuğumu nereden bildin...
Comment t'as su que je parlais de...
Annie, nasıl - nasıl oldu da bildin?
Comment as-tu su?
Burda olduğumu nasıl bildin?
Comment m'avez-vous trouvée?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]