English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ B ] / Bilgin olsun

Bilgin olsun translate French

1,000 parallel translation
Bilgin olsun diye söylüyorum, sevgili dostum, şu anda New York üzerinde uçuyoruz.
Pour votre information, mon cher, nous survolons New York.
Bilgin olsun diye söylüyorum, geçen hafta Londra'dan Büyükelçi'ye gelen bir mesajı fotoğrafladın.
La semaine passée vous avez photographié une note de Londres à l'Ambassadeur.
Evet, sadece bilgin olsun istedim.
Je voulais juste que tu le saches.
Bilgin olsun diye söylüyorum, Bayan Ruby Fletcher'ın evine gidiyorum.
Pour ne rien te cacher, je vais chez Mme Ruby Fletcher.
Bilgin olsun, ben seni yıllardır aldatıyorum.
Ca fait des années que je papillonne.
Bilgin olsun diye söylüyorum, Toni'yle evleniyoruz.
Sachez, Monsieur, que Toni et moi allons nous marier.
Bilgin olsun diye söylüyorum, o pistlerin temizliği 1100 kilometrelik çift şeritli otobanın temizliğine eşit.
Déneiger ces pistes correspond à 450 km d'autoroute à deux voies.
Bilgin olsun, her an nişanlım gelebilir.
Je vous signale que ma fiancée arrive d'un instant à l'autre.
Bilgin olsun, işle ilgiliydi.
On parlait affaires.
Bilgin olsun, her an nişanlım gelebilir.
pour votre information ma fiancée va arrivé à tout instant.
Bilgin olsun Callahan : Azınlık halka bu tür polis işinden gına geldi.
Pour ne rien vous cacher... les membres de la minorité en ont assez de ces méthodes.
Ama bilgin olsun, dün gece harikaydı.
Mais j'aimerais quand même dire qu'hier soir, c'était fantastique!
Bilgin olsun diye söylüyorum, böyle bir iş hiçbir zaman senin kamyonla yapılmadı.
Personne ne l'a jamais fait avec un semi-remorque.
- Sadece bilgin olsun dedim, dikkatli ol.
- En tout cas, fais attention.
- Bilgin olsun diye söylüyorum dün gece beni öldürmeye kalktı. - Gerçekten mi?
A titre d'information... elle a essayé de me tuer hier soir.
- Söylediğin hoşuma gitti. Ama bilgin olsun, yalan söyledin.
J'aime ce que tu as dit, mais à titre d'information, tu as menti.
Bilgin olsun, bunu orijinal bir kokteyl karıştırıcısı amacıyla alıyorum.
Pour votre gouverne, je l'achète pour remuer les cocktails.
Bilgin olsun, bu kitap farklı.
Ces mémoires se détachent du lot.
Bilgin olsun Sam, ben o başlıkları okumuyorum.
Sache que je ne lis pas ces articles.
Bilgin olsun, herkes canavarların sarışınlardan hoşlandığını bilir!
Les monstres préfèrent les blondes!
Hiçbir gün ilk 5'te değilsin ama bilgin olsun..... insanlar Sam Malone'un atışını izlemek için iyi para verdiler.
D'habitude, tu n'es même pas dans les 5 premières, mais sache que les gens ont payé pour voir Sam Malone et son lancer.
Anladıysan başını salla. Ve bilgin olsun ben dün bütün gece... - Kiminleydin?
Que je n'ai jamais pleuré, car le téléphone ne sonnait pas?
Bilgin olsun, rock'n'roll yıldızı değilim!
Pour votre information, je ne suis pas une star du rock!
Sana hatırlatabilir miyim, bilgin olsun diye söylüyorum - Sendeki fikirler, benim fikirlerim.
Je vous rappelle pour votre gouverne que votre avis est le mien.
Bilgin olsun ; çok çalışıyor.
Et il travaille très dur.
Bilgin olsun diye söylüyorum, ben de bir zamanlar Woodstock'taydım.
Sachez que j'y étais, à Woodstock.
Ve bilgin olsun, onu ben de önemsiyorum.
Et pour information... Je tiens à lui également.
Ama çok az para ödüyorlar bilgin olsun.
Bien entendu c'est très peu payé.
Bilgin olsun, o heykeli rehinciden satın aldım.
Pour votre gouverne, elle vient d'un dépôt de gages.
Bilgin olsun diye söylüyorum... o seninle benim yanımda olabilmek için evlendi, ama seni hiç sevmedi.
Pour ton information... il s'est marié avec toi pour rester près de moi, mais il ne t'aime pas.
Bilgin olsun, şu anda telefonda polisle konuşuyorum.
J'ai la police au bout du fil.
Bilgin olsun, Ramon'un performansı da oldukça iyi.
J'ai menti. Ramón aussi lèche super bien.
Ayrıca, bilgin olsun, birkaç papel kazandım.
Tu sais, je me suis fait quelques livres.
Bilgin olsun diye söylüyorum. Ben onun babasıyım.
Pour votre information, je suis son père.
Gerçekten mi? Bilgin olsun diye söylüyorum, klüp artık Neanderthal vatandaşı olan kimseyi almıyor.
Le club n'accepte plus d'homme du Neandertal.
Bilgin olsun, onun beynini yalnızca senin faydan için havaya uçuracaktım.
Pour information, je voulais lui faire sauter la cervelle, de ta part.
Ve bilgin olsun diye söylüyorum, başvuru süresi günler önce doldu.
Et sachez que l'inscription est close depuis plusieurs jours.
Bilgin olsun diye söylüyorum, yalan değildi.
Et en plus, je te signale que ce n'était pas un mensonge.
Bilgin olsun diye söylüyorum, ona karşı his - settiklerimi geride bırakmak için gidiyorum.
Si tu veux savoir, je le vois pour laisser tout ça derrière moi.
Bilgin olsun diye söylüyorum, senden asla nefret etmedim.
Je ne pourrais jamais te détester.
Bilgin olsun, fişlendim. Gaines hep üzerime oynadı.
J'étais massacré chaque fois que j'allais mettre un panier.
Bilgin olsun. Herkes bilsin diye söylüyorum.
Pour que ce soit dit devant témoins :
Bilgin olsun çavuş, karatede kara kuşak sahibiyim ben.
Pour votre information, je suis ceinture noire de karaté.
Ve bilgin olsun diye söylüyorum ben gerçek bir öğretmenim.
Et pour votre information... je suis un vrai professeur.
Bilgin olsun.
Mets toi ça dans le crane.
Bilgin olsun beni yarın göremezsin.
Tu ne me verras pas demain, je te signale.
Böyle bir şey için bizde öldürülebiliriz, bilgin olsun diye söylüyorum.
Rien que pour ça, on aurait pu le trouer, je te signale.
Bilgin olsun bu, hiçbir erkeğin asla deneyemeyeceği kadar acı verici.
Pour ta gouverne... cette douleur, jamais aucun homme ne la connaîtra.
Bilgin olsun, Corey.
Que les choses soient claires : Nous sommes trois.
Teşekkürler, 1,000 dolar olsun tabi bilgin varsa.
Va pour mille. A condition que tu nous donnes l'information.
Kendini kaplan sanıyorsun Ama sen aslında, küçücük bir kedisin. Bilgin olsun diye söylüyorum
Oui.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]