Bilmiyordu translate French
2,726 parallel translation
Sana bir şey söyleyeceğim, Adam'la ortaklaşa araba kullandığımızda söylüyorduk... Oh, baba. Ve bunun hakkında hiçbir şey bilmiyordu.
Au fait, j'ai demandé à Adam pour le covoiturage et il n'est pas au courant.
Kimse bilmiyordu!
Où étiez-vous?
- Büyük jürinin sır olması gerektiğini biliyorum. Ama ne yapacağını bilmiyordu.
Je sais que le grand jury est censé être secret, mais il sollicitait des opinions sur ce qu'il faut faire.
Ama bazen sahibinin geç saatlere kadar orada kalacağını bilmiyordu.
Ce qu'il ignorait, c'est que le propriétaire aimait parfois rester tard.
Thor çok üzüldü, anlamını bile bilmiyordu.
Thor était traumatisé. Il ne comprenait rien.
Garajı ateşe veren oydu ; ama içeride Jenna'nın olduğunu bilmiyordu.
Il a mis le feu au garage, mais il ne savait pas qu'elle était dedans.
Nedenini bilmiyordu.
Il ne savait pas pourquoi. He- -
Aslında hiçbir şey bilmiyordu.
Seulement, il ne savait rien.
Mahallenizdeki kimse vampir olduğunu bilmiyordu demek.
Alors, personne dans le voisinage ne savait qu'elle était un vampire.
Kimse ne olduğunu bilmiyordu.
Personne n'a su ce qui s'était passé.
Hiçbiri yaptığı işi bilmiyordu
Elles sont toutes incompétentes.
Burada onu başka bir savaşın bekleyeceğini bilmiyordu.
Il ne savait pas qu'il y aurait ici une autre guerre qui l'attendrait.
Çocuk dokuz yaşındaydı ve yüzme bilmiyordu!
Il avait 9 ans et ne savait pas nager!
- Ne olacağını bilmiyordu değil mi?
- Pas vraiment, si?
Kimse seni bilmiyordu, annen bile.
Personne ne savait à ton sujet. Ni même ta mère.
Kimse nerede olduğunu bilmiyordu.
Personne ne savait où.
Bence de. Hatta, işin içine silah gireceğini de bilmiyordu.
Il pensait pas se servir d'une arme.
- Kim olduğunu bilmiyordu.
- Tu peux pas la fermer?
Hiç kimse birlikte çıktığımızı bilmiyordu.
Y avait personne qui savait qu'on était ensemble.
O sadece bir çocuk, ne yaptığını bile bilmiyordu.
C'était un gamin, il ne savait pas ce qu'il faisait.
Muhtemelen ne yaptığını bilmiyordu.
Il ignorait ce qu'il faisait.
Siz sorular sormaya başlayana kadar bir kişi bile kayıp olduklarını bilmiyordu. O zaman ben neden M.O.'mu değiştirmeyi isteyeyim?
On sait pas qu'elles ont disparu jusqu'à ce que vous interrogiez, pourquoi changer de style?
Jessica Thompson ise adını bile bilmiyordu.
Jessica Thompson n'a même jamais su votre nom.
Ben okula giderken kimse disleksi hakkında bir şey bilmiyordu.
A l'école, personne ne savait ce que c'était.
Benim işin içinde olduğumu bilmiyordu.
Elle ne savait pas que j'étais impliqué.
George bunu kontrol ettiğini bilmiyordu bile.
Georges ne se rend pas compte qu'il contrôle tout ça.
- Evet, ama George bunu bilmiyordu.
Oui, mais George ne le savais pas.
Kimse bilmiyordu.
- Tout le monde l'ignorait.
Essex Gorman'ın işi bitiremediğini bilmiyordu.
Essex ignorait que Gorman avait échoué.
- Öyleyse ya silahı bilmiyordu- -
- Elle le savait...
Aslında ne yaptığını bilmiyordu ve birinin hayatına son vermesinde bir amaç vardır değil mi?
Elle n'a pas su réellement ce qu'elle faisait et il faut être si déterminé pour attenter à sa propre vie, non?
Biliyorum, ama o bilmiyordu.
Moi, je le sais. Mais pas elle.
Kyle'la üniversitede tanıştın. Birbirinizi sevdiniz. Adam daha kendisinin gay olduğunu bile bilmiyordu.
Tu as rencontré Kyle à la fac, vous vous appréciiez, il ne savait même pas qu'il était gay.
Babam böyle olacağını bilmiyordu.
Mon père pouvait pas le prévoir.
Şimdiye kadar Logan'ın yerini bilmiyordu.
Kroll n'a jamais pu l'atteindre jusqu'à maintenant.
Ama o bilmiyordu ki, Ramashankar'ın sol eliyle hızlı bir atıcı haline geleceğini.
Mais il ne savait pas, qui va devenir un Ramashankar gauche melon bras rapidement.
Ne istediğini bilmiyordu.
- Ça se voyait.
Başka biriyle yattığından veya yatacağından şüpheleniyordu ve ne yapacağını bilmiyordu.
Elle disait qu'elle sentait, soit que tu aurais couché avec une autre, soit que tu allais la tromper, et elle savait pas quoi faire.
O tanık çocukların neye benzediğini bile bilmiyordu.
Ce n'est pas sérieux. Un témoin qui les connaissait même pas.
Kim olduğunu bilmiyordu.
Il ignore par qui.
Döndüğünü biliyor mu? Hayır, çünkü gittiğimde, bunun gerçek nedenini bilmiyordu, ben de gittiğimden beri onu aramadım, o yüzden
Non, parce que je lui ai menti sur les raisons de mon départ et je ne l'ai pas appelé depuis.
Tamam, belki nereye gideceğini bilmiyordu. Belki daireler çiziyordu.
Peut-être qu'il ne savait pas où il allait, ou qu'il tournait en rond.
Virüs hakkında hiçbir şey bilmiyordu, Artie.
Il n'est pas au courant pour le virus.
Burada olduğumu bilmiyordu.
Il ne savait pas que j'étais là.
Bunu bizden başka kimse bilmiyordu.
- Personne ne savait, excepté nous.
Yeni kız ne taşıdığını bilmiyordu.
La nouvelle fille ne savait pas ce qu'elle transportait.
- Ama.. İçinde ot olan şekerden yediğini bilmiyordu.
Mais elle ne sait pas ce qu'elle a mangée.
Kimse orada olduğumu bilmiyordu, sadece fotoğraf çekiyordum.
Personne ne savait que j'étais là, je prenais simplement des photos.
Sadece karınız bilmiyordu
Votre femme ne savait pas uniquement que vous avez donné un streptocoque à Angela.
Çalışanlardan hiçbiri nereye gittiğini bilmiyordu.
Aucun membre du personnel ne savait où elle était.
Scarn, hokey sopasının ne olduğunu bile bilmiyordu.
20 $ pour regarder.
bilmiyordum 699
bilmiyordun 27
bilmiyorduk 25
bilmiyorum 18446
bilmiyorum ki 83
bilmiyorum tatlım 28
bilmiyorum ama 31
bilmiyorum dostum 22
bilmiyorum dedim 18
bilmiyor 92
bilmiyordun 27
bilmiyorduk 25
bilmiyorum 18446
bilmiyorum ki 83
bilmiyorum tatlım 28
bilmiyorum ama 31
bilmiyorum dostum 22
bilmiyorum dedim 18
bilmiyor 92
bilmiyorum işte 23
bilmiyorsun 241
bilmiyorum efendim 100
bilmiyor musun 481
bilmiyor musunuz 98
bilmiyoruz 277
bilmiyorlar 33
bilmiyorsunuz 29
bilmiyor muydun 125
bilmiyor muydunuz 35
bilmiyorsun 241
bilmiyorum efendim 100
bilmiyor musun 481
bilmiyor musunuz 98
bilmiyoruz 277
bilmiyorlar 33
bilmiyorsunuz 29
bilmiyor muydun 125
bilmiyor muydunuz 35