Bir canavar translate French
3,973 parallel translation
O bir canavar.
C'est un monstre.
- İnatçı bir canavar bizimki.
- C'est une petite peste bornée.
Nasıl bir canavar böyle bir şey yapar?
Quelle sorte de monstre ferait une telle chose?
Eğer 40 yıldır işlenen bu cinayetleri yaptıysa Banks gerçek bir canavar olmalı.
S'il est vraiment coupable des meurtres commis durant ces 40 dernières années, Banks est vraiment un monstre.
Ve eğer kişiliklerimizden koparsak, içimizden ne tür bir canavar çıkar?
Et si nous démolissons nos personas, quelle sorte de bête se trouve à l'intérieur?
Savunduğumuz her şeyden ve bizden nefret eden bir canavar tarafından öldürüldü.
Il a été tué par un monstre qui nous déteste et tout ce dont nous nous battons. [HURLEMENT DE LOUP]
İnsan avını bırakıp bir canavar avına başlamalısınız.
Voyez-vous, vous chassez un homme, vous devez commencer à chasser une bête.
- Çünkü dıştan bir ilahe gibi görünürken içinde bir canavar taşıyor. - Neden "saklı olan" deniyor?
Pourquoi "L'Invisible"?
Tam bir canavar.
Un vrai monstre.
Lakin içimde muazzam bir canavar büyümekte.
Mais en mon sein Une redoutable bête est cachée
Sivri dişli bir canavar değil o.
Pas un monstre avec des crocs.
- Beni hapse attıran küçük bir canavar.
C'est un petit monstre qui m'a mise en prison.
İşime ne olacağını düşünen bir canavar olarak düşünülmek istemiyorum.
Tu vois, je ne veux pas qu'on me considère comme un monstre pour m'intéresser à ce qui arrive à mon travail.
"Bu bir canavar değil ki." dedim Cersei'ye.
"Ce n'est pas un monstre," ai-je dit à Cersei.
Onların hatası orada bir canavarın olup olmadığına bakmamalarıydı.
Leur erreur a été de chercher le monstre au large.
"Bu adam bir canavar yaratıyor."
" Cet homme est en train de fabriquer un monstre.
O, tam da Nyx'in söylediği gibi bir canavar.
Nyx avait raison, c'est un monstre.
Seni bu dükkana getiren kişi bir canavar değildi canım benim.
Vous le savez, ce n'est pas un monstre qui à vous traîné dans ma boutique.
Senin bir canavar olmadığını biliyoruz.
Nous savons que tu n'es pas un monstre.
Burası tam da iki başlı bir canavarın ortaya çıkabileceği türden bir göl.
C'est exactement le genre de lac d'où une créature à deux têtes pourrait émerger.
"Kırmızı renkli bir canavarın üzerine oturmuş" "Bir kadın gördüm."
couverte de titres offensants pour Dieu avec sept têtes et dix cornes!
Kadınları farklı silahlarla öldüren bir canavar.Senin gibi.
Une bête comme toi, qui tue des femmes de différentes manières.
Artık bir canavar olmadığımı göstermek için.
Pour te montrer que je ne suis plus un monstre.
Ne tür bir canavar bunu yapabilir ki?
Quel genre de monstre pourrait faire ça?
Evet ben bir canavar olabilirim ama ailemi seviyorum ve onları korumak için her şeyi yaparım.
Et je suis peut être un monstre, mais j'aime ma famille et je ferai n'importe quoi pour la protéger.
Sen içinde büyüyen canavarı görmeyi hala reddederken kendimi bir canavar mı ilan etmeliyim?
Dois-je m'accuser d'être un monstre tandis que vous refusez toujours de voir celui qui grandit en vous?
- O bir canavar.
Monstrueusement bon.
Ancak alet olmadan, Krallığın gemileri sadece efsanevi tanrıların ve canavarların değil, aynı zamanda çok daha amansız ve çok daha gerçek bir canavarın karşısında da kolay bir av olacaktı.
Mais sans, les navires royaux continueraient d'être des proies faciles, non seulement pour les dieux et les monstres des légendes mais pour un monstre plus brutal et plus réel.
Elena benim bir canavar olduğumu düşünüyor.
Tu vois, Elena pense que je suis un monstre.
Elena benim bir canavar olduğumu düşünüyor.
Elena pense que je suis un monstre.
Bana bak, ben bir canavarım.
Regarde-moi. Je suis un monstre.
Ben tehlikeli, kalpsiz bir canavarım sen de bu yüzden Mikael'ı beni öldürmek için çağırdın.
Je suis un monstre vicieux et sans coeur, et tu as fait venir Mikael pour me tuer.
Ben tehlikeli, kalpsiz bir canavarım sen de bu yüzden Mikael'ı beni öldürmek için çağırdın.
Je suis un monstre vicieux et sans coeur.
Bu adam bir canavar!
Cet homme est un monstre!
Tam bir canavar.
Pot silencieux qui brille.
Kelimelerin yüzeyinin altında yatan gerçekler var. Bir deniz canavarının kamburu gibi apansız ortaya çıkan ve sonra tekrar yok olan gerçekler.
Il y a des vérités qui reposent sous la surface des mots... vérités qui s'élèvent sans prévenir, comme les bosses d'un monstre marin et puis disparaissent.
Performans ve şarkı benim için canavarı yüzeye çıkarmanın bir yolu.
Ce que la chanson et les concerts sont pour moi :
Eminim birçok insan, aynaya her baktıklarında, iğrenç bir et canavarı görüyordur.
Je suis sûr que des tas de gens, chaque fois qu'ils regardent dans le miroir, voient un horrible monstre de chair.
Teatral bir şöleni sizlere takdim ederiz bunun adına da "Dönüşen Canavar" deriz!
Sur cette scène, nous présentons une œuvre fantasque, que nous avons intitulée : "La Bête transformée."
O bizi onun sonunu yazmaya ikna etti J.R Ewing'in canavar olmadığı bir son.
Il nous a laissé écrire sa fin... la fin dans laquelle J.R. Ewing n'est pas un monstre.
Ve eğer sizin arkadaşınız benim peşinde olduğum o canavar tarafından kaçırıldıysa çok yakın bir zamanda o sayı 24'e çıkabilir.
Et si votre ami a bien été enlevé par le monstre que je traque, on en sera très bientôt à 24.
Kaya kuleleri inşa edip şimşeklerle Pixie Hollow'u yok edecek bir çeşit canavar olduğunu düşünüyor.
qui bâtit des tours et lance des éclairs pour détruire la Vallée des Fées. Elle est convaincue que c'est une espèce de monstre.
Ama demek istediğim evli olmanın nasıl bir his olduğunu hatırlıyorum. Seni tanıyan ve içindeki canavarı herkesten iyi tanıyan birine sahip olmanın.
mais le truc, c'est que je me souviens de ce que c'est que d'être marié, que d'avoir quelqu'un qui te connait et qui connaît le monstre que tu es mieux que quiconque.
Bir parti canavarı!
Un monstre de la fête!
Sınırdaki bir çok gerçek canavarı alaşağı ettik.
Nous avons fait tomber de vrais monstres qui traversaient la frontière.
Uğraştığın canavar hakkında bir şeyler biliyorum.
Je sais des choses sur votre monstre.
Her güçlü erkeğin arkasında güçlü, kaltak suratlı, canavar bir cadı vardır.
Derrière chaque grand homme se trouve une sorcière au visage de garce. VOTEZ POUR JASON FIGUEROA COMME SÉNATEUR DE NY
İşimden edildim ve bu korkunç insanlar tarafından kilit altına alındım. Benim bir çeşit canavar olduğumu düşünüyorlar.
Enlevée à mon travail et fait taire par ces horribles personnes qui pensent que je suis un monstre.
En iyi doktorun salak bir kokain canavarı çıktı.
Votre meilleur docteur qui devient un foutu drogué à la cocaïne.
# Sonra baktım ki, üstünde sönük bir at oturuyor # # Canavarın üstünde oturan atın adı "Ölüm" idi # # Sonra canavarı da yanında götürdü #
Et j'ai regardé, et je l'ai aperçu derrière un cheval pâle, et le nom qu'il avait était La Mort, et l'enfer le suivait. "
Britta'ya karşı bir şeyler hissediyorsun, seni iğrenç canavar!
Tu as des sentiments pour Britta, monstre dégoutant! Bien.
canavar 180
canavarlar 72
canavar mı 20
bir çocuk gibi 16
bir çocuk 115
bir cevap istiyorum 17
bir çift 25
bir cinayet 23
bir ceset 19
bir çeşit 91
canavarlar 72
canavar mı 20
bir çocuk gibi 16
bir çocuk 115
bir cevap istiyorum 17
bir çift 25
bir cinayet 23
bir ceset 19
bir çeşit 91