Bir dakika sonra translate French
1,892 parallel translation
- Düğüne gitmem lazım. Eve gitmek için bir dakika sonra çıkacağım.
Je dois aller à un mariage, et je rentre à la maison dans une minute.
Bir dakika sonra füze kilitlenecek.
Missile paré dans une minute.
Sonra evime polis göndereceğini söyledi ve bir dakika sonra polis aradı.
Et ensuite elle a dit qu'elle allait envoyer la police. Et une minute plus tard, la police a appelé.
- Bir dakika sonra donerim.
Je reviens dans un instant.
Bir dakika sonra, aynı ankesörlü telefona... GSM Uydu telefonundan bir arama gelmiş.
Une minute plus tard, la cabine a reçu un appel d'un GSM satellite.
Bir dakika sonra hepsi geçecek.
Dans une minute, tout ça sera fini.
Bir dakika sonra ilgileneceğim beyefendi.
Un instant, monsieur. Continuez.
Bir dakika sonra bu konuya tekrar döneceğiz.
Nous en reparlerons dans un instant.
Tim Hecht'e bakacağım. Bir dakika sonra yanına gelirim.
Je vais contacter Tim Hecht, je suis à toi dans un instant.
Bir dakika sonra gidebilirsin ama önce dinleyeceksin.
Vous pouvez partir dans une minute. Mais d'abord, vous allez écouter.
Vantilatörler zaman ayarlı. İlki bir dakika sonra devreye giriyor. Diğer üçü de 15 saniyenin altındaki aralıklarla.
Le premier ventilateur redémarre après une minute, les autres à 15 secondes d'intervalle.
Bir dakika önce senin evindeyken bir dakika sonra otel odasına... nasıl geldiğim hakkında hiç bir fikrim yok... ve bu beni çıldırtıyor.
Je pige pas comment je suis passé de chez toi à cette chambre de motel complètement défoncé à la dope.
- Bir dakika sonra geleceğim.
- Donnez-moi une minute.
Bir dakika önce benden nefret ederken, bir dakika sonra beni çok seviyor.
Bah, d'abord, il me déteste, la minute d'après, il m'aime.
Pekala, bir dakika sonra gelir, kitabından bir bölüm daha okurum.
Quoi? Je te lirai un chapitre de ton livre.
Bir dakika sonra gelirim.
J'arrive dans une minute.
Bir dakika sonra. Beni bikinimin içinde görmesini istiyorum.
Une seconde, je veux juste qu'il me voit en bikini avant.
Bir dakika sonra orada olacağım, şekerparem.
Je te retrouve dans une minute, mon coeur.
Bir dakika sonra konuşalım mı?
Je peux te parler dans une minute?
Bir dakika sonra yukarıda olurum.
Je monte dans une minute.
Bir dakika sonra evleneceğim.
Je me marie dans une minute.
Bir dakika sonra, rüzgar seni dağa yapıştırıyor, ve burnunun ucunu bile göremiyorsun.
Une minute plus tard, le vent nous colle au flanc de la montagne, et on ne voit pas sa main à 2 cm de son visage.
Şampanya renginde bir Escalade Breck kaçırıldıktan 8 dakika sonra kırmızı ışıkta geçmiş.
Un quatre-quatre de luxe beige a brûlé un feu rouge dans l'East Side, 8 minutes après l'enlèvement.
Bir iki dakika sonra odasına girmiş.
Il est allé dans sa chambre peu après.
Son çağrıdan on dakika sonra cep telefonuna bir arama gelmiş.
Il a reçu un appel dix minutes après.
Birkaç dakika sonra sokakta bir kavga sesi duydum. Yine oydu.
J'ai entendu une bagarre dans la ruelle et c'était lui.
Onlar da, "Elbette, sorun değil" dediler. Orada oturuyordum, Phil. 20 dakika sonra kafama bir dank etti. Araba sürmemiştim.
Ils disent : "Pas de problème." J'y étais depuis 20 minutes, Phil, et puis je me rends compte que j'avais pas pris la voiture.
Bir fotoğraf makinesi bul ve 10 dakika sonra odama getir.
Trouvez un appareil photo et apportez-le dans mon bureau dans 10 mn. Je ne l'aurai pas si vite.
Anthony Larsen düşüp öldükten 3 dakika sonra seni ve Whit'i asansörden inerken gören bir tanık olduğunu biliyor musun?
- Savez-vous qu'un témoin vous a vu monter dans l'ascenseur avec Whit au 11e étage trois minutes après qu'Anthony Larson est tombé en chute libre?
Sonra, "Neden Kelly?" diye sordum ve bir dakika boyunca tereddütte kaldı ve dedi ki : "Çok üzücü haberlerimiz var."
Et j'ai demandé, "Pourquoi, Kelly?" Et il a hésité pendant quelques secondes, et a dit : "Nous avons de très tristes nouvelles."
10 dakika sonra ciddi bir ameliyata aldılar onu.
Dix minutes plus tard, il s'est retrouvé en salle d'op.
Bir dakika iyiydi, ve sonra yere düştü, titriyordu.
Il allait bien et tout à coup, il a été pris de convulsions.
Hayır, hayır, bir dakika önceye kadar tam burada oturuyordum sonra gazetemi almaya çıktım.
J'étais là, y a 3 minutes. Je suis sorti acheter le journal. J'ai commandé un jus de fruits.
Altıya on kala bir şeyler almak için oraya gittim. Ve 20 dakika sonra geri döndüğümde...
J'y suis allé à 6 heure moins dix pour prendre quelque chose, et je suis revenu 20 minutes plus tard et- -
Bir dakika bekle sonra da unut gitsin. Amir Johnson, ola ki Özel Ajan Howard, ortak soruşturmayı kabul ederse nihayet nasıl yürüteceğimizi düşündünüz mü hiç?
Chef Johnson, si l'agent spécial Howard finit par accepter l'enquête commune, avez-vous une idée de la marche à suivre?
Bir tanık, ifadesinde soygundan birkaç dakika sonra sırt çantalı ve motosikletli bir adamın yanından hızla geçtiğini söylemiş.
Un témoin a vu un homme sur une moto avec un sac à dos, partir en trombe quelques minutes après le braquage.
Bir dakika önce kesik bir kol tutuyor ve sonra da sana vuruyor.
Un instant, elle tient un bras coupé. L'instant d'après, elle te drague.
İlk saldırıdan yaklaşık 30 dakika sonra, İlk olay yerinden pek uzak olmayan bir yerde, Holiday Oteli yakınlarında, Bir sonraki kurbanlarına saldırdılar.
Environ 30 minutes après la première attaque, pas très loin à l'hôtel Holiday, ils ont attaqué leur prochaine victime.
Beş dakika sonra Wilhelmina'yla bir görüşmem olduğunu bilmelisin.
Vous savez que j'ai une réunion avec Wilhelmina dans cinq minutes.
- Bir kaç dakika sonra.
- Dans quelques minutes.
Bir dakika önce oğlum ve kocamdı sonra birden sanki içlerine şeytan girdi.
Un instant, ils étaient mon mari et mon fils, et l'instant d'après, ils avaient le démon en eux.
Bir makine buluyor birkaç dakika dua ettikten sonra, kolu çekiyor ve kazanıyor.
Il trouve une machine, il prie pendant quelques minutes, il tire la poignée et gagne.
Sanırım Jesse'yi buldum. Eğer oysa 20 dakika sonra New Orleans'tan ayrılacak bir bilet aldı.
Si c'est lui, il a pris un ticket pour un bus quittant la Nouvelle-Orléans dans 20mn.
Bir dakika burdalar, sonra...
Une minute avant ils étaient là, la suivante psss..
Sonra bir sürü Tanrı adı falan söyler. Ve ancak yirmi dakika kadar sonra sizler bunun bir Hint kutlaması olduğunu öğrenirsiniz.
36 divinités aux noms alambiqués et 20 mn plus tard, on comprend que c'est le Halloween hindou.
Evet, iki dakika içerisinde, 6'lı Red Bull'lları yumruklayacağım, bir taksiye atlayıp, bir kaç saat "Laser Tag" oynadıktan sonra, bronzlaştıran bir sprey alacağım.
Ouais, dans 2 minutes, je vais descendre un pack de six Red Bull, sauter dans un taxi, jouer deux heures de Laser Tag, peut-être me faire faire un bronzage par spray.
Fox'un mesajından beş dakika sonra, Michael Fitzgerald, Başbakanlık'ın arka girişinden gizli bir adrese paket teslimi için özel güvenlik şirketini aramış.
5 min après, il a demandé à une société de sécurité privée de venir chercher un paquet à l'entrée de derrière de Downing Street.
On dakika sonra bir tanesi hazir olacak.
- Il y en aura un dans dix minutes.
Bana bir dakika müsaade et ondan sonra seni rahat bırakacağım.
Donnez-moi une minute et je disparaîtrai de votre chemin.
Ama dinle, olay şu,... bir dakika kadar konuşacaksın,... bizi bilgilendireceksin, sonra bir daha konuşamayacaksın.
Tu peux parler pendant 1 minute, on se met au courant, et tu ne parles plus.
Todd'u bir grup evine koymuşlar ve 20 dakika sonra kaçmayı başarmış.
Ils ont mis Todd en centre de thérapie, 20 mn après, il a réussi à s'enfuir.
bir dakika 5689
bir dakikaya geliyorum 18
bir dakika bekleyin 225
bir dakika lütfen 248
bir dakika bekle 619
bir dakika bekler misiniz 17
bir dakika sürmez 36
bir dakika bekler misin 40
bir dakika daha 36
bir dakika önce 23
bir dakikaya geliyorum 18
bir dakika bekleyin 225
bir dakika lütfen 248
bir dakika bekle 619
bir dakika bekler misiniz 17
bir dakika sürmez 36
bir dakika bekler misin 40
bir dakika daha 36
bir dakika önce 23