Bir fikrim yok translate French
2,487 parallel translation
Hiç bir fikrim yok.
Non, beurk.
Evet, artık gerçek bir kanıtımız var ama ne işe yarayacağı konusunda bir fikrim yok.
On a des preuves tangibles, mais je sais pas quoi en faire.
Nereden geldiği, nerden getirdiğim ya da bulduğum konusunda bir fikrim yok.
Je n'ai aucune idée d'où ça vient, ni où je l'ai acheté ou trouvé.
Hiçbir fikrim yok ama Arnold kötü bir yatırım diyorsa kötü bir yatırımdır.
Aucune idée, mais si Arnold te l'a dit, c'est que c'est vrai.
Çılgınca bir fikrim yok.
Je n'en ai aucune foutue idée.
- Bir fikrim yok, ama saklamaya değerse ne olduğunu bulmamıza da değecektir.
Je n'en sais rien, mais si c'était caché ça vaut sûrement le coup de trouver.
Hiç bir fikrim yok.
Je n'en ai aucune idée.
Bin defa da sorabilirsiniz. Çantada tıbbi eşyalar dışında ne olduğu konusunda bir fikrim yok.
Vous pouvez me le redemander, j'ignorais transporter autre chose que du matériel médical.
Nerdeyse hiç bir fikrim yok.
- Exactement.
Neden bahsettiğin hakkında hiç bir fikrim yok!
- Je t'ai dit que j'en sais rien, connard!
Bir fikrim yok.
Aucune idée.
- Bir fikrim yok.
Pourquoi?
Ne olmuş babana, hiç bir fikrim yok.
Ce qui est arrivé à ton père, je n'en ai aucune idée.
O zaman neden kendisine Chet dediği hakkında hiç bir fikrim yok.
Alors je n'ai aucune idée de pourquoi il veut être appelé Chet.
Hiç bir fikrim yok.
Pas d'opinion.
Bir fikrim yok.
Non, nous ne savons pas pourquoi.
Kim olduğu yada nereden geldiğiyle ilgili en ufak bir fikrim yok
Aucune idée de qui elle est ou d'où elle vient.
Kaç kaybın olduğuna dair hiç bir fikrim yok ama pek çok yaralı bulunuyor.
J'ignore combien de blessés il y a... mais certains sont dans un état très grave...
Hiç bir fikrim yok.
Aucune idée.
Hiç bir fikrim yok.
- Pas grand-chose.
Neyden bahsettiğin hakkında, en ufak bir fikrim yok.
Je n'ai aucune idée de quoi tu parles.
Ve öldükten sonra ne olduğuna dair bir fikrim yok.
Et je n'ai aucune idée de ce qui nous arrive après la mort.
Neden bahsettiğin hakkında en ufak bir fikrim yok,... ama yine de söyleyeyim, bilmiyorum.
Je n'ai aucune de ce que vous allez me demander, mais je ne sais pas.
Onunla ne yaptığım hakkında hiç bir fikrim yok, adamım.
J'ai absolument aucune idée de ce que je fous avec elle, mec.
Benim de hiç bir fikrim yok.
Ta supposition est aussi bonne que la mienne.
Söylesene, Kaç yaşındasın, Hiç bir fikrim yok.
T'as quel âge? Je peux pas deviner.
Korkarım hiç bir fikrim yok.
- J'en ai aucune idée, je le crains.
- Hiç bir fikrim yok.
- Aucune idée.
- Hiç bir fikrim yok.
Aucune idée. Ah bon?
Neil'in kafasında neler döndüğüne dair hiç bir fikrim yok.
J'ignore ce qui se passe dans sa tête.
Bir fikrim yok. Senin var mı?
J'ai pas d'avis, et toi?
Aniden, bağlantı kurma ihtiyacı hissediyorum, ama bunu nasıl yapacağımla ilgili en ufak bir fikrim yok.
J'aimerais construire un lien, et j'ai aucune idée de comment faire.
- Bir fikrim yok. - Hadi ama bir şey söyle.
Je n'en ai aucune idée.
Daha iyi bir fikrim yok ki.
Mais j'en ai pas d'autre.
Neden bahsettiğiniz hakkında hiç bir fikrim yok, Ajan Booth.
- J'ignore ce dont vous parlez.
Ne olduğu konusunda hiç bir fikrim yok.
Je n'ai pas idée de ce que c'était.
Bir fikrim yok.
- Connais pas.
Aslında bir fikrim yok. Sadece tahtaya bakıyordum ve şu yüzücü çocuğun iki hayat arasında sıkıştığını fark ettim.
Rien, je regardais le tableau, j'ai remarqué que ce gamin était coincé entre deux mondes.
- Hiç bir fikrim yok.
- Je ne sais pas.
Nasıl çalıştığına dair bir fikrim yok. Değerlere bakılacak olursa çalışamaması lazım.
Non seulement je ne peux pas vous dire comment la chose fonctionne, selon toutes les lectures, il ne faut pas travailler du tout.
Burada ne olup bittiğine dair bir fikrim yok.
Je ne sais pas ce que vous fabriquez, les mecs.
Ne söylediğin hakkında en ufak bir fikrim yok.
- Qu'est-ce que vous racontez?
Hiç bir fikrim yok.
Je sais pas.
Nereden geldikleri hakkında hiç bir fikrim yok. Kim çekti bunları?
J'ignore d'où ça vient.
Kim olduğu hakkında bir fikrim yok.
Je sais pas qui c'est.
Ne yaptığımız hakkında bir fikrim yok. Hiç kimse anlamıyor ki zaten.
- À quoi on joue au juste?
Bir fikrim yok. Çok küçümseyiciler.
Des condescendantes.
Çünkü bir fikrim yok.
- Parce que j'en ai pas.
Bir fikrim yok, Ann.
J'ai pas d'idée, Ann.
Kalmalarına gerek yok. Bir fikrim var. Buradan çıkmak için aklıma yeni bir fikir geldi.
Je viens d'avoir une idée pour pouvoir sortir d'ici tout de suite.
Ne söylediğin hakkında en ufak bir fikrim yok.
- Je ne comprends rien.
bir fikrim var 616
fikrim yok 54
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
fikrim yok 54
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yok mu 410
yoksa ben 17
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yok bişey 18
yoksa ne olur 26
yok mu 410
yoksa ben 17
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yok bişey 18
yoksa ne olur 26
yok oldu 57
yoktu 131
yok bir şey 967
yoksa ne 75
yok musun 43
yok et 47
yok yahu 26
yoksa seni öldürürüm 37
yoksa o 24
yok etmek 16
yoktu 131
yok bir şey 967
yoksa ne 75
yok musun 43
yok et 47
yok yahu 26
yoksa seni öldürürüm 37
yoksa o 24
yok etmek 16