Bir saat sonra translate French
3,010 parallel translation
Bir saat sonra işe gitmeliyim.
Je dois être au boulot dans une heure.
- Bir saat sonra, büromda.
Dans mon bureau dans 1 h.
Bir saat sonra toplanacağız.
Déjà fait! La réunion est dans 1 h.
Bir saat sonra dönerim.
Je reviens dans une heure.
Bakıcı bir saat sonra gidecek. Oğlumun yanına dönmeliyim.
Je dois récupérer mon fils.
Bir saat sonra burası polis kaynayacak.
Dans une heure, cet endroit grouillera de flics.
Onları götüreyim, toparlansınlar. Bir saat sonra da görüşürüz.
Je les raccompagne, elles prennent leurs affaires et on se retrouve dans une heure.
Maria'nın kuzenleri biz geldikten bir saat sonra geldiler ve gideceklerini de sanmıyorum.
Les cousins de Maria ont déboulé une heure après notre arrivée, et je crois qu'ils vont rester.
Açık büfe servisi neredeyse başlamıştır, bir saat sonra kalamar kızarmış göte benzemeye başlar.
Le buffet est déjà ouvert et au bout d'une heure, les calamars ressemblent à des anus frits.
Bir saat sonra seninle irtibata geçeceğim, Steve.
Je vous rappelle dans 1 h.
Dinlenelim ve bir saat sonra ön sahada toplanalım.
rassemblez-vous ici s'il vous plaît.
Ama isterseniz bir saat sonra gelebilirsiniz.
Mais vous pouvez repasser dans une heure.
- Bugün menajerimle buluşacağım. Bir saat sonra orada buluşalım. Gelebilecek misin?
J'ai rendez-vous avec mon agent, viens m'y retrouver dans une heure.
Arka tarafa gelip benimle bir saat sonra buluş.
Viens m'ouvrir derrière dans une heure.
Üniformandan kurtul ve bir saat sonra ofisime gel.
Enlevez votre uniforme. À mon bureau dans une heure.
Ama şimdi yemek istiyorum, bir saat sonra değil!
Mais j'ai faim là, pas dans une heure.
Uçağın bir saat sonra ayrılıyor.
Ton avion part dans une heure.
Bir saat sonra 10 bin dolarımla oraya gel, yoksa öldün sen.
Dans une heure avec mes 10 000 $ ou t'es mort.
Bir saat sonra yağmur duracak, şu anda bizi görmelerini engelleyen tek şey bu.
Il ne pleuvra plus dans une heure. C'est la seule chose qui les empêche de nous voir maintenant.
Şimdi de, mavi bu arama bir saat sonra senin ofis telefonuna geldi.
En bleu, c'est l'appel d'après, à ton bureau.
- Caterer * * ile bir saat sonra partiyi konuşacağım.
- Je rencontre le traiteur ici dans une heure pour discuter de la fête.
Bir saat sonra benim mekânda ol.
Chez moi, dans une heure.
Asıl sorun bunun son kez olmayışı, bir saat sonra devam ediyor.
Le souci, c'est que ça tient pas. En une demi-heure, c'est parti.
Hayır, lenkom gibi gizleyici bir maddeye ihtiyacın var, bir saat sonra bile etkili.
Ça tient mieux. T'as besoin d'agents hydratants comme Lancôme.
Yoksa bir saat sonra suratında bir plastik varmış gibi hissettiriyor.
Sinon ça fait des plaques.
Aibileen, briç oyunu bir saat sonra.
Aibileen! Club de bridge dans une heure La salade de poulet est faite?
Jackson'da bir hastanede bir saat sonra öldü.
Il est mort dans l'heure dans un hôpital de Jackson...
Tamam, bir saat sonra buluşuruz.
Oui, on se voit dans une heure.
Bir saat sonra aracınızı bulduk. Tam da bu marmelatsız arkadaşlarınla takılmak üzereyken.
On vous retrouve 1h plus tard avec ce petit enfoiré de satyre.
- Bir saat sonra işe gideceğim.
- Je vais travailler.
Saat sabahın üçü yani seninle on bir saat sonra buluşacağım.
Il est 3 Heures du matin alors... On se voit dans 11 heures.
- Bir saat sonra seni alırım.
Vous êtes en train de le regarder. - Je passerai te prendre dans une heure.
- Yarım saat sonra bir basın toplantısına katılacağım, sen de izle.
Une conférence de presse est prévue, je vous suggère d'y venir.
Dış Siyaset Komitesi bir buçuk saat sonra toplanacak.
Nous voyons la commission des Affaires étrangères dans 30 min. Nous devons avoir une ligne de défense limpide.
Sonra parlamentoyla bir saat, kısa bir basın toplantısı ve nihayet resmî el sıkışma.
danses, tambours et enfants avec leurs kamiks. Puis poignée de main officielle avec le chef du gouvernement.
Siz parti çocuklarına, birkaç saat sonra koca bir ev dolusu insanı doyurmak ve eğlendirmek zorunda olduğumuzu hatırlatabilir miyim? "
Je vous rappelle qu'on va devoir nourrir et occuper un tas de gens dans quelques heures. Exactement.
Bir saat sonra kalkıyor.
Il décolle dans une heure.
48 saat sonra bir uçak bileti ayırtılmış.
Il a réservé un vol retour, 48 h plus tard.
Bir sonraki uçak yarım saat sonra yola çıkacak.
Le prochain vol part dans 30 min.
12 saat sonra bu kimyasal zincirleme bir reaksiyon başlatacak ve mideni eritecek.
En 12 heures ce produit chimique, va démarrer une réaction en chaine qui va liquéfier votre estomac.
sonra da saat 7 : 00! de bir gazeteciyle görüşeceksin
Et a 19 h, tu vois un reporter du magazine In Style.
Otobüsü bir saat bekledikten sonra diğer durağa yürüyordum.
Il t'a semblé bizarre? Jusqu'à présent, quand un patient décédait, il laissait déborder sa rage.
Bir buçuk saat sonra ameliyatım var. Beni öne alman mümkün mü?
J'opère dans 1 h30, je peux passer en priorité?
Birkaç saat sonra kendini böyle bir odada buldu.
Quelques années plus tard, il se retrouve dans une pièce comme celle-là.
"Bu müthiş" "Yukarı katta konuşalım" dedi. Sonra yaklaşık 48 saat süren bir sohbete başladık.
Il avait cette capacité de toucher le fond du problème en vous concentrant sur l'univers cosmique de cette galaxie et soudain vous deveniez cette petite personne aux petits problèmes, geignant à la surface.
Hayvanat bahçesinin girişinde bir posta kutusu var ve yarın işten çıktıktan sonra oraya gitmeni ve tam saat 4.15'te bunu postalamanı istiyoruz.
Il y a une boîte aux lettres, juste en face du zoo. Et nous voudrions que vous y soyez demain après votre travail. et de poster cette lettre à 16 : 15 précises.
İlk temastan iki saat sonra tanımlanamayan bir düşman hızlı ve askeri bir saldırıyla sahile vardı.
Un ennemi non identifié a abordé nos côtes et lancé une attaque éclair.
Birkaç saat sonra kokain çekiyor olacaksın bir striptizcinin poposundan.
Dans quelques heures, tu te déchaîneras devant des nanas à poil.
Suç mahalli birimine göre karnına yediği ilk kurşundan sonra bir saat can çekişmesine izin vermiş, sonra kafasına iki kurşun daha sıkıp işi bitirmiş.
L'enquête révèle qu'il a d'abord tiré dans le ventre, il l'a laissé se débattre pendant une heure avant de le finir avec deux balles dans la tête.
Güzelce uyuyup bir duble espresso içtikten sonra üç saat Cybershare'in forumunda takıldım.
Après une sieste et un double espresso, j'ai fait trois heures de bavardage sur CyberShare.
Mia yattıktan sonra bile birkaç saat daha ayakta kalırdı. Bir sonraki bölümü öğrenip ertesi gün yardım etmek için.
Même après qu'elle soit couchée il restait quelques heures de plus pour apprendre le prochain chapitre et pouvoir l'aider le lendemain.
bir saat 138
bir saat mi 31
bir saat önce 42
bir saat kadar önce 20
bir saat içinde 57
sonra görüşürüz 1668
sonra 2580
sonraki 111
sonra ne 44
sonra sen 24
bir saat mi 31
bir saat önce 42
bir saat kadar önce 20
bir saat içinde 57
sonra görüşürüz 1668
sonra 2580
sonraki 111
sonra ne 44
sonra sen 24
sonra gel 22
sonradan 20
sonra ne olur 16
sonra konuşuruz 306
sonra gelirim 43
sonra ben 38
sonraki soru 17
sonra ne oluyor 32
sonra da 378
sonra ne oldu 346
sonradan 20
sonra ne olur 16
sonra konuşuruz 306
sonra gelirim 43
sonra ben 38
sonraki soru 17
sonra ne oluyor 32
sonra da 378
sonra ne oldu 346