Bir zenci translate French
1,427 parallel translation
Alman toprağında ordan oraya kaçan bir zenci?
Un homme de couleur courant dans la campagne allemande?
Hiç kimsenin aklına bir zenci subayın... esir edilip böyle bir yere gönderileceği... sorusu gelmemişti.
Personne n'a jamais demandé ce qui adviendrait... si un officier de couleur était capturé... et envoyé dans un stalag comme celui-ci.
Ben görünmez bir zenci miyim?
Je suis invisible, ou quoi?
Ve senin gibi, bir zenci gibi giyinmekle ilgili ahbap.
Et surtout, jamais s'habiller comme toi!
Bunu görüyorum. Benim gibi bir zenci çok oyunoynar.
Mais tu vois, un mec comme moi...
Nasıl olduğunu sen de bilirsin. Bir zenci hep önde olmalıdır.
Ils ont du fric, ils pourraient tout arrêter.
Bana ters bakan bir zenci olursa... Borcu olan biri olursa..... ya da biri hakkımda aptalca bir şey söylerse işi bitecek.
Le premier qui me regarde de travers... qui me doit du fric, ou qui raconte des conneries sur moi, il est mort!
Gerçekten dürüst bir zenci hippi.
Un black tout comme il faut.
O bir zenci, Eldon.
Elle est noire, Eldon.
Eğer bir zenci çantalarımı taşıyacaksa takımımda olmasını istemem. Şimdi-uh...
J'en veux bien un dans l'équipe s'il porte mes valises.
Dostum Future bir zenci
Mon pote Future est un Oncle Tom
- Neden? Çünkü bu takımda her şeyi alt-üst eden, bir zenci var.
Dans chaque bande, y a toujours un débile qui fait tout foirer.
Bir zenci olarak, korumam gereken bir gurur ve itibarım var.
En tant qu'homme noir, j'ai ma fierté et ma dignité.
İsimsiz bir zenci.. .. birşeylere karışmış..
Un Noir anonyme, accusé d'avoir commis je ne sais quoi.
Şüheli 20 yaşlarında bir zenci.. Gümüş kolyeli ve takıları olan bir zenci..
Le suspect est un homme noir de 20 ans avec des favoris et une chaîne en argent.
Buradaki bir zenci, orada beyazdır.
Les Noirs sont blancs.
Ve düşündüğü şey bir zenci y.rağıdır.
Elle pense à la bite d'un Noir.
- Büyük kırmızı arabalı yakışıklı bir zenci çarptı. - Burada olmaz.
Un beau Noir m'a tapé dans l'œil...
Bir zenci deliğine saklandığında ne yapar bilir misin?
Tu sais ce qu'il a fait, quand il s'est barré?
Batı yakasını destekleyen bir zenci.
C'est un Black qui est du côté de Westside.
Siz ikiniz, böyle buralarda bir beyaz bir zenci geziyorsunuz kravatlar, takım elbiselerle ve bir hanıma market poşetleri için yardım ediyorsunuz.
Un Noir et un Blanc qui se baladent dans la cité en costard cravate pour aider les vieilles dames avec leurs courses, et autres.
Ortağın çok havalı bir zenci.
Couillu, ton négro!
- O bir zenci mi?
C'est une négresse?
O gerçek bir zenci, o da diğer zenciler gibi harcanıyor.
C'est un vrai frangin. Il s'est fait retourner, comme nous.
Sanırım bir zenci sesi duydum!
J'ai cru entendre des voix noires.
Burada bir zenci konuşmadı.
Je n'ai rien entendu.
Bugün Peter'ı kulüpte iri bir zenci kadınla birlikte gördüm.
J'ai vu Peter au club, aujourd'hui, il était avec une grosse femme noire.
Onu bir zenci iIe birIikte oIursa suçIar mısın?
Ou l'accuseras-tu d'adultère avec un Noir?
Ama inansam, solak bir zenci gitarcı olurdu.
Mais si je croyais en lui... ce serait un guitariste noir qui joue de la main gauche.
Tezahürat yaptığın bir zenci.
C'est un nègre que tu applaudis!
Oh, bak, Scott, bir davada... zanlı zenci, öldürülen de... beyaz bir adam olursa... bu kasıtsız adam öldürme olmaz.
Ecoutez, Scott, j'essaie juste... Si un noir est inculpé et si un blanc a été assassiné... on peut faire une croix sur l'homicide involontaire.
Zenci subaylarla aynı çatı altında... yaşama düşüncesini bile hazmedemeyen bir adam.
Un homme qui ne pouvait pas se faire à l'idée... de partager un toit avec des officiers de couleur.
Görevde olmayan zenci bir ops ajanın vardı.
Vous avez un agent des opérations secrètes qui sort de sa réserve.
Bir de Zenci var.
Et puis, y a Negro.
Zenci bir adamın düğünü için yanlış gizli ajanı seçmişler.
Assister incognito à un mariage noir? Y a erreur de casting!
Bir kaç km boyunca zenci düşmanı şerifleri atlatıp arabanı kaldırıma park eder, dışarıya adımını atıp, nefes alırdın.
On allait à 300 km des ploucs de shérifs, on se garait sur les planches, on descendait et on respirait.
Seni ve zenci adamın tekini Franklin dışında bir yerlerde gördüğüne dair yeminler edip duruyor. Sizleri, bir kamyondan veya ona benzer bir şeyden inerken gördüğüne.
Elle est dans tous ses états... elle jure qu'elle vous a vue sortir d'une camionnette... avec un homme de couleur, dans l'avenue Franklin.
Fakat... Fakat, görünüşe göre, burada Hartford'da bile, beyaz bir kadının... zenci bir erkekle konuşmasının düşüncesi bile...
Mais apparemment, même ici, à Hartford... l'idée qu'une femme blanche puisse parler à un homme de couleur- -
Sınıfımda zenci bir kız yok.
Je n'ai pas d'élève de couleur.
Susan Smith iki çocuğunu boğduktan sonra, herkese bunu yapanın zenci bir adam olduğunu.. .. arabasını ve çocuklarını kaçırdığını söyledi..
Susan Smith a noyé ses deux enfants et a raconté qu'un Noir avait volé sa voiture avec ses enfants dedans.
Zenci bir adam?
Un homme noir?
" Anonim bir söz : Zenci adam..
Le'citadin anonyme', ce qui veut dire :
Zenci bir adamı kovmak istemiyor musun?
Tu le gardes parce qu'il est noir?
Neden zenci bir adamı kovdun?
! Pourquoi t'as viré le black?
Beş tane kumandamız var ve bir türlü açamıyorum, ama biliyorum ki, sen de biliyorsun, " Zenci adam hiçbir zaman hiçbir şeyi yanlış yapmaz ve hiçbir işten kovulmaması gerekiyor.
On a cinq télécommandes qui ne servent à rien, mais je sais, " l'homme noir, il fait tout bien, et tu peux pas le renvoyer.
Hastanız. Genç, zenci bir pigme mi?
- Votre patient, c'est le jeune pygmée noir?
Zenci bir adamın diş etleriyle konuşmak güzel mi?
C'est bon de parler avec la bouche d'un noir, non?
Burada zenci bir adam tavuk ve karpuz yiyor...
Ici, un Noir mangeant du poulet et de la pastèque.
Zenci kardeşine bir uzak durma emri daha çıkartabilir misin acaba?
Frangin, tu lui files une interdiction de m'approcher?
Londralı yarı zenci bir adamla evlenip kaçtı.
Elle s'est enfuie... avec un métis qui vit à Londres.
17 yaşında zenci bir çocuksan öyle.
Pour un black de 17 ans, avec une coupe afro seventies...