Bomba translate French
9,746 parallel translation
Hemen bir bomba uzmanına ihtiyacım var.
J'ai besoin d'un démineur immédiatement.
Bu da daha çok bomba patlatıp daha çok insan öldürmek demek.
Ce qui signifie faire exploser plus de gilets et tuer plus de personnes.
# Suriye'de arabaya yerleştirilen bomba patlatıldı, İnsanlar parçalandı # # 37 kişi hayatını kaybetti #
Voiture piégée en Syrie Trente-sept personnes tuées
Şartlı tahliyeyle salıverilmiş Morris neden Edwards'ın arabasına bomba koyup bu kadar kalabalığın önünde onunla yüzleşip her şeyi riske atmak ister ki?
NYPD ANTÉCÉDENTS Pourquoi un type en conditionnelle comme Morris mettrait-il une bombe et prendrait le risque de confronter Morris devant une foule?
Akli dengen yerinde diye bir adamın arabasına bomba koymazsın.
On ne met pas de bombe quand on est sain d'esprit.
- Gözlüklü, bomba imha ekibinden haber geldi.
Le bigleux, j'ai des nouvelles des démineurs.
El yapımı bir bomba aracının altına yerleştirildi.
Il y a un appareil explosif sous votre voiture.
Bir ihbar aldım, çatı katına baskın yaptım ve bir bomba atar da dahil bir silah zulası buldum.
J'ai un tuyau, je suis allée chez lui, et j'ai trouvé des armes, y compris un lance grenade.
Bomba gibisin.
Tu exploses, bébé.
Evde bomba mı patlatacaksın yani?
Une bombe dans la maison?
Şaka yapıyorsun değil mi? Bomba patlatacaksın ha?
Vous voulez rire, hein?
Bomba yapmaktan ne anlarsın ki sen zaten?
Vous ne savez rien de la fabrication des bombes, hein?
O kapıyı patlatmak için bir bomba yapacağım.
Je construis une bombe pour détruire cette porte.
Bomba!
Bombe!
Bomba var!
Il y a une bombe!
Muhtemelen içi gözükmeyen bomba imha kıyafeti falan giymemi istersiniz... - Böylelikle Sharon kim olduğumu bilmez...
Vous voudriez peut-être que je mette une combinaison antibombe avec une visière opaque pour que Sharon ne sache pas que c'est moi qui...
Belki teröristler gelip bir bomba patlatacak.
Peut-être que des terroristes arrivent et posent une bombe.
Bu şeyde bomba mı var?
Ce truc a des bombes?
Bomba operasyonunun büyüklüğünü ve faaliyet alanını anlamaya çalışıyoruz.
Essayant de comprendre la taille et la portée de cette opération de bombardement.
Burada bir bomba patlatsam 30 yıl demokrat başkanla devam ederiz.
- J'aime la nouveauté. Si je posais une bombe ici, on aurait des présidents démocrates pour les 30 ans à venir.
Bütün bombalara kerkinen bomba imha köpeği de dahil!
Et ça inclus aussi le chien renifleur d'explosifs qui grimpait les bombes!
Bomba parçası mı?
Fragments de bombe?
- Bomba mı?
Une bombe?
Hadi ama McGee. Bu bomba parçaları üzerinde bizi Sergei'ye götürülebilecek en ufak bir iz varsa, bulacağımı biliyorsun.
Tu sais, si il y a quoi que ce soit sur ces fragments de grenade qui nous mènera à Sergei je le trouverai.
Abby parmak izi bulabilmek için bomba parçalarını inceliyor.
Abby est entrain de vérifier les empreintes sur les fragments de grenade.
26 farklı bomba parçası var ama hiç birinde parmak izi yok.
26 pièces de fragments de grenade, et il n'y a pas une seule empreinte.
Tamam. Dün bomba patlamadan önce bu adamı gördüğünüzü hatırlıyor musunuz?
Avant que la bombe explose hier, vous souvenez-vous avoir vu cet homme?
Onları yüzerken buldum, silahlarını nehir kenarına atmışlar gülüyorlar, şarkı söylüyorlardı. Köylerimize bomba yağdırdıktan kadınlarımızı kirlettikten, bebeklerimizi katlettikten hemen sonra.
Ils nageaient en ayant laissé leurs fusils sur le bord, ils riaient, ils chantaient, après avoir largué leurs bombes sur nos villages, profané nos femmes, tué nos jeunes enfants.
Ya da şu bomba ile şansını deneyebilirsin.
Ou alors tentez votre chance avec cette grenade.
Bu oda esasen büyük sihirli bir saatli bomba gibi.
En gros, cette pièce est une énorme bombe magique.
Yanımızda büyük bomba kıyafetlerinden olmaması çok kötü.
Dommage qu'on n'ait pas une combinaison antibombe, hein?
Buraya bomba koymak bizi bin kere havaya uçurur!
Ta bombe atomique fera tout exploser en mille morceaux!
Yangın ve bomba araştırma uzmanıydı.
Et c'était l'enquêteur spécialiste des feux et bombes.
Bomba imha ekibini buraya çağırın!
Appelez l'équipe de déminage!
Bu bomba değil.
Ce n'est pas une bombe.
Üzgünüm, hanımefendi. Güvenlikten geçmenize izin veremeyiz. Çünkü "bomba" gibisiniz.
Désolé, mademoiselle, on ne peut pas vous laisser passer, parce que vous êtes une bombe.
O zaman birisi yeni bir bomba ya da silah denemiş olabilir.
Donc quelqu'un aurait pu tester les effets d'un engin explosif artisanal, ou d'une nouvelle arme à feu.
Yani minibüste başka bomba vardı.
Donc il y avait une autre bombe dans le van.
Bu minibüse bir başkası bomba koydu.
Quelqu'un d'autre a placé une bombe dans ce van.
- Bomba minibüse nasıl girdi?
Comment la bombe est arrivée dans le fourgon?
Bomba koyup, üç FBI ajanını öldüren kişiyi arıyorsunuz.
vous recherchez la personne qui a posé la bombe et tué trois agents du FBI.
Sonra onlara bir bomba satıyorsunuz.
Et puis vous leur vendez une bombe.
Bir minibüse bomba yerleştirdi ve patlattı.
Il a placé une bombe dans un van, et puis il l'a fait explosé.
Shah'ın bomba kullanmasına bile gerek yok.
Shah n'a même pas besoin d'utiliser une bombe.
Çalınan malzemelerle yapılmış bir nükleer bomba olmasından korkuluyor.
La peur est que ce soit une bombe sale, faite avec du matériel nucléaire volé.
Kardeşin yürüyen bir bomba ve saati dönmeye devam ediyor.
Ton frère est une bombe à retardement et le temps file.
Sanki bir bomba patlamış gibi.
Comme si une bombe avait fait ça.
Morten paranoyaktı. Karavana bir bomba yerleştirmiş olmasını tahmin etmek imkansızdı.
Morten est un paranoïaque, qu'il place une bombe dans la caravane était imprédictible.
- Adam nasıl bomba yapılacağını biliyor.
- La démolition.
Bak bu bomba olur işte.
Ça serait accrocheur.
Werther bir bomba ve etkisiz hale getirmek gerekiyor.
Faut qu'on la désamorce.