Canım acıyor translate French
413 parallel translation
Canım acıyor.
Oh, j'ai mal.
Çok canım acıyor.
J'ai eu si mal!
Kırık ayağımın üzerine bastım, canım acıyor.
J'ai marché sur ce pied, j'ai mal!
Hayatım, canım acıyor.
Chéri, j'ai mal!
Canım acıyor, Louis.
J'ai mal, Louis.
Ve canım acıyor.
Et j'ai mal.
Canım acıyor ve göğsümü pek hissetmiyorum.
J'ai mal et je peux pas trop me toucher à la poitrine.
Çok canım acıyor. Kahretsin! Kahretsin!
Maudit soit-il pour tous les hommes tombés ce jour-lâ.
Çok canım acıyor.
J'ai le nerf a vif.
Canım acıyor!
Ouille!
Canım acıyor...
Aïe, j'ai mal...
İşaret edince canım acıyor.
Ça ne fait mal que quand je montre du doigt.
Kes şunu canım acıyor.
- [Pierre] Aïe! Vous me faites mal!
- Canım acıyor, bir kez vurmam lazım.
Écoute, Louis... - Voulez-vous... - Donne-moi juste une dose.
Beni güldürme lütfen, canım acıyor!
Ne me fais pas rire, ça fait mal.
- Canım acıyor.
J'ai mal.
- Canın acıyor mu? - Acımıyor ama kahrolası çok...
- Ça me fait pas très mal... mais ça me fait un foutu...
Canın acımıyor mu?
- Qa ne fait pas mal?
Alçaklık yapan her kadın ve erkek için aynı acıma duygularını hissetmen canımı sıkıyor.
Dois-je encore supporter votre pitié stupide pour toutes ces crapules?
- Canımı acıtma. - Şu zenginliğe bak! - Bunun kim tadına varıyor acaba?
Qui profite de toutes ces rondeurs?
Yüzüne bakmak canımı acıtıyor.
Cela me fait mal de voir son visage.
Canın mı acıyor?
Tu as mal?
Hala canı acımıyor değil mi? - Hayır, hayır, muhteşem hissediyor.
- Non, il ne souffre plus.
Canımı acıtıyor.
Ça fait mal.
Tedavi ederiz. Canım çok acıyor.
C'est vrai, qu'on se retrouvera après?
- Canın acıyor mu kızım?
Ça te fait mal?
- Ama ellerin canımı acıtıyor.
- Tu vas me faire mal!
Elimde değil! Canım acıyor!
J'ai trop mal!
Canımı acıtıyor.
Ça me fait mal.
Hala kırık kemiklerim var ve onlar canımı acıtıyor.
Mes côtes sont encore fêlées et me font souffrir.
Canım çok acıyor.
J'ai chaud.
Hissedebiliyorum. Gerçekten canımı acıtıyor.
Je le sens, ça fait très mal.
Kımıldayınca canın acımıyor mu?
Ça te fait mal quand tu bouges?
Aç karnına arabaya binmek midemi bulandırıyor. - Kusmamı mı istiyorsun? - Ah, canım.
Je suis malade en voiture quand j'ai l'estomac vide.
- Lütfen, canlı yayındayım. - Özür dilerim bayım. Açıkçası canım sıkılıyor.
Ce qui m'irrite vraiment, c'est que je reviens tout juste du Vietnam, et on a fait le ménage dans tout le pays.
Hiç canım acımıyor Ollie.
Je n'ai pas mal, je t'assure.
Şu anda canın yanıyor mu? Evet! Canımı acıttın!
- Tu m'as fait mal!
- Dave, altından açılıyor. Artık canıma tak etti. Buradaki pireler öldürecek beni.
J'en ai assez, les puces finiront par m'achever.
Ne yapayım, canım çok acıyor.
- C'est pas ma faute, ça fait mal.
Canınız mı acıyor?
Vous vous êtes fait mal?
Canımı acıtıyor!
- Ça me fait mal!
Beni dışarı çıkarmıyorsun, huzurlu olmama izin vermiyorsun. Beni yalnız bırakıyorsun ve bu da canımı acıtıyor. Beni yalnız bırakma, canım yanar.
Vous me laissez pas sortir, vous me laissez pas en paix, vous me laissez seule, j'ai mal, vous ne me laissez pas, j'ai mal.
Canım acıyor!
quelque chose m'a piquée.
Canımı acıtmıyor. Benim dolgu sistemime biraz kaba davranıyor o kadar.
C'est juste un problème pour mon fichier!
Acıyor mu canım?
Ça fait mal?
- Canımı acıtıyor!
- Ça me fait mal!
Canımı acıtıyor.
J'ai mal.
Canım acıyor!
Je rigole pas!
- Sanırım hiçbir şey canını acıtmıyor.
Je suppose que rien ne te fait mal.
Bir gemiyi denize gönderdik, ve o gemiyi limana geri getirememek canımı acıtıyor.
On les a largués en mer, et ça m'afflige d'être impuissant à les ramener au port.
Çünkü canımı acıtıyor.
Je me le demande!
acıyor 246
açıyorum 51
acıyor mu 173
canım 2922
canim 19
canım benim 155
canımın içi 23
canım kızım 16
canım arkadaşım 16
canım istemiyor 59
açıyorum 51
acıyor mu 173
canım 2922
canim 19
canım benim 155
canımın içi 23
canım kızım 16
canım arkadaşım 16
canım istemiyor 59