Daha iyi hissedersin translate French
251 parallel translation
Burada çıkınca kendini daha iyi hissedersin.
Ça ira mieux une fois dehors.
Bence biraz uyumalısın, kendini daha iyi hissedersin.
A votre place je dormirais un peu. Vous vous sentirez très bien, après.
Sabaha kendini çok daha iyi hissedersin.
Demain, tu te sentiras mieux.
Karda biraz yürüsen kendini daha iyi hissedersin.
Allez faire une promenade.
Umarım yarın sabah kendini daha iyi hissedersin, Emil.
J'espère que vous irez mieux demain, Emil.
Kendini daha iyi hissedersin.
Ça te reposera.
Hadi. Bir şeyler ye. Kendini daha iyi hissedersin.
Mangez, vous vous sentirez mieux.
Philip, açık havaya çıkınca daha iyi hissedersin.
Phillip, tu te sentiras mieux à l'air frais.
Döndüğümüze göre kendini daha iyi hissedersin artık.
Tu te sentiras mieux maintenant qu'on est rentrés.
Belki dursak daha iyi hissedersin.
Tu te sentirais mieux si on s'arrêtait?
Kendini daha iyi hissedersin. Neden güneş batana kadar dahi olup,..
Sois un génie le jour et un être humain le soir!
Güzelce örtündüğünde kendini daha iyi hissedersin.
Tu te sentiras mieux sous les couvertures.
- Umarım tez vakitte kendini daha iyi hissedersin Myra.
J'espère que vous irez mieux bientôt, Myra.
Kendini daha iyi hissedersin.
Vous irez mieux.
Rahat edeceğin bir yere götürürsek kendini daha iyi hissedersin.
Ca va aller! Vous seriez mieux dans un fauteuil!
Biraz yürüyelim, kendini daha iyi hissedersin.
Marche un peu, ça te fera du bien.
- Daha iyi hissedersin
- Tu te sentiras mieux.
- Bir şeyler iç, daha iyi hissedersin.
- Bois un coup, ça ira mieux.
Kendini daha iyi hissedersin. Deanie her zaman çok süt içer.
Le lait, y a que ça de vrai.
Git, bir duş yap. Kendini daha iyi hissedersin.
Va prendre une douche, ça te retapera.
Bir kaşık daha iç, Gladys, kendini daha iyi hissedersin. Şimdi aç ağzını.
Reprends une cuillère, Gladys, ça ira mieux.
Yarın, kendini daha iyi hissedersin.
Tu iras mieux demain.
Biraz ağla ve duanı et. kendini çok daha iyi hissedersin.
Pleurez un peu... dites vos prières, et vous vous sentirez mieux.
Bir şeyler yiyince kendini daha iyi hissedersin.
Manger vous fera du bien.
Eğer denersen, kendini daha iyi hissedersin.
Vous pouvez vous en sortir, en faisant des efforts.
Temiz kıyafetler getirdim. Üstünü değişirsen daha iyi hissedersin.
Je t'ai apporté des vêtements.
Güneşte daha fazla kalırsan, kendini daha iyi hissedersin.
Tu devrais aller un peu plus au soleil, ça te ferait du bien
O zaman daha iyi hissedersin.
Cela vous soulagera.
Şimdi daha iyi hissedersin.
Vous vous sentez mieux maintenant.
Bunu içersen kendini daha iyi hissedersin.
Si seulement vous vouliez boire ceci, vous vous sentiriez plus forte.
Birileriyle dışarı çıkıp sohbet etsek kendini daha iyi hissedersin.
Tu te sentirais moins recluse si on sortait avec des gens pour dîner...
Buraya girdiğinde daha iyi Hissedersin kendini sen de
Une fois que vous y êtes, c'est la joie comme ils disent toujours dans le poème
Al bir yudum, daha iyi hissedersin.
Ça ira mieux.
Belki de buradan çıktığında Amerika'ya dönmelisin o zaman kendini çok daha iyi hissedersin.
Peut-être que tu devrais partir d'ici, rentrer aux Etats-Unis.
Kendini daha iyi hissedersin.
Ça te remonterait le moral.
- Yersen kendini daha iyi hissedersin.
- Mangez, ça ira mieux.
Belki kendini daha iyi hissedersin.
Ca remonte. Fais pareil.
Belki laboratuvarı arasak daha iyi hissedersin.
Je pense que vous vous sentiriez mieux si on l'appelait au labo.
- Şunu iç, daha iyi hissedersin.
- Bois ça. Ça ira mieux.
Belki biraz uzansan kendini daha iyi hissedersin.
Non, tu ferais peut-être bien de rester assise.
Belki bundan sonra daha iyi hissedersin.
Tu te sentiras peut-être mieux après ça.
- Daha iyi hissedersin.
- Tu te sentiras mieux.
Ama eğer ondan kurtulursan, yaran iyileşir ve kendini daha iyi hissedersin.
Si tu l'enlèves, ça guérit et tu es soulagée.
Belki koltuktan kalkarsan ve biraz yürürsen, kendini daha iyi hissedersin.
Y a-t-il quelqu'un de la planète Melmac? Ce n'est pas juste. On doit soigner un extraterrestre qui perd ses poils,
Kendini daha iyi hissedersin.
Tu te sentiras mieux.
Anlatırsan daha iyi hissedersin.
Tu devrais.
Yarın gelirim. Kendini daha iyi hissedersin.
Le seul problème, c'est que si ça marche, je mettrai 8 ans au lieu de 7 pour être avocat.
Kendini daha iyi hissedersin.
Mange un peu de soupe, ça te fera du bien.
Sabaha kendini daha iyi hissedersin.
- Après une bonne nuit, ça ira mieux.
Daha iyi hissedersin.
Ça ira mieux.
Yarın daha iyi hissedersin.
Tu iras mieux demain.
daha iyi olur 49
daha iyi 561
daha iyiyim 141
daha iyisini yapabilirsin 39
daha iyi olacak 29
daha iyi misin 168
daha iyisin 19
daha iyi misiniz 18
daha iyi olurdu 21
daha iyi mi 68
daha iyi 561
daha iyiyim 141
daha iyisini yapabilirsin 39
daha iyi olacak 29
daha iyi misin 168
daha iyisin 19
daha iyi misiniz 18
daha iyi olurdu 21
daha iyi mi 68
daha iyi ya 37
daha iyisi 53
daha iyi oldu 16
daha iyisi olamazdı 24
daha iyi bir fikrim var 135
daha iyi hissediyor musun 73
daha iyi hissediyorum 46
daha iyi olabilirdi 28
daha iyisin ya 55
daha iyisini yapacağım 16
daha iyisi 53
daha iyi oldu 16
daha iyisi olamazdı 24
daha iyi bir fikrim var 135
daha iyi hissediyor musun 73
daha iyi hissediyorum 46
daha iyi olabilirdi 28
daha iyisin ya 55
daha iyisini yapacağım 16
daha iyi hissedeceksin 22
daha iyi bir fikrin var mı 73
daha iyi olamazdı 41
daha iyi görünüyorsun 27
daha iyi olmamıştım 33
daha iyi değil mi 18
daha iyi olamazdım 24
daha önce hiç böyle hissetmemiştim 22
daha sonra 654
daha fazla 180
daha iyi bir fikrin var mı 73
daha iyi olamazdı 41
daha iyi görünüyorsun 27
daha iyi olmamıştım 33
daha iyi değil mi 18
daha iyi olamazdım 24
daha önce hiç böyle hissetmemiştim 22
daha sonra 654
daha fazla 180