Değil misin translate French
5,212 parallel translation
Memnun değil misin?
N'êtes-vous pas satisfaite?
Tekrar soruyorum... Memnun değil misin?
Je répète... n'êtes-vous pas satisfaite.
O yüzden burada değil misin?
Tu es là pour ça, non?
Bu gece gece vardiyasında değil misin?
Tu n'es pas de nuit ce soir?
Senin tarafında olduğum için mutlu değil misin?
Tu n'es pas content que je sois de ton côté?
- Daha hazır değil misin?
- Êtes-vous complètement prêt?
Değil misin?
Ce n'est pas le cas?
Hemşire olmak için biraz genç değil misin?
Un peu jeune pour être infirmière, non?
- Aç değil misin?
Tu n'as pas faim?
Jimmy ile takılması konusunda endişeli değil misin?
Tu n'as pas peur qu'elle couche avec Jimmy?
'Bayan Güz Güzeli'müdavimi değil misin?
"Mlle Automne" est ta régulière, non?
Bayan değil misin?
Tu es une femme, non?
Kendimizi korumak için gerekli önlemleri aldığımız için memnun değil misin?
On a bien fait de se protéger, non?
- Doctor Who değil misin?
Êtes-vous le Docteur Who?
- Sen de bakir değil misin?
T'es pas un puceau ausi?
Mutlu değil misin? Hatta o senin çocuğun!
Ton fils Youri est dans l'espace!
Fitch, sen evli misin, değil misin?
Fitch, es-tu ou n'es-tu pas Marié?
- Adamdan bende senin kadar haz etmiyorum ama Muirfield'in Vincent'e yaptıkları konusunda az da olsa endişeli değil misin?
- Je ne l'aime pas non plus mais n'es-tu pas préoccupée par ce que Murifield a fait à Vincent?
- Sen eşcinsel değil misin?
T'es pas gay?
Aynı fikirde değil misin?
- Vous n'êtes pas d'accord?
Sen bir Donovan mısın, değil misin?
Tu es un Donovan ou pas?
- Katolik değil misin?
Vous n'êtes pas catholique?
Nazik evsahibi değil misin?
N'êtes-vous pas le meilleur des hôtes?
Akıllı değil misin?
N'êtes-vous pas brillant?
Kontrolü bırakmama hakkında konuşan adam sen değil misin?
C'est pas toi le gars qui parlait de renoncer à tout contrôler?
Sen misin değil misin bilemedim Christy.
Je ne sais... pas si c'est toi?
Değil misin?
Non?
- Sen değil misin?
N'est-ce pas?
Sen bu değil misin? Hayatta kalan?
Une survivante?
Kararların olduğu için şanslı değil misin?
Tu as bien de la chance de pouvoir prendre des décisions toi.
Sen hâlâ Vali'ye öfkeli değil misin?
T'es plus en colère pour le Gouverneur?
- Değil misin?
- Ah non?
Farkında değil misin?
Ne le sais-tu pas?
Zeki çocuk değil misin sen?
N'êtes-vous pas celui qui sait tout?
Değil misin?
Ce n'est pas toi?
Polis misin değil misin?
T'es flic ou pas?
Yani erkek fahişe değil misin?
Donc vous n'êtes pas un garçon de loyer?
Sen inceleme altında değil misin?
Vous n'êtes pas en examen?
- Bir dakika, sen hemşire değil misin?
Vous n'êtes pas une vraie infirmière?
Sen sekreter değil misin?
Tu n'en es pas une?
Sen amir değil misin artık?
Tu n'es plus l'agent spécial adjoint maintenant?
Bizim hiç arkadaşımız yok farkında değil misin?
On n'a pas d'amis.
Sen değil misin?
Pas toi?
Sen değil misin?
Tu ne l'es pas?
- Bilmiyoruz bile onlar mıydı, değil miydi? - Şunu söylemeyi keser misin?
Tu veux bien arrêter de dire ça, s'il te plaît?
Bana kızgın değil misin?
Tu ne m'en veux pas?
- İyi misin? - Hayır, iyi falan değil.
Ca va?
- Doktor, iyi misin? - Orası Gallifrey değil.
- Docteur, tout va bien?
Nolan canım, sevgilim, kurabiye suratlım buradaki Susam Sokağı çocuğuna onunla değil de benimle birlikte olmak istediğini söyler misin?
Nolan, mon cœur, bébé chéri, dis à la prostituée de la rue Sésame que tu veux être avec moi et pas avec elle.
- Saçmalığı keser misin? Bu umurumda değil.
Je me fiche des gens.
- Kesinlikle değil. Hamile misin?
Elle n'est absolument pas enceinte, n'est-ce pas?
değil misiniz 34
misin 24
mısın 19
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
misin 24
mısın 19
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil miyim 77
değil mi efendim 66
değilmi 114
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil miyim 77
değil mi efendim 66