English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ D ] / Dok

Dok translate French

986 parallel translation
Onu indirir misin, Dok?
Remets-la en place, d'accord, Doc?
Sen de geç, Dok.
Allez, Doc.
Benim için imzalar mısın, Dok?
Signe pour moi, d'accord, Doc?
Ben, Sousè, Dok.
Ici Sousé, doc.
Merhaba, dok.
Bonjour, doc.
Polislerle konuşmaya cesaret eden tek dok işçisi benim oğlumdu.
Le seul docker qu'en ait eu assez dans le ventre pour parler aux enquêteurs.
Akıllı olsaydım 30 sene dok işçiliği yapmazdım.
Si j'étais fortiche, je serais pas resté docker pendant 30 ans.
Dok işçilerine yardım etmeye çalıştın. Onlarsa sana sırtlarını dönüp inatla SD kalıyorlar!
Même les dockers, tu as voulu te battre pour eux, ils te tournent le dos en ressortant leur stupide S et M!
Elysium limanı denizcilere demirleme ve dok olanakları sunar.
"On y trouve moult équipement nautique " et le port d'Elysée, " qui offre un bon mouillage et des docks modernes,
- O bizim koçumuz, Dok.
- C'est notre coach, doc.
Rüzgarı sapta, sonra dök.
Cherchez-le et choisissez votre bastingage!
İçeri gir ve eteğindeki taşları dök bakalım.
Expliquez-vous.
Yemek artıklarını taşı. Balıkçı olmaktan söz açmazdan önce Dan gibi mutfakta ter dök biraz.
Porte les eaux usées et trime comme Dan avant de vouloir être pêcheur.
Dök içini Bay Hyde.
Allez, M. Hyde. Dites-nous.
Belinda, sen de elma püresine şerbet dök.
Belinda, sucre la compote de pommes.
Hadi, Dok, gitsek iyi olacak.
Venez, doc. On ferait mieux d'y aller.
Boğazıma brendi dök.
Faites-m'en couler dans la gorge.
Ateşe biraz daha gazyağı dök.
Mettons de l ´ huile sur le feu.
- Üstüne ketçap dök.
- Mets du ketchup dessus.
O halde et suyu dök.
Enlève la sauce.
Hadi, dök içindekini.
Allez, faut que ça sorte.
- Şu leğene dök.
- Dans la cuvette.
İyi o zaman. Bir kısmını oraya dök. Şunları da içine at.
Mettez un peu de ça dedans.
Bunların hepsini kağıda dök.
Raconte tout : "A qui de droit".
Dök gözyaşlarını, küçük bebe!
Essuie tes larmes, mon joli...
- Ne güzel! - Şimdi, git ve ateşe benzin dök.
- Alors, retournez m'attiser ces flammes.
Canım oğlum! Sabrın soğuk sularını dök alev alev yanan öfkenin üstüne.
Cher fils, apaise ta fureur.
Dök bütün günahlarını Tanrı'nın önüne.
Avouez tout à Dieu!
Devam et, dök içini.
Accouche.
- Dök içinde ne varsa.
- M'en parle pas.
- Bana bir içki dök, olur mu?
Tu me sers un verre?
Dök içini. İyice ağla.
Pleurez, pleurez tout votre saoul.
Eskiden yaptığın gibi dök içini. Biçimsellikten endişe etme.
Parlez librement, sans vous soucier de la forme.
Aynen yazıya dök, Rogers.
Mettez-le par écrit, Rogers, au cas où.
Ben konuşacağım! - Dök içini, rahatla.
- Repentez-vous, pécheurs!
NasıIsa öleceksin, Pete. En azından içini dök. Doğru söylüyor, Pete.
C'est fini Pete, mais tu peux partir en te rachetant.
Hepsini yere dök.
 Sortez le courrier
Onu aç ve kıyafetleri yere dök.
Ouvrez-la et jetez-les par terre.
Git de ülserine biraz süt dök ve bana bir parça pasta getir.
Qu'est-ce qu'il fabrique? Assis.
Bana da biraz dök.
Donne-m'en un peu!
Dök, hadi dök.
Encore. Verse.
Yüzünü tuzlu suyla yıka ve suyu dışarı dök.
Lave-toi le visage à l'eau salée et jette l'eau.
İçini dök.
Ne retenez rien.
Git gazyağı bul ve kasabanın her yerine dök!
Va chercher de l'essence, et arroses-en toute la ville!
Barutu dök.
Verse la poudre.
# Evet bütün dünyadan nefret ediyorum # Dök sırlarını
"Oui, j'aitué trois hommes, dit-on."
# Dök sırlarını ortaya...
" Oui, et je vous haistous tant que vous etes
- Dök içine gitsin.
Je regrette.
Şimdi dök fincanı çekmeden önce demliğin dik durduğundan emin ol.
Verse le café... et tiens la cafetière droite avant de retirer la tasse.
Hadi dök. - Ya bu?
- Et ça, alors?
Haddini bilmeyecek olursa başından aşağı bir kova su dök.
Tu n'auras qu'à lui lancer un seau d'eau.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]