Dondurma translate French
4,714 parallel translation
Ve sonra da onun gözü önünde iç çamaşırlarınla dondurma sandviçi yedin.
Ouais. Et tu as mangé un gâteau à la crème glacé en sous-vêtements.
Evet, o zaman, senden herşey için çok özür dilerim özellikle dondurma olayı için.
( rit doucement ) Ouais, bon, excuse moi et, heu, spécialement pour la scène avec la crème glacé.
Dondurma, içki, iç çamaşırları?
Crème glacé, boisson alcoolisée... sous-vêtements?
Şöyle diyeceksin : "Casey, bana dondurma külahına konulmuş patates püresi getir."
Tu vas dire, "Casey va me chercher mes patates écrasées et mets les dans un cône de glace".
O da onlara uymak zorunda. Mösyö Delplanque'u dondurma sistemini kapatmak zorunda kalacak.
Il devra y retourner pour couper la réfrigération.
Sana çok güzel bir akşam yemeği ve tatlı olarak da büyük ihtimalle dondurma verecekler. Bilgisayar oyunu oynamana izin verecekler.
Ils vont te donner un super souper... et probablement de la glace pour le dessert, et ils te laisseront jouer à des jeux vidéos, et...
Üstünde birkaç yaprak atalım da gidip dondurma yiyelim.
Recouvrons-le de feuilles et allons manger une glace.
Dondurma arabası!
Le marchand de glaces!
- Dondurma almadın mı?
T'en as pas acheté?
Ben biraz dondurma alacağım.
- Je vais me chercher une glace.
Dondurma almaya gidiyordum, rulet masasının yanından geçtim Taylor Swift'in "16" şarkısı yüzünden bütün parayı 16'ya bastım.
J'allais chercher une glace, je suis passé devant la roulette, et j'ai tout misé sur le seize, comme la chanson de Taylor Swift.
Dondurma alabilir miyiz?
On peut avoir de la glace?
Eve dönerken dondurma alabiliriz.
On pourrait prendre de la glace sur le chemin du retour.
Bir kase çikolatalı dondurma bile almıştım mutlu olalım diye.
J'ai même acheté un pot de glace ( Ben Jerry's ) pour qu'on puisse abuser.
- Ee? Schiff's'e gidip bir dondurma yersiniz ya da sinemaya gidersiniz.
Allez prendre une glace chez Schiff ou... allez au cinéma.
Bana dondurma gibi bir şey vermeyecek misin?
Tu pourrait pas me donner une glace à l'eau ou autres chose?
Gidip kantinden ikimize de birer tane dondurma alayım mı?
Hé. Et... si j'allais chercher un peu de crème glacée à la cafétéria?
Bisikletimle takas edip aldigim italyan dondurma makinesini denemek istiyorum da.
Je veux essayer la machine à glace que j'ai eue contre mon vélo.
Dondurma alabilirsin bana.
Tu pourrais m'acheter une glace.
Bedava dondurma dağıtıyorlar!
Ils donnent des crèmes glacées gratos!
Ve de dondurma!
et de la glace!
Dondurma ve soğan halkaları için durup yola devam ettik.
On s'arrête pour des rondelles d'oignons et des sundays, on continue de rouler.
- Selam, Schmidt. Eczanede nasıl dondurma sattıklarını biliyor musunuz?
Tu sais qu'ils vendent de la glace à la pharmacie...?
Tuhaf geldiğini biliyorum ama onlar için dondurma gibi bir şey.
Je sais que ça semble glauque, mais disons que c'est du caviar et du chocolat pour elles.
Mösyö Delplanque'u dondurma sistemini kapatmak zorunda kalacak.
Il devra retourner vers M. Delplanque éteindre le système de réfrigération.
Eve gitmek ve tuvalette uyuyakalana kadar dondurma yemek istiyorum.
Je veux juste rentrer et manger des glaces dans les toilettes juste qu'à m'endormir.
Yani artık dondurma almaya gitmek falan yok.
Finis les petites sorties pour aller acheter des glaces.
- Biraz dondurma ekleyip karıştır, farkı anlamayacaktır.
Mélange avec de la glace, elle verra pas la différence. Merci.
Dondurma istiyorum!
Je veux une glace!
Sadece bir top dondurma mı var?
Tu m'as pris une seule boule?
Buzdolabında biraz dondurma var.
Il y a de la glace dans le congélateur.
Sizin burada ondan var mı, dondurma?
Vous en avez ici?
Dondurma isteyen?
Qui veut de la glace?
Dondurma için durmak zorundaydın ya.
Il fallait que tu t'arrêtes pour une glace!
Dondurma?
De la glace?
O atışı yaptım çünkü bana dondurma ve midilli alacağını söylemiştin.
J'ai fait ce lancer parce que tu m'avais promis un glace et un poney.
İşin bittiğinde yarım porsiyon cips ve dondurma alabilir miyim?
Hé, quand vous aurez finie, je pourrais avoir une portion de frite et un sundae?
Diğer yarısı da biraz cips ve dondurma olsun.
Et une portion de frite... Oh, et un sundae, s'il vous plait?
Cips ve dondurma gibi.
Un peu comme les frites et le sundae.
Biraz cips ve dondurma lütfen.
J'aimerai de la crème glacée et des frites, s'il vous plait.
Biraz cips ve dondurma vereyim ne dersin?
Ça vous dirai de la crème glacée et des frites?
Ben dondurma kamyonu şoförüydüm.
J'étais... J'étais glacier ambulant.
Birazcık da dondurma alabilir miyim anne?
Est-ce que je peux avoir un peu de glace, maman?
- Bugün sana dondurma alacağım.
Aujourd'hui je vais t'acheter une glace.
- Yaşasın dondurma.
- Ouais une glace!
Umarım yapmamışsındır. Çünkü geri dönemem ve Cuma geceleri dondurma yiyemem.
Je n " espère pas, car je peux pas retourner au Chardonnay et la crème glacée le vendredi soir.
Eski filmleri izliyorsun dondurma yiyorsun burbon içiyorsun ve Sean'ın eski fotoğraflarını kesiyorsun.
Tu regardes de vieux films, Mange de la glace, Bois du bourbon,
Canım, alkol ve dondurma sorunlarını çözmeyecek.
Chérie, alcool et glaces ne vont pas résoudre tes problemes.
Sonra dışarıya çıkıp dondurma yemeğe ve striptiz izlemeye gideceğiz.
Puis on ira manger des glaces au strip-club.
Dondurma.
De la glace.
- Dondurma kamyonunun ne işi var burada?
C'est quoi ce camion de glaces?
döndüm 95
dondum 19
döndür 35
dondur 23
döndü 69
döndüğünde 18
döndüğümde 48
döndük 21
döndün mü 51
döndün 59
dondum 19
döndür 35
dondur 23
döndü 69
döndüğünde 18
döndüğümde 48
döndük 21
döndün mü 51
döndün 59