Dostlarımız translate French
1,435 parallel translation
Şayet o muazzam din adamları olmasa, şimdi burada konuşuyor olamazdık ve dostlarımız Gustavo ve Seny de ya hapiste ya da mezarda olurlardı.
Si ce n'était pas pour certains ecclésiastiques grands nous ne serions pas ici pour parler Et nos amis, Gustavo et Seny, serait en prison ou morts.
Güvenliğimizi sağlamak için kendi dostlarımızdan birini satacağız.
Nous vendons un de nos amis pour notre propre sécurité.
Benim düşünceme göre Pekin'deki dostlarımızın anlaşmaya sadık kalmasını ancak bir kişi sağlayabilir.
Je sais qu'il n'y a qu'un homme au monde... qui puisse convaincre les gens de Pékin de signer l'accord.
Doğulu dostlarımızın hakkında bazı düzenlemelere gittiğini sanıyordum.
Je croyais que nos associés orientaux auraient réglé votre compte, depuis le temps.
Evleri birer birer yıkılırken dostlarımız ve komşularımızın çığlıkları kulaklarımızda çınlıyordu. Tıpkı barbarlar gibiydiler.
Et autour de nous on entendait les cris de nos amis et voisins qui perdaient leurs maisons.
Ancak uzaylı dostlarımız onu tekrar bir araya getiriyor.
Qui vous annoncera mieux la bonne nouvelle que... Cerveaupode 13?
Dostlarımızın yanına götür onu.
Tu l'emmènes chez nos amis.
Burada dostlarımız olduğunu bilmek güzel.
C'est bon d'avoir des amis.
Deniz yolu nihayet gelen Fransız dostlarımız tarafından ablukaya alınmıştı.
La route était barrée parnos amis d ´ autrefois... enfin arrivés.
Evet, hırsız dostlarımıza yardım etmek her zaman hoşuma gitmiştir.
Je suis toujours ravi de pouvoir aider un confrère.
Bekçi veya süs olurlar hani? Karşı konulamaz sadık dostlarımız.
Facteurs et huissiers les attirent irrésistiblement.
Hollywood'daki dostlarımızın dediği gibi, sadede gelelim.
Bon, venons-en maintenant à l'essentiel.
Uyan Borgoff. Bu yarışma bizimle dostlarımız arasında değil.
Bolgov, c'est un concurrent, pas un copain!
Tüm dostlarımızı aradım polise seni bulmaları için haber verdim.
J'ai appelé tous nos amis, alerté la police.
Yahudi dostlarımızın söylediği gibi, "tadını çıkar".
Contente-toi de jubiler
Düşünmeye başlar.. Yaşayan bir varlık olarak olgunlaşır.. .. ve bizim en sadık dostlarımız olur.
Il se met à penser, à calculer, à se muer en un être doué de vie pour devenir le plus fidèle de nos compagnons.
Nietzschean dostlarımızı öyle bir hale getiriyoruz ki... Çok çok küçük.
On va rendre nos amis Nietzschéens très, très petits.
Eğer öyleyse, bu dostlarımızı terk ettik demektir.
Si c'est le cas cela signifie que nous avons abandonné nos amis.
Dostlarımızı etkisiz kılmaya yeterli olabilir.
- Elle devrait les neutraliser.
Haftalardır aramızda, bizim dostlarımız gibi davranarak dolaştılar. Bize yalan söyleyip, şeytanlıklar yaptılar.
Depuis des semaines, ils prétendent être nos amis, ils nous mentent et nous jouent des tours.
Onları unutmadığımızı, dostlarımıza ilet.
Dites à vos amis que nous ne les avons pas oubliés.
Hayır. Dostlarımızdan tarafsız kalma yeteneğine sahip birini göndermelerini rica ettik.
non, nous avons demandé à nos amis d'envoyer quelqu'un pouvant être neutre.
İtaatsizlikte sınırları zorluyorsun. Dostlarımızı soymayız.
mais nous ne volons pas les peuples alliés!
- Dostlarımız oyunun içinde. - Onların ölmesine izin vermeyeceğiz.
- Nos copains sont Ià-dedans.
Böylece varlıklı aile dostlarımızın girişimlerine yatırım yapmalarını sağlayabildin.
J'avais une position dans la société et des amis fortunés qui pouvaient investir dans tes opérations.
Hiç kimseye güvenemezsin, en iyi dostlarımız olsalar bile.
On ne peut faire confiance à personne, même pas aux gens, qui étaient, il y a peu, nos meilleurs amis.
Tabii senin yaklaşımını benimsemezsek... yani silah elde paldır küldür ortaya atılıp dostlarımızı vurdurmazsak.
Sauf si, bien sûr, on choisit ton approche : on arrive en tirant sur tout et je me fais dégommer les fesses.
Her şeyden önce buraya gelerek en kücük kızımız Suzi'nin evimize gelişini bizlerle paylaşan dostlarımız için içmek istiyorum.
Je trinque d'abord à la santé de nos amis qui sont venus fêter l'arrivée de notre plus jeune fille, Zsuzsi.
Travesti dostlarımızı anlamak için en iyi başvuru kitabı.
Le guide pour mieux comprendre nos amis les travestis!
Eğer Alman dostlarımız sizinle olsalardı.
Sans vos amis allemands, oui!
Dostlarımızın yarısından fazlası onları evlerine davet ettiler.
la moitié de nos amis les ont invités à un fichu dîner.
- Evet. Matthew ve ben, dostlarımızın birbirini tanımasını çok isteriz.
Matthew et moi, on aime que nos amis se connaissent.
Bizi her zaman destekleyen siz basındaki dostlarımızı burada görmek çok güzel.
Je suis ravie que vous soyez là, avec tous nos amis journalistes qui nous ont soutenus, cette année.
SS dostlarımızın aklındaki yeni konseptleri öğreneceğiz.
Nous allons découvrir les nouveaux concepts que concoctent nos amis S.S.
Lübnanlı dostlarımız, ilk büyük görevleri olduğundan biraz heyecanlıydılar.
Nos amis libanais manquaient d'assurance, c'était leur première mission importante.
Yoksa da yakın dostlarımızın var.
Ou nos meilleurs amis en ont.
tüm dostlarımız orda!
tous mes amis y sont.
Yiğit dostlarımız için yürüyoruz, İleri marş, ileri marş!
Marchons par-dessus nos camarades tombés, En avant, en avant!
- Belki FBI'daki dostlarımızın bir veritabanı vardır.
Le fbi a peut-être une base de données...
Deniz aşırı ülkelerdeki dostlarımız için iyi hediyeler aldık.
On a prévu un joli petit assortiment pour nos clients étrangers.
Stars Hollow halkı... ... ve dostlarımız.
Habitants de Stars Hollow et nos nombreux amis.
Bu dostlarımızı incitmemeliyiz. Özellikle de havuzu olan dostlarımızı.
Il faut s'en faire des amis, ils ont une piscine.
Neden dostlarımızı bu kadar kusursuz görürüz de iş kendimize gelince çok zorlansak bile kendimizi açık bir şekilde göremeyiz?
Et pourquoi avons-nous une image parfaite de nos amis et pas de nous-mêmes? Même en faisant très attention, nous voyons-nous clairement?
- Bu mümkün değil. Kimyasallar bizim dostlarımız.
- La chimie est notre amie.
Balık canavarı dostlarım, sizin aptal uygarlığınızı sorgulamak istemiyorum ama birisini fındık kıracağı ile öldürmek tüm sorunları çözer mi?
Mes amis crustacés, je ne veux pas critiquer votre civilisation idiote... mais croyez-vous que tuer quelqu'un avec un casse-noix peut aider?
Bunca yer arasında dostlarınızı burada aramanızın bir sebebi var mı bari?
- J'y vais. Suis-moi. - J'espère que tu as un plan.
Şu an Zurg'ün kontrolü altında olsalar da onlar bizim Koruyucu dostlarımız.
Zurg nous croit détruits.
Sevgili ölü yargıcımız ve dostları birdenbire Albany'de çok tutulan bir konu oldu. En azından rakip parti tarafından.
Notre juge et ses copains font les gorges chaudes de l'autre partie.
Yeni dostlarım ve ben uzaktayız en korkunç bakışlardan.
Mes nouveaux amis A bouts fourchus Loin des regards inquisiteurs
Senin dostların mıyız?
Compatriotes?
Eski dostlar, sevgili mezunlar... Harvard'a geri dönmek harika bir his. Güzel kızım da sizin aranızda.
Mes chers amis, chers élèves, c'est un plaisir de revenir à Harvard ou je vois ma superbe fille.