English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ E ] / Emin olmalıyım

Emin olmalıyım translate French

657 parallel translation
İşte, ama size vermeden önce... Dr. Jekyll'ın güvende olduğundan emin olmalıyım.
Le voici, mais avant de vous le donner, je dois être sûr que le Dr Jekyll est en sécurité.
Dr. Jekyll'ın güvende olduğundan emin olmalıyım yoksa bunun hesabını sorarım.
Je m'assurerai que le Dr Jekyll est en sécurité ou vous en répondrez.
Aldığından emin olmalıyım.
Je veux être sûre qu'il le reçoive.
Cevabın uygunluğundan emin olmalıyım.
Je dois m'assurer qu'elle répond à tes attentes.
Bu mektup Matmazel Deluzy için çok önemli tamamen memnun olduğuna emin olmalıyım.
Cette lettre est importante pour MIle Deluzy. Je dois m'assurer que tu es entièrement satisfait.
- Bana inandığından emin olmalıyım. Kesinlikle inanıyorum.
J ´ espère bien.
Onun da bana saygı duyacağından emin olmalıyım.
Je m'assure qu'il me respecte.
- Emin olmalıyım.
- Je vérifie.
Emin olmalıyım.
Je dois être sûre.
Galiba biliyorum, ama tamamen emin olmalıyım.
Je crois le savoir. Il faut que j'en sois sûre.
Köprünün havaya uçtuğundan emin olmalıyım, yoksa onarabilirler.
Il ne doit pas sauter avant l'assaut, sinon ils le reconstruiraient.
Hayatında bir kadın olmadığından emin olmalıyım.
Je veux être sûr d'une chose : Aucune femme dans votre vie?
- Kanıt. Emin olmalıyım.
- Il me faut des preuves.
- Emin olmalıyım.
Qui?
Kardeşin Mickey olduğundan emin olmalıyım.
Je dois être sûr qu'il est ton frère.
Emin olmalıyım kulaklarının, gözlerinin ve her şeyinin şey için biraz daha hazır olduğuna...
Je dois attendre d'être sûr... que tes oreilles, tes yeux et toute ta personne... soient juste un peu plus... Disons...
Paranın orada olacağından emin olmalıyım.
- Je dois être sûr que l'argent sera là.
Emin olmalıyım.
Il faut que je m'en assure.
Parada anlaşmadan önce bunun memnuniyet verici olduğundan emin olmalıyım.
Il faut que je sois satisfait avant qu'on fixe un prix.
- Birisine söyleyebilir miyim? - Emin olmalıyım.
Que j'en parlerais?
Emin olmalıyım, öylesine unutkansın ki, Fitz. Bir kez daha söylersen endişelenmem. Oh, pekala.
Tu es si étourdi, redis-moi encore une fois, je serai tranquille J'allume le feu, je remonte...
Doğru aldığımdan emin olmalıyım.
Je veux m'assurer que...
Önce ne kadar kazanabileceğinizden emin olmalıyım.
Pas avant d'être suer de vos gains potentiels.
- İlgisinin devamlılığından emin olmalıyım. - Ona bundan vurdun.
- J'ai dû maintenir son intérêt.
Ancak emin olmalıyım.
Mais je dois m'assurer...
Bir adamı bu şekilde suçlamadan önce, kesin emin olmalıyım.
Avant de porter une telle accusation, je dois être sûr.
Bunun için sezgilerime bakmalı ve tam emin olmalıyım.
Je dois suivre mon instinct et en avoir le coeur net.
En önce sizin savunulmanız gerektiğinden emin olmalıyım.
Je n'aurais jamais dû m'engager à vous défendre.
Kızın başına kötü bir şey gelmediğinden emin olmalıyım.
Assurez-vous que rien ne lui arrive.
Adamlarımı aşağıya getirmeden önce zararsız olduğundan emin olmalıyım.
Mais avant de faire venir l'équipage, j'en veux la preuve.
Rahmetli babama borçlu olduğumdan Seikichi'nin bunu yaptığından emin olmalıyım.
Je dois essayer par respect pour mon défunt père.
Ama önce kendimin gerçekten R olup olmadığından emin olmalıyım.
Tu dois expier en devenant meilleur. Que faites-vous?
Fakat tekrarlanmayacağından emin olmalıyım.
Mais je peux m'assurer que ça ne se reproduira pas.
Biliyorum. Ama yalan söyleyip söylemediğinden emin olmalıyım.
Oui, mais ce n'est pas en restant ici qu'on saura s'il ment.
Dohlman gemiye çıkarılmadan önce, güvenlikten emin olmalıyım.
Je dois m'assurer des lieux avant l'arrivée du Dohlman.
Ken Hırpani. Bay Hırpani, kızıma bakabileceğinizden emin olmalıyım.
Nous dirigions une agence d'escort-girls qui marchait.
Bay Hırpani, kızıma bakabileceğinizden emin olmalıyım.
M. Shabby, je veux juste être certain que vous serez en mesure de prendre soin de ma fille.
Onaylanacağından emin olmalıyım.
Je veux être sûr qu'il soit approuvé.
Ama emin olmalıyım.
Mais je veux en être sûr.
Carrie White'ı bundan sonra incitmeyeceğinizden emin olmalıyım.
Je veux juste que vous ne lui fassiez pas de mal.
Sana kötü davrandığımın farkındayım. Ama birşey bilmediğinden emin olmalıyım.
Oui, je me suis conduit odieusement, mais je devais m'assurer de ce que vous saviez.
Eğer Ruddy ile kapışacaksam, arkamın sağlam olduğundan emin olmalıyım.
Si je vais sur le ring, il faut que j'assure ma garde.
Bana da biraz zaman ver, işlerin yolunda olduğundan emin olmalıyım.
Ça me donnera le temps de m'assurer que tout est en place.
Durun! Emin olmalıyız. Dorothy, orada mısın?
Dorothy, tu es lé?
Ama orada yeterince su bulacağımızdan emin olmalıyız.
Mais il faut être sûr qu'on trouvera assez d'eau là-bas.
Dur da önce salona bir göz atayım, güvenli olduğundan emin olmalıyız.
Je jette un coup d'oeil? Pour voir s'il n'y a rien à l'horizon.
Ve bu tek geçerli yol, ben... Emin olmalıyım!
Je dois être sûr.
Emin olmalıyım. Bunu durduramaz mısınız?
Ne pouvez-vous arrêter ça?
Bu yüzden bu işi tek seferde tamamlayacağımızdan emin olmalıyız.
Donc, nous devons faire en sorte de tout détruire dès la première fois.
Emin olmalıyım.
Je dois m'en assurer.
Hayatımızı kurtaracağımızdan emin olmalıyız.
Nous devons tous être certains d'avoir la vie sauve. - Précisément.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]