English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ E ] / Endişelenecek birşey yok

Endişelenecek birşey yok translate French

89 parallel translation
Söyle onlara... Söyle onlara herşey yolunda, endişelenecek birşey yok.
Dites-leur que tout va bien et de ne pas s'inquiéter.
Endişelenecek birşey yok.
Ne vous inquiétez pas.
Endişelenecek birşey yok.
Pas de quoi s'inquiéter.
Endişelenecek birşey yok.
Inutile de vous inquiéter.
- Endişelenecek birşey yok, yavrum.
- Tu n'as rien à craindre, chérie.
Sizi seviyoruz. Birbirimizi seviyoruz ve endişelenecek birşey yok.
Nous vous aimons, nous nous aimons, alors, tout va bien.
Endişelenecek birşey yok, tamam mı?
Ne t'inquiète pas, d'accord?
Hava boşluğuna girdik. Endişelenecek birşey yok.
Une poche d'air- - rien d'important.
- Endişelenecek birşey yok.
- Rien de grave.
Bunda endişelenecek birşey yok.
Ne t'inquiète pas.
- Endişelenecek birşey yok.
- Il n'y a aucune raison.
Endişelenecek birşey yok.
Aucune raison de s'alarmer.
Tekrar ediyorum, endişelenecek birşey yok.
Je vous le répéte, aucune raison.
- Endişelenecek birşey yok.
- Alors? - Vous n'avez guère de mauvais sang à vous faire.
- Endişelenecek birşey yok.
- Ne t'en fais pas.
Endişelenecek birşey yok.
Ne t'en fais pas.
Sakin ol... endişelenecek birşey yok.
Du calme... Y a pas à s'inquiéter.
Endişelenecek birşey yok.
Inutile de t'inquiéter.
Endişelenecek birşey yok.
Inutile de s'inquiéter.
" Endişelenecek birşey yok.
Nous reviendrons dans 3 jours.
Endişelenecek birşey yok.
Rien de grave.
Endişelenecek birşey yok, tamam mı?
Il n'y a pas à s'inquiéter, O.K.?
Endişelenecek birşey yok Sorduğum için üzgünüm.
Il dépend de l'état d'esprit de celui qui le construit.
Endişelenecek birşey yok.
Ce n'est pas grave.
Endişelenecek birşey yok. Pilot :
Pas de souci à se faire.
Bu sadece bir tutulma, endişelenecek birşey yok.
Ce n'est qu'une éclipse, il n'y a pas lieu de vous inquiéter.
Endişelenecek birşey yok.
Il n'y a paS à S'inquiéter.
O zaman endişelenecek birşey yok, değil mi?
Il n'y a pas lieu de s'inquiéter.
Sadece büyük, gürültücü bir Apophis, Binbaşı. Endişelenecek birşey yok.
Un énorme Apophis braillard, il n'y a pas de quoi s'inquiéter.
Endişelenecek birşey yok, dede.
Ne vous inquiétez pas, Grand-père.
Endişelenecek birşey yok. Coleman.!
- Il n'y a pas de quoi s'inquiéter.
- Endişelenecek birşey yok.
- Pas la peine de t'inquiéter.
Endişelenecek birşey yok.
Vous n'avez aucun souci à vous faire.
Endişelenecek birşey yok.
Vous n'avez pas à vous en faire.
Endişelenecek birşey yok.
T'inquiete.
Endişelenecek birşey yok.
Elle n'est plus dangereuse.
- Bebeğim.Endişelenecek birşey yok, tamam mı?
- Bébé, écoute. T'inquiètes pas, ok?
O yüzden endişelenecek birşey yok.
Sois tranquille.
Endişelenecek birşey yok, yoldaş.
Vous n'avez pas à vous inquiéter, camarade.
Algılayıcılarımız çok yönlüdür. Endişelenecek birşey yok.
Nos détecteurs sont omnidirectionnels.
Bu aşkta endişelenecek birşey yok, inan bana.
On ne craint pas amoureux, Mais croit.
- Yenge, ne oluyor? - Endişelenecek birşey yok oğlum.
Il n'y a rien d'inquiétant mon fils.
Ama endişelenecek birşey yok.
Mais il n'y a pas de souci à se faire.
- Ama endişelenecek birşey yok.
Oh. Mais ne t'inquiète pas.
Endişelenecek birşey yok.
Ne te fais pas de souci.
Endişelenecek... birşey yok.
Il n'y a pas de raison de s'inquiéter.
O halde endişelenecek hiç birşey yok.
Tu n'as pas à t'inquiéter alors.
Ama endişelenecek birşey yok.
Trois. Mais il n'y a aucune raison de s'inquiéter.
Sana söyledim endişelenecek hiç birşey yok.
Je t'ai dit de ne pas t'inquiéter.
Söylüyorum endişelenecek birşey yok.
- Ne t'inquiète pas, il n'y a personne.
Endişelenecek birşey yok.
C'est un simple frottis nasal.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]