Evli değil translate French
600 parallel translation
Firefly evli değil. - Değil mi?
Firefly n'a pas de femme.
Saçmalık bu. Evli değil ki o.
C'est absurde, il n'est pas marié!
O halde onunla evli değil misin?
Vous n'êtes pas marié avec elle?
Evli değil misin? Karın yok mu?
N'êtes-vous pas marié?
- Evli değil miyim?
- Pas mon mari?
Hayır şekerim, evli değil.
Non, ma chère, il n'est pas marié.
Evli değil, evlenebileceğe de benzemiyor.
Elle n'est pas mariée et pas près de l'être.
Benimle evli değil mi?
Elle m'a épousé, non?
Söylesene, sen evli değilsin, değil mi?
Dites-moi, vous n'êtes pas marié?
Williamsburg, Brooklyn'deki en güzel kadınla evli değil miyim?
Je pense bien! Quand on a une femme comme la mienne.
- O - O evli değil. Boşanmış.
- Il n'est pas marié, il a divorcé.
Sen de evli değilsin, değil mi? Bir ihtimal...
Vous n'êtes pas marié, par hasard?
Evli değil misiniz? Bunun gerçekten üzücü olduğunu inkar edemem. Ama her şeye rağmen, acı çeken birine taşı atmaya kimin hakkı var?
Notre chère Cécilia ici présente sera encore plus séduisante à l'âge que vous évoquez, ce sera tout à son bénéfice.
O kadın mı? Evli değil. O çiller ve o öfkeyle bu imkânsız bir şey.
Peu de chances, avec ses taches de rousseur et son mauvais caractère!
- Evli değil. - Sen evlisin.
Il n'est pas marie.
Sonra onu ayartıp dairesine götürmüş evli değil numarası yapmış. Onu bir piyano koltuğuna fırlatmış.
Il s'est prétendu célibataire puis il l'a assise sur le tabouret.
Evli değil miyiz?
On est mariés, non?
Yanılmıyorsam bir ara Bayan Lord'la evli değil miydiniz?
Sauf erreur, vous avez été le mari de MIle Lord?
- Evli değilsin, değil mi? - Değilim.
Vous n'êtes pas mariée?
Öz kardeşine böyle bir soru sormak biraz tuhaf kaçacak ama evli değilsin, değil mi?
Drôle de question à poser à son frère : tu n'es pas marié?
Ama o evli değil, evli olamaz?
Elle n'est pas mariée!
Evli değilsiniz, değil mi Peder?
Vous êtes célibataire, pasteur?
Evli değil, doğuştan Amerikalı.
Célibataire. Américaine.
Evli değil.
Sekine n'est pas marié.
Ne de olsa kimse 6 aylık evli değil, böyle. Hayatım, ne güzel bir sürpriz.
Six mois de mariage heureux, ce n'est pas donné à tout monde.
Kız kardeşim Agnese, evli değil ve aileye bağımlı durumda.
Officiellement promise à Rosario Mulè, de l'entreprise " Mulè et fils : Ma sœur Agnese...
Yani evli değil mi?
Quelque chose à moi.
Mark doğduğunda kızınız evli değil miydi?
Votre fille n'était pas mariée, à la naissance de Mark?
Evli değil misiniz?
Pas mariés?
- Evli değil, öyle değil mi?
- Mais il n'est pas marié, hein?
Sen evli değil misin?
Tu n'es pas marié?
Evli değilsin, değil mi? - Hayır. Ben de.
Vous n'êtes pas marié?
Onlar evli değil.
Ils ne sont pas mariés.
Bayan Easton sizin gibi becerikli ve düzenli bir kız niçin evli değil?
Mlle Easton? Comment se fait-il qu'une femme aussi organisée que vous ne soit pas encore mariée?
Evli değil misin?
Ce n'est pas le cas?
Daha kötü, değil mi? Evli olmayınca daha bağlayıcı.
C'est encore plus astreignant quand on n'est pas marié.
Ama New York'ta evli olmanın anlamı yok, değil mi?
Qu'est-ce que je peux faire pour toi?
Yaşlı ve evli bir kadının böyle konuşması aptalca değil mi?
C'est idiot pour une vieille dame mariée.
Cesur, namuslu, açıksözlü, dobra, evli bir bayana göre değil.
Pas pour une femme mariée respectée, consacrée et accréditée.
- Evli falan değil, değil mi?
Elle n'est pas mariée au moins? Mariée?
Bayan, Tanrı yardımcımız olsun, İrlanda fakir bir ülke olabilir ama burada evli erkekler yatakta uyur, tulumda değil.
Femme, l'Irlande est sans doute un pays pauvre, Dieu ait pitié, mais ici, un époux couche dans un lit, pas dans un sac!
Bu senin evli olduğun adam değil miydi?
Oui, mais il a préféré se pendre.
Sana evli olduğumu söylemeliydim, değil mi?
Tu aurais voulu que je te dise que j'étais mariée?
Evli kadınlarla vakit geçirmemelisin. İyi bir şey değil. Doğru değil.
Fricote pas avec une femme mariée, c'est mal.
O durumda en önemli müttefikiniz kendi becerileriniz değil evli kadınların, evliliklerinden kaynaklanan tatminsizlikeri olur.
Dans ce cas, ce n'est pas votre talent qui est admirable mais l'ennui de la dame.
- Evli değil misiniz Bayan Starbeck? - Bayan Starbeck bir havuç.
- Vous n'êtes pas mariée?
Ne bereketli bir gün değil mi? Ne kadar çok yeni evli çift var.
Il y a beaucoup de mariages aujourd'hui.
Hâlâ o evli hatunla takılıyorsun, değil mi?
Tu vois toujours la femme mariée?
Elsa kanunen Billy ile evli. Değil mi?
Ils sont bien mariés?
Bu tür terfiler evli erkekler için daha önemli, değil mi?
Pour un homme marié, la promotion, ça compte.
Evli olmadığını söylemiştin değil mi Steve?
- Vous n'êtes pas marié, Steve?
evli değilsin 19
evli değilim 61
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
evli değilim 61
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil misin 154
değil miyim 77
değil mi efendim 66
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil misin 154
değil miyim 77
değil mi efendim 66