Fark etmemişim translate French
324 parallel translation
Fark etmemişim.
- Ça m'a échappé.
- Bilmiyorum. Fark etmemişim.
- Je n'ai pas fait attention.
Ne kadar zor bir iş olduğunu daha önce fark etmemişim.
Je n'ai jamais réalisé à quel point c'était dur.
Nasıl da fark etmemişim.
J'aurais dû la remarquer.
Fark etmemişim. Bay Meadows hakkında şaka yaptığım için özür dilerim.
Je regrette ma remarque à propos des courses.
Üzgünüm, onun seni ne kadar etkilediğini fark etmemişim.
Je n'avais pas réalisé à quel point elle vous avait marqué.
- Çok, çok komik. - Fark etmemişim bile.
Je n'avais rien vu.
Çok üzgünüm. İnanın hiç fark etmemişim.
Je n'ai pas remarqué grand-chose...
Bunu düşürdüğümü fark etmemişim.
Je ne m'en suis même pas rendu compte.
Özel hattın çaldığını fark etmemişim. Yoksa ben açardım.
Si j'avais su que c'était la ligne privée, j'aurais décroché moi-même.
Ne aptalım. Senin başka kadınlarla ilgilendiğini hiç fark etmemişim.
J'ignorais cet intérêt envers les autres femmes!
Masaya dönmemiz lazım. Saatin geç olduğunu hiç fark etmemişim.
Retournons à la table.
İkinizin bu kadar kötü olduğunuzu hiç fark etmemişim.
Je ne m'étais pas rendu compte que vous étiez de sales mecs.
Bu kadar geç olduğunu fark etmemişim. Saat 18 : 45.
Je n'avais pas vu qu'il était si tard.
Katherine, geldiğini fark etmemişim.
Katherine, je ne vous ai pas entendue entrer.
Fark etmemişim.
Je ne l'avais pas vu.
Enteresan, bu ağacı daha önce hiç fark etmemişim.
Ça... Tiens, ce bouleau. Depuis le temps que je passe ici, jamais remarqué.
Geç olduğunu fark etmemişim.
Je ne réalisais pas qu'il était si tard.
Fark etmemişim.
Je n'avais pas remarqué.
Bu kadar geç olduğunu fark etmemişim.
- Désolé. Je n'avais pas vu l'heure.
Oraya giderim. Seni fark etmemişim.
Je ne vous y ai jamais remarquée.
Ben hep kibarmışım ama fark etmemişim.
J'ai été élégante toute ma vie sans le savoir!
Ne kadar uzaklaştığımı fark etmemişim.
Je ramassais des champignons, et...
Baştan beri onunla çıkmak istediğimi fark etmemişim.
J'en ai toujours eu envie sans le savoir.
Doymak bilmez hırsıyla, vicdansız dar bir kafanın, akıllı adamla dolu bir ülkeyi nasıl mahvedebildiğini daha önce hiç fark etmemişim.
Je n'avais pas saisi comment un esprit mesquin doté d'une ambition démesurée pouvait détruire une nation respectable.
Fark etmemişim.
Ah, je n'ai pas remarqué. Si, splendides.
Fark etmemişim.
Je ne me rendais pas compte.
Tanrım, hiç fark etmemişim.
" J'adore le froid!
Hiç fark etmemişim.
Je n'avais pas remarqué.
Onu görmeye gittiğini fark etmemişim.
- J'en doute pas. Tu y es retourné, alors?
Bunu ne çok özlediğimi hiç fark etmemişim, Hollandalı.
Je savais pas que ça me manquait autant, dutch.
Ben fark etmemişim. - Bu kadar ilgisiz olma.
- Ne prends pas ce ton détaché.
Fark etmemişim. Sanırım...
Je ne savais pas...
Fark etmemişim.
Je n'ai pas fait attention.
Hadi ya, fark etmemişim.
Ca ne m'a pas frappé.
Bilmiyorum. Müziği fark etmemişim.
Je n'apprécie plus la musique.
Bunu bizim için yaptığını fark etmemişim.
Je ne savais pas que c'était pour nous.
Zamanın nasıl geçtiğini fark etmemişim.
Je n'ai pas vu le temps passer.
- Fark etmemişim.
- Ah bon? J'avais pas vu.
Kapattığınızı fark etmemişim.
Je n'avais pas réalisé que vous fermiez.
Trenlere ilgin olduğunu fark etmemişim.
J'ignorais que vous vous intéressiez aux trains.
- Hayır, fark etmemişim.
J'ai pas remarqué.
Bir ebeveyn olmanın ne kadar stres yaratıcı olduğunu fark etmemişim.
Je ne savais pas qu'être parent était si stressant.
Harika. Neyse, bir partiye gittim ve saati fark etmemişim.
Bref, j'étais à cette fête...
O kadar geç olduğunu fark etmemişim.
J'ai pas vu l'heure passer. Où tu es?
Affedersin, fark etmemişim. Teşekkürler.
Désolé, je n'avais pas remarqué.
Ne demek "fark etmemişim"?
Vous n'avez pas remarqué, c'est-à-dire?
Ne kadar aç olduğumu fark etmemişim.
J'avais oublié que j'avais faim.
Ama hiç fark etmemişim Defalarca söylemeye çalıştım
Sachant qui je suis, tu m'embrasses?
Bu sabah o kadar hizli geldim ki, fark etmemisim bile.
Je suis allé si vite ce matin, je n'avais même pas remarqué.
- Bu ofisi daha önce fark etmemişim.
- Je n'avais jamais vu ce bureau.
fark ettim 138
fark etmez 562
fark eder 16
fark ettiniz mi 20
fark eder mi 94
fark ettin mi 69
fark etmedim 46
fark ettim ki 18
fark etmedin mi 48
fark etmemiştim 24
fark etmez 562
fark eder 16
fark ettiniz mi 20
fark eder mi 94
fark ettin mi 69
fark etmedim 46
fark ettim ki 18
fark etmedin mi 48
fark etmemiştim 24