Fazla vaktimiz yok translate French
486 parallel translation
Karanlık basmadan kamp kurmak için fazla vaktimiz yok.
Pourquoi attendre? Nous devons descendre avant la nuit.
ªimdiki yariºta! Fazla vaktimiz yok!
II court dans la prochaine!
Lütfen, fazla vaktimiz yok Vincent.
II faut faire vite, Vincent.
Hadi, fazla vaktimiz yok.
Allez, on n'a pas beaucoup de temps.
Fazla vaktimiz yok.
- Excusez-moi.
Yapacak çok işimiz var ama palyaçoluk yapmaya daha fazla vaktimiz yok.
C'est bien, Joe. On a beaucoup à faire en peu de temps, pendant qu'il fait jour.
Fazla vaktimiz yok.
Nous n'avons pas beaucoup de temps.
Bunun için fazla vaktimiz yok.
On n'a pas le temps.
Bunun uygunsuz olduğunu biliyorum, ama fazla vaktimiz yok...
Ce n'est pas três régulier, mais...
Fazla vaktimiz yok.
On a peu de temps.
Fazla vaktimiz yok, yani elimizi çabuk tutalım.
On n'a pas beaucoup de temps, levez-vous.
Fazla vaktimiz yok.
Nous n'avons plus beaucoup de temps.
Fazla vaktimiz yok.
Il faut faire vite.
Bakın, efendim, fazla vaktimiz yok.
Nous n'avons pas beaucoup de temps.
Mimlenmeden önce fazla vaktimiz yok.
On n'a pas trop le temps pour les civilités d'usage.
Kaybedecek fazla vaktimiz yok.
Ne perdons pas de temps!
Yani fazla vaktimiz yok.
Ça ne nous laisse pas beaucoup de temps.
Sadece bir kaç dakika kalabilirsiniz. Fazla vaktimiz yok.
Il ne vous reste plus beaucoup de temps.
- Haydi Barbara, fazla vaktimiz yok!
IAN : Viens, Barbara, nous n'avons pas beaucoup de temps.
Fazla vaktimiz yok ama rahat ol.
Mais nous avons un peu de temps ; pas beaucoup, un peu, détendez-vous.
Fazla vaktimiz yok.
Nous avons peu de temps.
Fazla vaktimiz yok.
Allez, entrez.
- Fazla vaktimiz yok.
Nous avons peu de temps.
- Fazla vaktimiz yok.
- Le temps presse.
Fazla vaktimiz yok, avanak herif.
On n'a pas le temps pour vos blagues stupides!
Bu yüzden fazla vaktimiz yok.
On a peu de temps ensemble.
Bu birliğe verilen zor görev için kimin becerikli kimin beceriksiz olduğunu. anlamak için fazla vaktimiz yok.
Nous avons peu de temps pour décider qui est qualifié ou pas pour la mission difficile confiée à cette unité.
Fazla vaktimiz yok, Spock.
Nous n'avons pas beaucoup le temps.
Fazla vaktimiz yok.
On n'a pas le temps.
Acele edin beyler! Fazla vaktimiz yok!
Grouillez-vous, le temps presse.
Tedaviyi biraz geciktirebiliriz ama fazla vaktimiz yok.
On ne peut pas attendre indéfiniment pour la soigner.
Pekala, devam edelim, fazla vaktimiz yok.
Allez. On va pas y passer la journée.
Fazla vaktimiz yok.
On a quelques minutes.
Haydi canım, fazla vaktimiz yok.
Viens, on n'a pas beaucoup de temps.
Çok fazla vaktimiz yok, Mr.Prince. Hemen uğramanızı istememin sebebi de buydu zaten.
C'est pour cela que je vous ai demandé de venir.
- Fazla vaktimiz yok, o yüzden kısaca anlatayım.
- Nous avons peu de temps, alors je serai bref.
Fazla vaktimiz yok.
On n'a plus beaucoup de temps.
- Acele et. Fazla vaktimiz yok. - Tamam.
On n'a pas beaucoup de temps.
Fazla vaktimiz yok.
On n'a pas toute la journée.
Hiçbir şey olmamış gibi davranamazsın. Fazla vaktimiz yok.
Vous ne pouvez nier ce qui vient de se passer.
Üzgünüm. - Fazla vaktimiz yok.
On peut pas attendre.
Fazla vaktimiz yok.
Le temps nous est compté.
Striker, fazla vaktimiz yok.
Striker, nous n'avons pas beaucoup de temps, mais je vais vous dire...
Fazla vaktimiz yok. Denizaltıya pozisyonumuz ilet ve biraz yardım getir.
Donnez notre position au sous-marin, et demandez de l'aide.
Sanırım, şimdi duruşma için endişelenmeliyiz çünkü fazla vaktimiz yok.
Concentrons-nous plutôt sur l'audience, car le temps presse.
Fazla vaktimiz yok.
On a pas toute la journée.
Oren, peri masallarına ayıracak daha fazla vaktimiz yok gerçekten.
Nous n'avons plus de temps à perdre en contes de fées!
Fazla vaktimiz yok.
Le temps presse.
- General, fazla vaktimiz yok.
- Messieurs, le temps presse.
Fazla vaktimiz yok.
Allons-y, le temps presse.
Jack! Senin en büyük mücadelen için tam zamanı. Ve fazla vaktimiz de yok.
Tu dois encore surmonter ta plus grande épreuve... et nous n'avons pas beaucoup de temps.
vaktimiz yok 65
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yoksa ben 17
yok mu 410
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok canım 523
yok birşey 158
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yok mu 410
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok canım 523
yok birşey 158
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yok bir şey 967
yoktu 131
yok musun 43
yok et 47
yoksa ne 75
yok yahu 26
yok etmek 16
yoksa o 24
yoksa seni öldürürüm 37
yok hayır 73
yoktu 131
yok musun 43
yok et 47
yoksa ne 75
yok yahu 26
yok etmek 16
yoksa o 24
yoksa seni öldürürüm 37
yok hayır 73