English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ G ] / Gelecek sefer

Gelecek sefer translate French

1,133 parallel translation
Bu sefer altı kırbaç. Gelecek sefere dokuz.
Six coups de baguette cette fois... mais neuf la prochaine fois.
- Gelecek sefer yaparız.
- Ça, ce sera pour une autre fois.
Gelecek sefer izin ver ben bakayım.
La prochaine fois laisse moi voir ce qui se passe.
Gelecek sefer anlarız...
Nous verrons ça un autre jour.
Slug, gelecek sefer Bozo'yla gezmeye çıktığınızda ben de gelebilir miyim?
Je pourrais venir la prochaine fois?
Gelecek sefer başınız dertteyse ya da yardıma ihtiyacınız varsa ufka doğru bakın ve belki, ama sadece belki Zehirli İntikamcı orada olur.
Quand vous serez en danger ou aurez besoin d'aide, regardez vers l'horizon. Peut-être, oui, peut-être, que le Toxic Avenger y apparaîtra...
Gelecek sefer, canım, kiminle konuştuğuna dikkat edersin.
Mais une autre fois, mon cher, réfléchissez tout de même.
Gelecek sefer, tam zamanında.
La prochaine fois, à l'heure.
Gelecek sefer içine ettiğimde, ağzıma dikkat edeceğim.
La prochaine fois, je ferai attention à ce que je dis.
Gelecek sefer... geldiğimi göremeyeceksin bile.
La prochaine fois... tu ne me verras pas venir.
Albany yakınında çok güzel bir hamak gördüm gelecek sefer onu almayı düşünüyorum.
J'ai vu un beau hamac Je vais l'acheter pour l'accrocher entre ces 2 ormes
Gelecek sefer görüşürüz.
A la prochaine fois
Gelecek sefer, beş As'lı bir deste getiririm.
Je t'apporterai un jeu avec 5 as!
- Gelecek sefer daha çok hava getir...
La prochaine fois, on emportera plus d'oxygène...
- Gelecek sefer mi?
La prochaine fois?
Gelecek sefer durduğumuzda inip Deb'i arayabilirim. Bilirsiniz, yüz yüze konuşmak için.
Si on s'arrête, j'appellerai Deb.
Gelecek sefer beni uyandırmasını söyle.
Dis-lui de me réveiller la prochaine fois.
Gelecek sefer, sana böyle ve böyle dokunacak.
La prochaine fois qu'il te touche comme-ci ou comme ça pense à la patrie.
Gelecek sefer ben gideyim.
La prochaine fois je me déplacerai.
Şimdi burayı satarsak... gelecek sefer kendimize ne değer biçeceğiz?
Si nous vendons maintenant... à quel prix sera notre dignité la prochaine fois?
Sonra Alvarez. Gelecek sefer birlikte atlarız.
- Alvarez, la prochaine fois, saute aussi!
Gelecek sefer işini bitireceğiz.
La prochaine fois, y aura pas d'embrouille.
Hangi gelecek sefer?
Quelle prochaine fois?
Gelecek sefer, West Side Story'i oynamak istiyoruz.
On veut monter West Side Story, après.
Gelecek sefer, atlayışı biraz daha uzun tut.
La prochaine fois tient le piqué plus longtemps.
Gelecek sefer Robert Ludlum'u arayacağım.
La prochaine fois, j'appellerai Robert Ludlum.
Gelecek sefer değil.
Pas la prochaine fois.
Gelecek sefer merdivenleri kullanın.
La prochaine fois, utilisez l'escalier.
Gelecek sefer, bu kadar ödemeyeceğim.
La prochaine fois, je paierai pas ce prix-là.
Gelecek sefer fırıncının av köpeğini getireceğim.
La prochaine fois, je prendrai le basset du boulanger.
Camları gelecek sefer silerim.
Je ferai les fenêtres plus tard.
Bu motorun ateşleyici yok. Gelecek sefer sana ateşleyici ve benzin getiririm.
Ce moteur n'a pas de bougies, je vous en apporterai.
... gelecek sefer bize yardım etmeye çalıştığında ne yapacağız?
Willie, que se passe-t-il?
Giderken de "Gelecek sefer... arkadaşımı getirebilir miyim?" dedi
Alors qu'il partait, il a dit : "Je peux revenir avec mon ami?"
Gelecek sefer sana bir kostüm bulmalarını söyle!
La prochaine fois, dis-leur de te fournir un costume.
Ve unutmadan, gelecek sefer Bay Eliot'ı gördüğünüzde ona "Çorak Ülke" in harika olduğunu düşünen iki tane kendini adamış Islington'lı takipçisi olduğunu söyleyin.
Et n'oubliez pas, la prochaine fois que vous voyez M. Eliot, dites-lui qu'il a deux fans dévoués à Islington, et qu'ils considèrent The Waste Land comme un chef-d'œuvre.
Gelecek sefer geldiğimde... arkadaşımı getirebilir miyim?
La prochaine fois que je viendrai ici, je pourrai venir avec mon ami?
Gelecek sefer söyle, eğer gelecek sefer olursa!
La prochaine fois, si prochaine fois il y a!
Gelecek sefer boyuna göre bir ülke seç.
Vous vous êtes planté!
Bu arada, gelecek sefer dövüştüğünde... giysilerine sahip çıkmaya çalış.
A propos, la prochaine fois, bats-toi sans te déshabiller.
Gelecek sefer, başkalarını itiyor olacak.
La prochaine fois, il poussera quelqu'un.
Gelecek sefer seni burada görürsem boynunu kırarım.
La prochaine fois je te brise le cou.
Gelecek sefer belki dans bile ederiz.
La prochaine fois, on pourrait aller danser.
Gelecek sefer kask takmalısın.
Vous devriez penser au casque
Belki gelecek sefer ondan izin alırsın, he?
La prochaine fois, voyez d'abord ça avec lui.
Bakalım gelecek sefer de bu kadar şanslı olabilecek misin?
Aurai-je de la chance la fois suivante?
Bu sefer şanslıydın, peki ya gelecek sefer?
Tu as eu de la chance cette fois-ci. Mais la suivante!
Gelecek sefer bu çocuğa bulaşmazsınız.
On les a eus.
- Gelecek sefer mi?
- On montera plus haut et on explorera. - La prochaine fois?
Gelecek sefer görüşmek üzere.
Allez en paix.
Gelecek sefer, seni gebertecegim.
J'ai commencé un portrait de toi. A partir de la terre, je ferai un moule en plâtre.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]