Gelecek sefere translate French
900 parallel translation
"Gelecek sefere daha iyisini yapacam!"
Je réussirai la prochaine fois.
Gelecek sefere daha güzel bir depo ayarlamalısın.
Choisis un entrepôt plus confortable, la prochaine fois.
Gelecek sefere ona şampanya sevdiğimi söyleyeceğim.
La prochaine fois, je réclame du champagne.
Gelecek sefere inşallah. Bir çift sakallı oğlun olabilir.
Tâche de faire mieux la prochaine fois.
Galiba gelecek sefere bir kürk manto alacağım.
La prochaine fois, je réclame un renard argenté.
Gelecek sefere, içkine daha çok su koy!
Ecoutez, la prochaine fois ayez la main plus lourde sur l'eau.
Gelecek sefere.
Bien essayé.
- Evet, sandığımız kadar çıkmadı. Artık gelecek sefere, Sör Humphrey.
J'espère mieux la prochaine fois.
Gelecek sefere hallederim.
Je vais y arriver le prochain coup.
Gelecek sefere artık.
La prochaine fois, peut-être.
Gelecek sefere yanında olmayı umarım.
J'espère revoir ça.
Gelecek sefere, kayışı koluna iyice sar.
La prochaine fois, la bretelle plus haut.
Oh, evlat, gelecek sefere bakalım daha neler çalacaklar?
Je me demande ce qu'ils voleront la prochaine fois.
Ama gelecek sefere beni atmayacak.
Je ne tomberai pas la prochaine fois.
Lewt gelecek sefere haklar onu.
Quelle veine! Lewt l'aura la prochaine fois.
Gelecek sefere.
La prochaine fois.
- Gelecek sefere iyi şanslar.
- Tu auras ta chance.
- Jane gelecek sefere ormanda alışveriş yapsa iyi olur.
Trouver cadeaux dans la jungle.
Gelecek sefere sen sizin pınara git bilirsin manolya var ya onun çevresinde kızılcık ağaçlarını da,
la prochaine fois que tu vas au puisard... Tu sais, le magnolia entouré de cornouiller?
Belki bayanlar, polis kuvvetlerine saldırmanın komik olduğunu düşünüyordur. Ama gelecek sefere Tom'a ihtiyacın olursa, bunu hatırlarım.
La prochaine fois que vous aurez besoin de Tom je vous rappellerai toutes vos médisances.
Gelecek sefere pasta alırsın.
Merci, Dugan. La prochaine fois t'auras du gâteau.
Gelecek sefere de orada mısınız?
- Vous y allez?
Gelecek sefere getirmelisin.
La prochaine fois!
Gelecek sefere fazla şansın olmaz, Lufton.
Vous avez eu de la chance.
Neyse. Gelecek sefere birini ısıracağın zaman bu kadar önemli biri olmasın.
A l'avenir, choisis, ne mords pas les pontes.
Gelecek sefere neyi deneyecekler?
Ils se sont pas preoccupes de moi.
Gelecek sefere çok daha iyi olacağım.
J'irai encore mieux.
Yalnızca ıskaladım. Gelecek sefere topu sahanın dışına kadar yollayacağım.
La prochaine, je viserai mieux.
Gelecek sefere daha makul davranırsınız umarım?
La prochaine fois, ne soyez pas si impulsif.
Gelecek sefere aşığına duman halkası üflemesini veya bir kadehe tıklamasını söyle.
Dis à ton amant d'envoyer des signaux de fumée.
Gelecek sefere.
Une prochaine fois.
- Belki gelecek sefere, efendim.
- Peut-être une autre fois.
Bu sefer şanslıydın. Gelecek sefere olmayabilirsin.
Et si la chance te quittait?
- Gelecek sefere, iki kere düşün.
- La prochaine fois, réfléchissez.
Gelecek sefere kazanırsın. Nasıl yapacağını göstereyim.
Tu gagneras.
Joe. Adama söyle, onu o kadar çabuk benzetirim ki pantolonunu değiştirmeye fırsatı olmaz. Söyle ona, gelecek sefere onu gördüğümde otelimin lobisine gelmiş bir bebek gibi ağlarken on dolar borç isteyecek.
Joe... dis-lui que j'aurai sa peau avant qu'il ait changé de caleçon et que la prochaine fois que je le verrai, il chialera comme un môme pour avoir 5 sacs.
Gelecek sefere bunu hatırlarım efendim.
Oui, je m'en souviendrai.
Evet, gelecek sefere hatırlamaya çalışırız.
On tâchera de faire mieux demain.
Ve gelecek sefere seni ilgilendirmeyen işe burnunu sokmak için bu kadar acele etme.
Et ne fourre plus ton nez là où il n'a pas à se fourrer.
Ama gelecek sefere o uzun ve yavaş yolculuğa çıkacaksınız.
Mais la prochaine fois, ce sera le long, lent voyage.
Sen o kafatasına iyi bak. Gelecek sefere seninki olabilir.
Regarde bien ce crâne, la prochaine fois ça pourrait être le tien.
Gelecek sefere bol şans, ama benimle değil.
Meilleure chance, mais pas avec moi.
- Gelecek sefere görüşürüz.
- A la prochaine.
Belki gelecek sefere görüşürüz.
A la prochaine.
Gelecek sefere kime saldıracağını bilemeyiz.
On ne peut pas deviner qui elle va ensuite attaquer.
Gelecek sefere sana birazını veririm.
La prochaine fois!
Ama gelecek sefere hazırlıklı olacaklar. Bir dahaki sefere önce ateş edip sonra gülecekler.
Mais la prochaine fois, ils tireront d'abord et riront après.
Belki gelecek sefere.
- Je ne pense pas.
- Gelecek sefere mi?
La prochaine fois?
Umarım gelecek sefere seni burada görmem.
J'espère ne pas vous revoir.
Gelecek sefere seninkilere bir mektup yazalım, ne diyeceksin biliyor musun?
Tu sais pas?
geleceğim 238
gelecek misin 89
gelecek 246
geleceksin 36
geleceğe 29
gelecek hafta 86
gelecek misiniz 18
geleceğiz 22
gelecekte 47
gelecek mi 35
gelecek misin 89
gelecek 246
geleceksin 36
geleceğe 29
gelecek hafta 86
gelecek misiniz 18
geleceğiz 22
gelecekte 47
gelecek mi 35