English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ G ] / Gelen var

Gelen var translate French

2,321 parallel translation
Gelen var mı?
Quelqu'un vient?
Tanıdık gelen var mı?
Tu en reconnais?
- Gelen var dostum.
- Il arrive, mec.
Gelen var mı?
Quelqu'un m'accompagne?
Gelen var.
Il arrive.
31 George. Bir bayandan gelen yardım çağrısı var, West 4-5.
Trente-et-un George, femme appelle au secours, Ouest 4-5.
- Gelen bir mesaj var.
- Commandant, message entrant.
Bakın çocuklar, direkt olarak büyük adamdan gelen bir görevim var.
Écoutez, c'est une mission confiée par le grand patron lui-même.
Hey, bunun içinden gelen seslerin nerden ve nasıl 602 00 : 32 : 23,723 - - 00 : 32 : 25,958 geldiğini anlayamamıştık hatırladınız mı? İçinde mühürlenmiş bir bölme var nasıl açıldığını bir türlü bulamadığım.
Rappelez-vous, on comprenait pas pourquoi il y avait des voix.
Bir şey var, sadece senin ve benim başıma gelen bir şey.
Il y a bien une chose, qui n'est arrivée qu'à nous deux.
Jennifer, sana doğru gelen mavi gömlekli ve bej pantolonlu bir adam var. Onu geri çevirir misin, lütfen?
Il y a un mec en chemise bleue, pantalon kaki tu peux me le renvoyer?
Ama tabii, bu zekayla birlikte gelen bazı zorluklar da var.
Mais cette intelligence avait ses... inconvénients.
Hayır, sinyal gelen son yere ihtiyacım var. Sadece yer değiştirme ihtimaline karşılık bilmek istiyorum.
Je connais sa position.
- Az önce gelen habere göre 20.kilometrede bir 3-18 durumu var.
- Les ordres...
Seninle birlikte Roma'ya gelen biri var mı? Başka biriyle görüşüp görüşmediğimi pasif agresif yoldan böyle mi soruyorsun?
Tu me demandes si je vois quelqu'un?
Pekâlâ başka gelen var mı?
Très bien, qui d'autre?
- Gelen giden var mı? - Yok, rahat ol.
- Personne en vue?
Bakın, buraya gelen herkes yavru köpeklere bakıyor ama aslında bizde kimsenin istemediği büyümüş köpekler de var.
- Tous les gens veulent un chiot, mais on a des vieux chiens dont personne ne veut.
Bir alet çantası buldum ve içinde kayıt cihazı, suç mahalli fotoğrafları ve Japonya'dan gelen bazı kartpostallar gibi garip şeyler var.
J'ai trouvé cette boîte avec tous ces trucs bizarres. Un genre d'enregistreur, lieux de crimes, photos et aussi des cartes postales du Japon?
Harry, seni görmeye gelen biri var.
Tu as de la visite.
sizin için gelen bir mesajımız var.
Nous avons une transmission pour vous.
Aklınıza gelen başka bir ayrıntı var mı, bayım?
D'autres détails?
Aklına gelen başka bir şey var mı?
Vous voyez autre chose?
Aklınıza gelen biri var mı?
Vous pensez à quelqu'un?
Aslında, özellikle tuhaf gelen bir şey daha var.
Il y avait une chose particulièrement étrange.
Son 6 ayda acil servise gelen küçük kardeşleri görmenin bir yolu var mı?
Est-il possible de voir si l'un des frères et sœurs a été aux urgences au cours des 6 derniers mois?
Okul komitesinden pilot program olarak bir ödeneğimiz var ve bir kaç kurumdan gelen paramız var.
On a des fonds grâce à un programme du rectorat et - à plusieurs fondations.
Buraya gelen başka bir travma daha var o yüzden ben burada kalıp gelen travmayla ilgileneceğim.
Un autre blessé arrive. Je vais rester ici et le gérer.
Ziyaretine gelen biri var mı?
Vous avez mérité ça?
Ve Güney'den dansa gelen hayatımda gördüğüm belki de en şirin kaptanıyla Lancer Üniversitesi Cehennem Kedileri var.
Venant des quartiers sud, avec la plus sexy des capitaines, les Hellcats de Lancer.
Başka aklına gelen, büyük fikri olan var mı?
Qui a une grande idée?
Doğal gelen bir şeyler var.
on se dit ce sont les bonnes proportions. C'est la bonne hauteur.
Evet. Sürekli gelen müşteriler var.
J'ai plusieurs clients réguliers.
Buraya gelen insanların ne tür belirtileri var?
Quels types de troubles ont vos patients quand ils viennent ici?
Demek istediğim o ki... Yani süper yakışıklılığım var. Doğuştan gelen bir şey.
En fait, la beauté surnaturelle, j'ai déjà.
Bir arkadaşım var, adı Deborah. Kendisi psikologtur. Philadelphia'da, şehre daha yakın zamanda teknelerle gelen Kamboçyalı mültecilere psikolojik yardımda bulunması istendi.
Mon amie Deborah, psychologue, fut chargée par la ville de Philadelphie de traiter un groupe de réfugiés cambodgiens.
Bunlardan sana tanidik gelen bir sey var mi?
Est-ce que ce nom signifie quelque chose pour vous?
Üzgünüm, aceleye getirmek istemem ama gelen başka bir cenazemiz daha var.
Je suis navré. Je ne veux pas vous presser, mais... un autre service va commencer.
Neden? Kafamın arkasında "Patronu kazıklamaktan çekinmeyin" anlamına gelen bir işaret mi var?
Est-il écrit "N'hésitez pas à entuber le patron"
Hubble teleskobundan gelen termal görüntülere göre her öbeğin merkezinde diğerlerinden çok daha büyük bir cisim var.
Le télescope Hubble révèle, au centre de l'amas, un objet bien plus gros.
İki - üç göktaşı daha düştü. Stüdyoya gelen başka bir bilgi var mı?
2 ou 3 météores viennent de tomber.
Bilmem, ilk aklıma gelen iki kişi var ama...
Je sais plus. Deux qui me reviennent comme ça...
Geldiğim yerden gelen başkaları var. Beni arıyorlar.
Je ne suis pas le seul et je suis recherché.
Ve, Polly, dünyanın her yerinden yarışmaya katılmak için gelen köpekler var. Üç farklı kategoride yarışacaklar : güzellik, stil, yetenek.
Et, Polly, les chiens viennent du monde entier pour concourir dans trois catégories différentes : beauté, style et talent.
Çünkü bizi ellerinden gelen her şekilde yalancı çıkarmak isteyen düşmanlarımızın var olduğu bir dünyada yaşıyoruz.
Précisément, parce que le monde est rempli d'ennemis... qui cherchent à nous discréditer par tous les moyens.
Bunu anlayamayabilirsiniz ama orijinalinin veya The Next Generation'ın hatırına Deep Space Nine'ı görmezden gelen birçok insan var.
C'est peut-être dur à comprendre, mais bien des gens rejettent Deep Space Nine en faveur de l'original ou de Next Generation.
Ne çok gelen giden var bugün... Sen ne istiyorsun?
Il y a du monde, aujourd'hui!
Okula bisikletle gelen havalı çocuklar var.
Y a plein de mecs cool qui viennent en cours à vélo.
Aklına gelen başka bir şey var mı?
Il y a autre chose?
Usta, bana gelen bir mektup var mı?
J'ai reçu une lettre?
Deneme atışına denk gelen bir konum var.
Un lieu correspond au tir d'entraînement.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]