Gerek yok translate French
33,524 parallel translation
Kıkır Tozu derim. Biliyorsun, bunu cidden yapmamıza gerek yok.
Tu sais, on n'a vraiment pas à faire ça, parce qu'à chaque fois que tu fumes de l'herbe, tu frôles la mort.
- İki gün önce yakın mesafeden vuruldun. - Kahramanlığım için teşekküre gerek yok.
Pas la peine de me remercier pour mon héroïsme.
Söylediğim hiçbir şeye inanmana gerek yok dedektif.
Vous n'avez pas à croire tout ce que je dis, Détective.
Özür dilemene gerek yok.
Pas besoin de t'excuser.
Sana söylememe gerek yok.
Pas besoin que je vous l'explique.
Bunu bir kere yaşamışsın, bir daha yaşamana gerek yok.
Tu sais quoi... T'as déjà dû le faire une fois, tu devrais pas avoir à le refaire.
- Ama bunu yapmanıza gerek yok.
- Mais c'est inutile.
Tüyler için endişelenmene gerek yok.
Ce n'est pas des plumes dont tu dois te méfier.
Beklediğimiz ihbarın bu olduğunu sizlere söylememe gerek yok çocuklar.
Je n'ai pas à vous dire que c'est l'appel qu'on attendait.
Herkesin ölmesine gerek yok.
Pas tout le monde ne doit mourir.
- Gerek yok.
J'ai la situation en main.
Açıklama yapmana gerek yok, bir şeye ihtiyacın olursa haber ver.
Pas besoin d'expliquer. Dites-moi si vous avez besoin de quelque chose.
Desteğe gerek yok.
Pas de renfort.
Savaşa girmemize gerek yok.
Nous n'avons pas besoin de partir en guerre.
Bak, düşman olmamıza gerek yok.
On n'a pas à être ennemis.
İnlemene gerek yok.
Il n'y a pas besoin de cris.
Malı götürdüğünü saklamana gerek yok.
Vous ne devez pas cacher que vous obtenez certains.
- Aşırı tepki vermeye gerek yok, anne.
Pas la peine d'exagérer, mère. Laisse la partir.
- Bunu yapmana gerek yok.
- Tu n'as pas à faire ça
Tartışmaya gerek yok.
Rien à plaider.
- Bana şehri gezdirmene gerek yok.
Je n'ai pas besoin que tu me fasses visiter la ville.
Ama bir annenin oğlunu desteklemesi için onunla hemfikir olmasına gerek yok.
Mais une mère n'a pas besoin d'être d'accord avec son fils pour le soutenir.
Olay çıkmasına gerek yok, ben hallederim.
Pas besoin d'en faire une scène. Je m'en charge.
Buna gerek yok.
Ce ne sera pas nécessaire.
Çok naziksin ama beklemene gerek yok.
C'est gentil à vous d'être présent, mais vous n'avez pas à rester.
Evet ama buna çalışmama gerek yok.
Si, mais je ne vais pas réviser pour celui-là.
Bunu duyup da stres yapmasına gerek yok.
Elle n'a pas besoin de stress en plus.
Dışarıdaki sivrisineklerden bahsetmeme gerek yok sanırım.
Je n'ai pas besoin de vous dire pour les moustiques.
Olayı kişiselleştirmeye gerek yok Sayın Başkan.
Il n'y a aucune raison de rendre ça personnel, M. le président
Onu kaybetme lüksümüz olmadığını söylememe gerek yok herhalde.
Je n'ai pas besoin de vous le dire, on ne peut pas la perdre.
Green'in gelmesine gerek yok.
Green n'a pas besoin de venir.
Poşete gerek yok.
J'ai pas besoin de sachet.
Gerek yok. Bir park yeri bulacağım şimdi.
Non, non, je vais trouver une place.
Korkmana gerek yok tatlım.
Flippe pas, chérie.
Soo-an, bunu yapmana gerek yok.
Soo-an, tu n'avais pas à faire ça.
Buna gerek yok.
Pas besoin de ça.
Hiçbir şey yapmana gerek yok.
Il n'y a rien à faire.
Özür dilemene gerek yok...
Tu n'as pas à être désolée.
Böyle söylemene gerek yok Mel ama ben de sana bayılıyorum.
- Non. Moi, je suis fan.
Bunu sana söylememe gerek yok.
Mais bon, je ne t'apprends rien.
Hayır, hayır. Annen için özür dilemene gerek yok.
Ne le sois pas.
Dokunmama gerek yok.
Inutile.
Farklı olduğumu kanıtlamak için duvarıma boktan bir tablo asmama gerek yok.
J'ai pas besoin de croûtes accrochées à mes murs pour me donner un genre.
- Hayır, gerek yok.
- Non. C'est pas nécessaire.
Sorun değil, açıklama yapmana gerek yok.
C'est rien. T'as pas à te justifier.
Endişelenmene gerek yok.
T'as pas à t'en faire.
Endişelenmene gerek yok.
Vous n'avez pas à vous inquiéter.
Gerek yok.
Je le veux, Ed.
Özür dilemenize gerek yok.
Ne vous excusez pas.
Geziyi düşünüyordum da, bence Trixie'yi sorunlarımızın ortasına sokmamıza gerek yok, anlatabildim mi?
Et... J'ai pensé à ce voyage, Et, euh...
- Gerek yok.
- Ça va aller.
gerek yoktu 39
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yok mu 410
yoksa ben 17
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yoksa ben 17
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yoktu 131
yok bir şey 967
yoksa ne 75
yok musun 43
yok et 47
yok yahu 26
yoksa seni öldürürüm 37
yoksa o 24
yok etmek 16
yok hayır 73
yok bir şey 967
yoksa ne 75
yok musun 43
yok et 47
yok yahu 26
yoksa seni öldürürüm 37
yoksa o 24
yok etmek 16
yok hayır 73