Geçen hafta translate French
7,257 parallel translation
Geçen hafta İnsanlık için Doğal Ortam grubuna üye oldum ve ayağımı burktum.
J'étais bénévole pour une asso le weekend dernier, je suis tombé sur un pistolet à clou.
Geçen hafta büyük bir üniversiteye gitmektense ölürüm daha iyi dedin.
La semaine dernière, tu as dit que tu préfèrerais être dévorée par des termites que d'intégrer une école publique.
Geçen hafta Bellefleur'un Yeri'nde işler boka sardığında Bay McNeil sinirli kasaba halkının bir kısmını topladı ve beraber silahlanıp isyan çıkardılar.
Hum... quand les choses ont mal tourné au BBG la semaine dernière, Mr McNeil, il... a réuni une bande de citoyens énervés, et ensemble ils se sont chargés de faire régner la loi.
Daha geçen hafta negatif çıkmıştın.
T'étais négative la semaine dernière.
Geçen hafta bir okuyucu, sonuçların olduğu dergiye mail attı ve sonuçların sahte olduğunu söyledi.
Ensuite, un lecteur a dit à la revue que le résultat était truqué. Il l'était?
Quinn aradı geçen hafta, endişeliydi.
Quinn m'a appelé la semaine dernière, il était inquiet.
Kulaklık takan adam, geçen hafta onu ziyaret etti.
Notre homme à l'oreillette lui a rendu visite la semaine dernière.
Geçen hafta taşınmışlar.
Ils ont juste déménagé la semaine derrière.
Duyduğumuza göre geçen hafta işten kaytarmış.
Il aurait raté plusieurs jours de travail la semaine dernière.
Ayrıca geçen hafta bozkurda ani bir sağanak yaşandığındaki gibi tünellerin suyla dolma tehlikesi de var.
Et les tunnels menacent toujours d'être inondés comme la semaine dernière, lorsqu'il y a eu ce gros orage dans le désert.
20 dolara size Shameless'ta geçen hafta neler olduğunu söylerim.
Pour 20 balles, je vous dit ce qu'il s'est passé la semaine dernière dans Shameless.
Geçen hafta ne olduğunu bilmiyor musunuz?
Tu ne sais pas ce qui s'est passé la semaine dernière?
Geçen hafta Shameless'ta bunları kaçırdınız.
Voilà ce que vous avez raté la dernière fois.
Baba geçen hafta sana soracak birkaç sorum oldu ama seni rahatsız etmek istemedim.
Alors, papa... En fait, j'avais un tas de questions à te poser la semaine dernière, mais je ne voulais pas te déranger avec ça. Je ne voulais pas que tu penses que je ne pouvais pas gérer.
Geçen hafta söyledim ya, sigara içiyordum.
Je vous ai dit la semaine dernière que je fumais une cigarette.
Daha geçen hafta bir çay poşetini ancak üç bardak çay çıkardıktan sonra atabileceğimi söylememiş miydin?
Tu sais la semaine dernière, tu as dit que je pouvais seulement jeter un sachet de thé après qu'il ait fait trois tasses de thé.
Geçen hafta öldürülen kadın var ya güzel hostes.
La femme tuée la semaine dernière, la jolie hôtesse de l'air.
Sen geçen hafta bir kediyi eve almaya çalıştın ve ben seni geri çevirdim Çünkü evindeki 6 kedi üzülecekti.
Tu voulais adopter un chat la semaine dernière et j'ai refusé, parce que je trouvais que six chats, c'était pathétique.
Geçen hafta benim şirket Hareketli Göz Sendromu'nu bulup ilacını keşfetti.
Le mois dernier, ma compagnie a inventé et guéri le syndrome de l'œil agité.
Haberiniz olsun da yani, geçen hafta bir filmi reddettim.
Pour votre information, j'ai refusé un rôle la semaine dernière.
Geçen hafta genelev işletiyordun.
La semaine dernière, maquerelle.
Arabanı geçen hafta Otoyol 484'de takla attırıp olay yerinden sıvışman gibi mi?
Comme en renversant votre SUV sur la route 484, la semaine dernière, et de prendre la fuite?
Geçen hafta birini, köpeğine dik dik baktı diye hastanelik etti.
Il a envoyé quelqu'un à l'hôpital la semaine dernière pour avoir fixé son chien.
Sevgili Baykuşlar, geçen hafta kişisel hayatımın, A.B. ile olan ayrılığımın Gainey'yle olan düşmanlığımın BlueBell'in çıkarlarının önüne geçmesine izin verdim.
Mes chers Hiboux, j'ai laissé ma vie personnelle, ma rupture avec AB, mon animosité pour les Gainey, aller à l'encontre des intérêts de Bluebell.
Bu çok garip çünkü bütün hafta sonunu Don Todd'un biyografisini dinleyerek geçirdin. Geçen hafta da kitaptan kendin okumuştun.
Bizarre parce que tu as passé ton week-end à écouter une cassette de la biographie de Don Todd, après avoir passé le week-end dernier à la lire.
Bu mektup geçen hafta Irak Hükümeti'nden geldi.
J'ai reçu cette lettre du gouvernement irakien.
Geçen hafta Akçaabat Limanı'ndan buraya gönderildi.
Ils ont quitté le port d'Akçaabat il y a une semaine.
Melanie Peterson geçen hafta içki içmeye yaşı tutmuyor diye tutuklandı.
Melanie Peterson a été arrêtée pour consommation d'alcool.
Geçen hafta 9 kişiyi öldürdüm.
J'ai tué 9 personnes la semaine dernière.
Geçen hafta, 65. katın merdivenlerinden çıkıyordum. Kendi tarzımda spor yapıyorum. Merdiven boşluğunda Peter'ı çete üyesi kılıklı bir adamla beraber gördüm.
La semaine dernière, je montais au 65ème étage... mon exercice quotidien... et j'ai vu Peter sur les marches avec un homme qui ressemblait à un membre de gang.
Çünkü geçen hafta bu adamdan bir paket alırken görülmüş.
Parce qu'il a été vu recevant un paquet la semaine dernière de ce gars.
Geçen hafta beni aradı, seneler sonra ilk kez.
Il m'a appelé la semaine dernière... Une première depuis des années.
Bay Bishop geçen hafta buradayken,... toplantıda kim vardı?
Et bien, la semaine dernière, avec qui M. Bishop avait-il rendez-vous?
Geçen hafta toplantıda mıydınız?
Vous étiez à la réunion la semaine dernière?
Yalnız geçen hafta Maliyeden bir arkadaşınızla öğle yemeği yediniz.
Et vous avez déjeuné avec un ami du Trésor, juste la semaine dernière.
Geçen hafta Austin'de olanları gördünüz.
Vous avez vu ce qui s'est passé à Austin la semaine dernière.
Geçen hafta salıverildi ama ona ulaşamıyorum.
Elle a été libérée la semaine dernière et je ne peux plus la joindre.
Evet, geçen hafta sonu geldik.
Ouais, nous sommes rentrés le week-end dernier.
Sınava geçen hafta girdim...
J'ai fait le test la semaine dernière...
Ön kısmını geçen hafta yaptım diyeyim hatta. Şimdi de başladığım işi bitirmeye geldim efendim.
Ou devrais-je dire que j'en ai fait la première partie... et je suis là pour finir ce que j'ai commencé.
- Ben... Sizinle geçen hafta telefonda konuşmuştum.
Je vous ai appelé la semaine dernière.
Geçen hafta boyunca sende duran özelliklere ne oldu?
Qu'est ce qu'il est arrivé aux spécifications qu'on vous a donné?
Mmm... evet. Evet, geçen hafta oraya uğradım.
Oui, je me suis arrêtée là-bas la semaine dernière.
Sosyal bir arama olduğunu, geçen hafta senin davetinle bir bira için buluştuğunuzu iddia ediyor.
Il affirme que c'était un appel amical, que vous avez bu une bière ensemble la semaine passée, à ta demande.
- Bu sabah. Geçen hafta strep boğaz ağrısı vardı... - ama iyileşti.
Elle a eu une angine la semaine dernière, mais c'est passé.
Geçen hafta sattığım evden gelen komisyon ödemesi düşündüğümden daha da fazla.
Ce chèque de commission d'une des maisons que j'ai vendue la semaine dernière est bien plus gros que je le pensais.
Geçen hafta deneme yemeği için geldiğimde beni görmeniz lazımdı.
Je veut dire, vous auriez dû me voir quand j'étais ici la semaine dernière pour le dîner d'essai. Je ne pouvais plus m'arrêter... C'est vrai.
Bir türlü... Bu doğru. Geçen hafta buradaydın.
Vous étiez là la semaine dernière.
Geçen hafta.
La semaine dernière.
Geçen hafta salı.
Quand avez-vous vu Joe pour la dernière fois?
Geçen tatilde bir araya geldik ve tüm hafta beraberdik.
On s'est en quelque sorte rapprochés la semaine dernière pour spring break, et c'était super, mais toute la semaine, je me suis dit,
haftaya 57
haftalar 27
haftaya görüşürüz 58
haftalarca 20
geçen yaz 24
geçen gün 73
geçen ay 47
geçen gece 110
geçen sene 56
geçenlerde 27
haftalar 27
haftaya görüşürüz 58
haftalarca 20
geçen yaz 24
geçen gün 73
geçen ay 47
geçen gece 110
geçen sene 56
geçenlerde 27