Gidecek bir yerim yok translate French
154 parallel translation
Gidecek bir yerim yok.
Je n'ai nulle part où aller.
- Gidecek bir yerim yok.
Je ne sais pas où aller.
Ama gidecek bir yerim yok.
Je ne sais pas où aller.
Meteliksizim, işsizim ve gidecek bir yerim yok!
sans argent, sans travail, je ne peux que mourir de faim.
Gidecek bir yerim yok!
Je n'ai nulle part où aller!
Gidecek bir yerim yok.
Je n'ai nulle part où aller ou me retirer.
- Gidecek bir yerim yok.
Je ne peux pas aller comme ça, et où?
- Gidecek bir yerim yok.
- Je n'ai nulle part où aller.
Hey arabacı, durdur atlarını, artık gidecek bir yerim yok, artık sevdiğim kimsem yok.
Cocher, ménage tes chevaux, Je ne suis plus pressée, je n'ai plus personne à aimer.
Şırıldayan Su'yla ben sana hayatımızı borçluyuz. Gidecek bir yerim yok.
Petite Source et moi, on vous doit la vie.
Başka gidecek bir yerim yok!
Je n'ai nulle part où aller!
Başka gidecek bir yerim yok!
Nulle part où aller...
Bana gelince, gidecek bir yerim yok.
Moi, je n'ai nulle part où aller.
Gidecek bir yerim yok ki.
Sortir où ça?
Gidecek bir yerim yok.
J'ai nulle part où aller.
İşim yok, gidecek bir yerim yok. Havanda mı değilsin?
Je n'ai pas de travail, pas de chez-moi, et tu n'as pas envie!
Gidecek bir yerim yok.
Je sais pas où aller.
Gidecek bir yerim yok.
Et je n'ai nulle part où aller.
Gidecek bir yerim yok. Bu yüzden... Burada kalacağım.
J'ai nul part où aller, donc... je vais rester ici...
Evim, alışkanlıklarım olmadan gidecek bir yerim yok.
Sans ma maison, sans mes habitudes je n'ai nulle part où aller.
Burdan çıksam bile gidecek bir yerim yok.
Même si je sors je n'ai nulle part où aller.
Benim gidecek bir yerim yok.
J'ai nulle part où aller.
Benim gidecek bir yerim yok.
Moi, je n'ai nulle part où aller.
Gidecek bir yerim yok.
- Je sais pas où aller...
Gidecek bir yerim yok.
Je ne sais pas où aller.
Gidecek bir yerim yok nasılsa. Buradan kaçmak da imkânsız.
De toute façon, on a nulle part où aller et nul moyen de s'échapper.
"Gidecek bir yerim yok nasılsa..." "... ve buradaysak yapacak başka şeyimiz de yok. "
"Nulle part où aller, rien à faire une fois arrivé."
Bu sabah gidecek bir yerim yok.
Je n'ai nulle part où aller.
Gidecek bir yerim yok.
Je n'ai rien du tout.
Ama gidecek bir yerim yok!
Mais je n'ai nulle part où aller!
Gidecek bir yerim yok.
- Je sais pas où aller.
Lütfen kalmama izin verin. Gidecek başka bir yerim yok.
Je n'ai pas d'autre foyer que cette maison.
Ayrıca, gidecek bir yerim de yok.
Et je n'ai pas où aller.
Gidecek daha iyi bir yerim yok.
J'ai rien de mieux à faire.
Gidecek başka bir yerim yok.
Je ne sais où aller.
Evet. Eminim bana göre bir işiniz yoktur. Ama gidecek başka yerim yok.
Je suis sûre que vous n'avez rien pour quelqu'un comme moi... mais je n'avais nulle part où aller.
Gidecek emin bir yerim yok ki.
Je comprends. Je ne peux aller nulle part...
Benim gidecek bir yerim bile yok.
Moi, je n'ai pas de moyen de rentrer chez moi.
- Gidecek başka bir yerim yok bayan Niedelmeyer!
Et ça risque d'être mon tour! Vous êtes ma seule piste!
Gidecek başka bir yerim yok.
Je sais plus où aller.
Gidecek başka bir yerim yok.
Mais j'ai les flics aux fesses.
Gidecek başka bir yerim yok.
Je n'ai nulle part où aller.
Kendi odamdan kovdum beni. Gidecek başka bir yerim yok.
Mais où veux-tu que j'aille?
Düşünüyorum da, gidecek hiç bir yerim yok, belki sen...
Je me disais, j'ai nulle part où aller, alors peut-être...
Gidecek başka bir yerim yok.
J'ai nulle part où aller.
- Gidecek hiç bir yerim yok.
Je n'ai nulle part où aller.
Gidecek başka bir yerim yok.
Je suis sûre que ce n'est pas...
- Gidecek başka bir yerim yok.
- Je n'ai nulle part où aller.
Gidecek hiç bir yerim yok.
Je n'ai nulle part où aller.
- 10 doları vermeden hiç bir şey kanıtlayamazsın sen. - Gidecek yerim yok!
- Je sais pas où aller!
Gidecek bir yerim yok. Lütfen.
Je ne sais où aller.