Güçlüsün translate French
981 parallel translation
Güçlüsün, adamım. Zannetiğinden de güçlüsün. Hayır, değilim.
tu es fort, mon pote tu es plus fort que tu le penses - pas du tout woods, je suis pas fort du tout
Ama sen çok güçlüsün.
Mais toi, tu es si rude!
Sen güçlüsün Nick.
Tu es fort, Nick.
Ama sen çok güçlüsün.
Vous êtes si fort!
Ama sen çok güçlüsün.
Mais votre pouvoir est trop fort.
Uzun boylusun. Güçlüsün.
vous êtes grand et fort.
Çok haklı ve çok güçlüsün.
Et tu es si juste et fort!
Sakin, iyi ve daima güçlüsün.
Vous êtes si distante et raffinée et toujours si égale.
Tanrım, ne kadar güçlüsün!
Comme tu es fort!
Stanley zayıf ama sen güçlüsün.
Stanley est faible, mais tu es forte.
Güçlüsün.
Tu es fort.
- Güçlüsün demektir.
- Vous êtes donc forte.
Bunun anlamı güçlüsün demektir.
Vous êtes donc forte.
Çok iri ve çok güçlüsün.
Vous êtes si grand et si musclé!
Gençsin, güçlüsün. İyi bir yaşam sürebilirsin.
Tu es jeune, tu es solide, tu peux bien gagner ta vie.
Sen güçlüsün baba.
Comme tu es fort, vieux père.
Sen çok güçlüsün.
Tu es trop fort
Sen fazlasıyla güçlüsün.
Tu es trop fort.
Sen çok güçlüsün.
Tu es trop fort.
Kocaman ve güçlüsün.
Tu es si fort, si grand!
Benden çok daha güçlüsün.
Vous êtes plus fort que moi.
Gerçekten güçlüsün Daisy.
Tu es très forte, Magriette.
Nedeen? En az Rene kadar güçlüsün.
Vous êtes presqu'aussi fort que René.
Bunun için fazla büyük ve güçlüsün.
Tu es trop grand et trop fort pour ça.
Zengin ve güçlüsün. Namın kusursuz.
Tu es riche, puissant, ta réputation est sans tache.
Altın tedavisine dayanamazsın. Böbreklerini biraz acıtır, ama sen güçlüsün.
Vous pourrez suivre le traitement de sels d'or, ça affecte les reins, mais vous êtes robuste,
Ama sen güçlüsün.
Mais Tu as ce pouvoir.
Tahmin ettiğimden de güçlüsün. Biraz uyu.
je suis pas aussi dure que je pensais dors maintenant
- Ayrıca, ondan çok daha güçlüsün.
- Et tu es bien plus fort que lui.
Sen çok uzun ve güçlüsün.
Vous êtes trop grand et trop fort!
Sen zayıf olabilecek kadar güçlüsün.
Tu es assez fort pour être faible.
Çünkü sen daha güçlüsün.
Tu es plus fort.
- Sana da yer var burada. - Sen güçlüsün.
Il y a de la place ici.
Ve bir kadının boğazını sıkıp onu yere fırlatacak... kadar güçlüsün, değil mi?
Vous êtes assez fort pour étrangler une femme... et la jeter à terre?
Benden güçlüsün.
Vous êtes le plus fort.
Çok güçlüsün.
Tu es si fort.
Güçlüsün... güçlü bir adamsın!
Quelle force! Tu me serres comme un étau. Tu es un homme?
- Sen aramızda en güçlüsün, bizi savunabilirsin. - Tamam.
Vous êtes le plus fort, et vous pourriez avoir à nous défendre.
Canavarlar kadar güçlüsün.
Tu es aussi fort qu'une bête.
Çok güçlüsün, değil mi bayım?
Vous êtes vraiment fort, n'est-ce pas?
Çünkü sen son derece güçlüsün, ben de inanılmaz derecede bencil.
Parce que vous êtes très puissant et que je suis très égoïste.
Hayatında ilk kez sen güçlüsün.
Pour une fois, tu as le pouvoir.
Sen çok daha güçlüsün sen görünür.
Tu es bien plus fort que tu n'en as l'air.
Güçlüsün, değil mi?
C'est vrai que vous êtes costaud!
Haydi Çonakoş, sen daha güçlüsün!
Allez Csonakos, maintenant t'es le plus fort!
Güçlüsün, yücesin eminim ki birlikte başarabiliriz.
Tu es fort, tu es grand. Avec toi, je réussirai, c'est sûr.
Çok güçlüsün ve çok hassassın.
Vous êtes très fort, et si doux en même temps.
- Sen daha güçlüsün.
Tu es plus fort!
Çok güçlüsün.
Tu es fort!
Ama güçlüsün.
Mais tu as du cran.
Sen çok güçlüsün.
Tu es très forte.