Hakkında çok şey duydum translate French
460 parallel translation
- Hakkında çok şey duydum.
- J'en ai entendu parler.
Senin hakkında çok şey duydum.
J'ai entendu parler de vous.
Steve Tolliver hakkında çok şey duydum. - Oh?
J'ai beaucoup entendu parler de Steve Tolliver.
Orası hakkında çok şey duydum.
On m'en a tellement parlé.
Hakkında çok şey duydum, Senator.
Votre réputation vous devance.
Hakkında çok şey duydum Johnny Farrel.
J'ai souvent entendu parler de vous, M. Farrel.
Ben de senin hakkında çok şey duydum Doc.
Moi aussi, j'ai entendu beaucoup parler de vous.
- Evet. Senin hakkında çok şey duydum.
J'ai beaucoup entendu parler de toi.
Kendisi hakkında çok şey duydum.
J'en ai beaucoup entendu parlé.
Hakkında çok şey duydum.
J'ai beaucoup entendu parler de vous.
Yeni Baş Rahibenin seni kurtaracağı hakkında çok şey duydum.
Même la nouvelle grande prêtresse dont on parle tant ne peut te sauver.
Yeteneğiniz hakkında çok şey duydum, Bayan Armfeldt.
On parle beaucoup de vous, Mlle.
Hakkında çok şey duydum zampara.
J'ai entendu parler de vous, Don Juan.
Tanıştığımıza memnun oldum. Senin hakkında çok şey duydum.
J'ai beaucoup entendu parler.
Hakkında çok şey duydum!
J'ai beaucoup entendu parler de toi.
Evet, hakkında çok şey duydum!
- J'ai beaucoup entendu parler de toi.
Hakkında çok şey duydum. Sen cömert bir adamsın.
Après notre première rencontre, on m'a dit que vous étiez un voleur généreux
Nükleer savaş hakkında çok şey duydum, ama kimse güzel dememişti.
Je n'avais jamais entendu ce mot au sujet du nucléaire.
Kızılderililerin beyaz kadınlara yaptıkları hakkında çok şey duydum.
Je sais ce que les Indiens font aux Blanches.
Ve eşin de o kadar tatlı ki. Onun hakkında çok şey duydum. Küçük, muhteşem bir erkek çocuğunuz var, değil mi?
Ils m'ont parlé de votre jolie femme et de votre délicieux petit garçon.
- Hakkında çok şey duydum.
- Elle m'a parlé de vous.
Burası hakkında çok şey duydum.
Cet endroit est célèbre. Je viens de l'Ohio.
Hakkında çok şey duydum Harry. Teşekkür ederim.
J'ai beaucoup entendu parler de vous.
Senin hakkında çok şey duydum Tavuk George.
J'ai beaucoup entendu parler de toi, Chicken George.
Giderim. Orası hakkında çok şey duydum.
Je viendrai, J'en ai beaucoup entendu parler,
Bunun hakkında çok şey duydum.
" On m'a tant parlé de ce truc.
- Hakkında çok şey duydum.
Jackie m'a tant parlé de vous.
- Hey dostum, hakkında çok şey duydum.
- Salut. On m'a beaucoup parlé de toi.
Hakkında çok şey duydum.
- Moi aussi.
Hakkında çok şey duydum.
J'ai entendu parler de toi.
Senin hakkında çok şey duydum, yoldaş Lee.
On m'a parlé de vous, camarade.
Sen ve kahramanlık palavraların hakkında çok şey duydum.
J'en sais un bout sur vous... et votre héroïsme à la con.
Saygılar. Baban hakkında çok şey duydum.
Ton père nous a beaucoup parlé de toi.
Hakkında çok şey duydum.
J'ai entendu parler de vous.
Senin hakkında çok şey duydum.
J'ai tellement entendu parler de vous
Senin hakkında çok şey duydum... ve hepsi de kötü.
Frank White, on m'a parlé de vous. Uniquement en mal.
- Hakkında çok şey duydum.
Enchanté.
Senin hakkında çok şey duydum.
J'ai beaucoup entendu parler de vous.
Tanıştığımıza sevindim. Senin hakkında çok şey duydum.
J'ai beaucoup entendu parler de vous.
Kızlarınızın çekiciliği... ve güzelliği hakkında o kadar çok şey duydum ki!
On m'avait parlé de la beauté de vos filles.
Kızlarınızın güzelliği ve çekiciliği... hakkında o kadar çok şey duydum ki.
On m'avait parlé de la beauté de vos filles.
Ah şu Wilbur! Bak sen. Hakkında o denli çok şey duydum ki kendimi çoktan tanışmışız gibi hissediyorum.
J'ai tant entendu parler de vous... que j'ai l'impression de vous avoir déjà rencontré.
Ben de senin hakkında çok şey duydum.
- J'ai entendu parler de toi aussi.
- Bayan Millett, kabalığımı bağışlayın lütfen. Ama sizin hakkınızda hem kendi ülkemde hem de yurtdışında öyle çok şey duydum ki bu fırsatın elimden kaçıp gitmesine göz yummama imkân yoktu.
Pardonnez mon sans-gêne, mais j'ai tant entendu parler de vous chez moi et ailleurs que je devais vous parler.
Stewart'ın kızı hakkında bugün çok korkunç bir şey duydum.
J'ai entendu une chose horrible sur la petite Stewart, aujourd'hui.
Üçüncü Şube'nin şefi Kosnov hakkında çok ilginç bir şey duydum bu gün.
J'ai appris une chose étonnante aujourd'hui, sur Kosnov.
Hakkında çok şey duydum.
On m'a tant parlé de vous.
Orası hakkında çok şey duydum.
J'ai entendu plein de choses sur Big Springs.
- Bay Potts hakkında çok şey duydum.
- J'ai beaucoup entendu parler de vous.
Son birkaç gün içinde hakkında çok şey duydum.
J'ai beaucoup entendu parler de vous ces jours-ci.
Senin hakkında çok şey duydum.
On m'a beaucoup parlé de toi.