English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ H ] / Hayır yok

Hayır yok translate French

15,655 parallel translation
Hayır yok.
Non, personne.
Libyalı dostlarımızdan pek hayır yok.
Nos amis libyens ne nous aident pas.
Hayır yok.
Non, ça va.
- Hayır, hiç gerek yok, Patty.
- Non, je crois pas, Patty.
Yok hayır.
Non.
Patrick'in annesiyle neler olduğunu bilmiyorum. - Yok hayır.
Je ne sais pas ce qui se passe avec la mère de Patrick.
Ya da içinde bulunduğu durum ne tür. Yok hayır.
- si elle serait éventuellement apte à...
Manchester'da cenaze evi yok mu? Hayır!
Il y a pas de funérariums à Manchester?
Yok hayır! İstemiyor.
Il veut rien.
Yok hayır!
Il faut qu'on aille à l'hôpital? Non!
Yok hayır!
Non!
Hayır, yok
Non, t'as rien.
Hiç GPSin falan yok mu? Hayır, küçük bir karikatürüm var.
- T'as pas un GPS ou je sais pas quoi?
Yok hayır.
Non. Non.
- Hayır, sorun yok.
- Non, c'est normal.
Hayır sorun yok. Bu herkese olur. Herkese olur.
Non, c'est normal, ça arrive à tout le monde.
- Hayır bunun bir adı yok.
- Non, c'est pas quelque chose.
Hayır, gelmene gerek yok.
Pas la peine de venir.
Hayır, cidden sorun yok.
Non, il ne s'est rien passé.
Hayır, sorun yok.
- Non, ça va.
- Hayır, sorun yok.
Non, pas du tout.
Hayır, efendim, imkanı yok.
Non, ce n'est pas possible. Je suis?
Yani, eğer elini bana uzatıyorsan ve gerçekten yardımımı istiyorsan demek ki lanet olası hayatını tekrar biraraya getirmeye hazırsın bu durumda benim sana "hayır" diyebilmemimin imkanı yok.
Alors si tu me dis que tu veux sinc? rement mon aide, que t'es pr? t?
Hayır, yok.
Non plus.
Yok, hayır. Ceketle birlikte giydim.
Non, j'avais une veste.
Hayır, cevap vermeyin, cevap yok.
- Pourquoi?
Hayır, hayır, yapmam gerektiğinde, tankın tüm sağ sol hiçbir şey yok
Non, non. Je suis claqué, je suis vidé, là.
Yok hayır!
Arrête ça!
Hayır, sen arabanı çekemezsin çünkü bunun için ehliyet gerekli... ve bir yetişkin olarak ehliyetin yok.
Non, car pour débarquer, il faut le permis de conduire, - et tu n'as pas le permis. - D'accord.
Hayır yapamam. İmkânı yok dönemem.
Non, je ne sais pas faire de pirouette.
Hayır. Devam eden çok gizli görevimiz yok.
Non, pas pour ça.
- Hayır, gerek yok.
- Non, ça ira.
Aslında ona "tüymek" diyoruz ve hayır, bir yere gideceği yok ama ona New York Polisi'nin tüm nezaketini gösteriyoruz ağırdan alarak.
En fait, c'est "oops"... Non, elle ne va nulle part. Mais on la fait bénéficier du traitement de faveur de notre police... très lentement.
- Hayır, alakası yok.
- No, pas du tout.
Hayır, sorun yok hanımefendi.
Non, ça va aller, ma am.
- Hayır yok.
Non c'est tout.
Hayır çakmağım yok.
No., je n'ai pas de pieds de porc.
Hayır, hayır, hayır. Öyle bir şey yok.
Non, non, pas du tout.
Hayır, bir şey yok.
Non, rien.
Hayır. 15 yıldır suç kaydı yok.
Nan. Son dossier est propre pour les 15 dernières années.
Sorun yok. Hayır.
Ça va.
Hayır ama anlatacağım çünkü benim tutsağımsın, başka çaren yok.
Non, mais je vous le dis quand même car vous êtes mon prisonnier. Vous n'avez pas le choix.
Yok hayır, sıkıntı yok.
C'est bon.
Hayır, bu kadar uzakta yok.
non, pas aussi loin
Hayır, yok.
On n'en a pas.
Hayır. Bugün uyumak yok.
Non, pas aujourd'hui.
- Yok. - Hayır.
- Non, ça va.
Hayır, böyle bir kayıt yok. Böbreği yerinde yok sadece.
Non... il n'y a aucune trace de ça.
Hayır, gerek yok.
Non, je n'en ai pas besoin.
Hayır yok.
Je ne sais rien.
Hayır, yok.
Non, putain non.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]