Henüz yok translate French
2,602 parallel translation
- Henüz yok.
- Pas encore.
Hayır, henüz yok.
Non, pas encore.
Henüz yok.
Pas encore.
- Henüz yok.
- Rien.
Henüz yok. Ama...
Mais...
Henüz yok. Her yeri kontrol ettim sayılır. Birazdan geri getireceğim.
Elle est à portée maximale, je vais devoir la faire revenir.
- Hayır. Henüz yok.
- Non, pas encore.
Henüz yok. Dün gece onu senin partinde gördüğüm zaman...
Quand je l'ai vue à votre fête la nuit dernière,
- Henüz yok. - Aah!
- Pas pour le moment.
Henüz bir şey yok.
Rien pour le moment.
Bir gelişme gösterdiğimiz halde, henüz birilerini suçlayamam. Elimizde gereken oranda kanıt yok.
Nous progressons mais j'hésite à porter des accusations, parce que nous manquons de preuves.
Henüz sarılmak yok.
Pas encore de câlin.
Henüz tam olarak bilgimiz yok.
On n'en sait pas plus.
Henüz kalbe ihtiyacım yok.
- Je n'en ai pas besoin maintenant.
Henüz pek bir şey yok.
Pas grand chose encore.
Henüz ölümcül yarası olan yok.
Rien de grave.
Henüz bir şey yok.
Rien jusque-là.
Kefalet ücreti yok. Henüz suçlu bulunmamışlar.
Aucune caution pour le moment.
Şükürler olsun ki henüz çocuğumuz yok.
Grâce à Dieu, on n'a pas encore d'enfants.
Manşetlerde polisin elinde henüz bir ipucu yok yazacak.
"La police n'a aucune piste."
Henüz bir haber yok. Haftalardır ölüm döşeğinde.
Il se meurt depuis des semaines.
Henüz bir gelişme yok.
Rien d'intéressant.
Kitaplardan başka bir şeyim yok henüz.
Je n'ai guère que des livres.
Buraya varacağız. Yani henüz asıl şey içinde yok... Sen yoksun, ama...
On n'a pas encore le pot d'or et tu n'es pas là, mais... je crois que c'est un début.
Henüz Bir kız arkadışın yok.
Il semble que tu n'as pas encore de petite amie.
Henüz değil ama aceleye gerek yok.
Je l'ignore, mais rien ne presse.
Henüz bir sorun yok.
Aucun mal n'a encore été fait.
Birkaç yere baktık, ama henüz ilginç bir şey yok.
Nous avons vu quelques endroits, mais rien pour l'instant... n'a vraiment retenu notre attention.
Hayır, henüz bir şey yok.
Non. Toujours rien.
Henüz bir cevabım yok.
N'insistez pas. Je n'en saurai plus qu'après.
Doğal olarak iddianameyi isteyebilirsin. Henüz bende iddianame yok.
Quant à son honnêteté, demandez à en savoir plus sur la mise en accusation.
Henüz yeterli bilgim yok.
Je n'ai pas encore davantage d'informations.
Polisten henüz bir bilgi yok, fakat biz bilgilerimizi paylaşıyoruz.
Rien de la police, mais on partage les informations.
- Henüz kimse yok.
Qui renifle?
Henüz yok.
Encore.
Aktif görev için henüz iznin yok.
Tu n'es pas en service.
- Henüz bir şey yok fakat araştırma ekipleri tüm çevreye yayılıyor.
- Non, rien pour l'instant, mais les équipes de recherche étendent le périmètre.
Henüz hiçbir şey yok.
Rien encore.
Henüz bir şey yok, Eddie.
- Rien.
Henüz bir hikâye yok.
Ça n'a pas grand-chose à voir, mais ça l'illustre mieux.
Henüz ortada bir cinayet yok ancak köşeye sıkıştığı anda şiddete başvurmaktan da çekinmiyor.
Il n'a pas laissé de corps, mais devient violent une fois acculé.
Polislerde henüz bu bilgi yok, ama bunu onlarla paylaşabilirim.
Les flics ne savent pas encore, mais ça peut changer.
Henüz yok.
- Non.
- Henüz bir şey yok.
Non, j'ai rien.
Cuma günü adaylığımı açıklamam gerekiyor fakat henüz Ben'in haberi yok.
Je me présente aux municipales. Ben ne sait rien.
Henüz Parker kardeşlerden bir iz yok ama bir görev aldık, ve havalı bir kılıcım var.
Aucun signe des frères Parker, mais on a une quête, et j'ai une épée trop cool.
Lemon ve ben, Pinckney'in evine henüz ihtiyaç duymuyoruz, yani dava falan yok.
En fin de compte, Lemon et moi n'aurons pas besoin de la maison de Pinckney dans l'immédiat. Donc, pas besoin d'avocats.
- Henüz haber yok.
On n'a eu aucune nouvelle.
Henüz kesinleşmiş bir şey yok ama çocuk yataklarına baksanız iyi olur.
Rien n'est encore sûr, mais... commencez à chercher un lit.
Ayrıca yenilgiyi de kabullenmeye henüz niyetim yok.
Je ne vais pas m'avouer vaincue.
Sadece bundan henüz haberi yok. Şimdi de ortak bir şeylerimizi bulmam lazım bir süredir içerideydin.
J'ai besoin de créer un lien.
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yok mu 410
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yok mu 410
yoksa ben 17
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yoktu 131
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yoktu 131
yok bir şey 967
yoksa ne 75
yok musun 43
yok et 47
yok yahu 26
yoksa seni öldürürüm 37
yoksa o 24
yok etmek 16
yok hayır 73
yok efendim 65
yoksa ne 75
yok musun 43
yok et 47
yok yahu 26
yoksa seni öldürürüm 37
yoksa o 24
yok etmek 16
yok hayır 73
yok efendim 65