Hepimiz biliyoruz translate French
1,722 parallel translation
Onların yaptığını hepimiz biliyoruz.
On sait tous qu'ils l'ont fait.
Yapma. Kocamın buraya gelişinin asıl nedenini hepimiz biliyoruz.
On sait pourquoi mon mari est ici!
Bunu hepimiz biliyoruz. Boş lafları geçelim.
Vous le savez, arrêtez vos conneries.
Hepimiz biliyoruz. Herkes biliyor.
Tout le monde le savait.
- Hepimiz biliyoruz ki Ohnesorg'u... vurarak öldüren Kurras beraat edecektir.
On sait que Kurras a tué Ohnesorg et qu'il sera acquitté.
Bizi eve geri götürebilecek tek kişi benim, bunu hepimiz biliyoruz.
On sait tous que je suis le seul à être qualifié pour nous ramener.
Hepimiz biliyoruz senin ne sevdiğini.
Nous savons tous ce qui vous plaît.
Bunun cevabını hepimiz biliyoruz.
On connaît tous la réponse à cette quest / on.
Bunu hepimiz biliyoruz.
On le sait!
Bu hepimiz için bir kayıp. En çokta senin için. Bunu hepimiz biliyoruz.
C'était une grande perte pour nous tous, mais plus profondément pour vous et nous le savons tous.
Sen, ben ve kardeşin Michael maalesef hepimiz biliyoruz ki, bu konuda konuşmanın faydası yok.
Toi, ton frère Michael et moi, savons bien qu'en parler ne sert à rien.
Bunun şu anda mümkün olmadığını hepimiz biliyoruz.
- Elsa! Tout le monde sait que ce n'est guère envisageable pour l'instant.
Bak, bunu hepimiz biliyoruz, tamam mı?
Écoute... On l'a tous compris, tu sais.
Üst kesici dişleri olmadığını hepimiz biliyoruz.
Nous savons tous qu'elles n'ont pas d'incisives supérieures.
Hepimiz biliyoruz bunu.
Tout le monde le sait.
Bilindik sendikalar aracılığıyla borsaya teklif sunacaklarını hepimiz biliyoruz. - Şu an Apollo'yu da haberdar ediyorlar. - Zaten bu hep sıkıntı olmuştur.
On sait tous ici qu'ils vont proposer leur offre par le biais des intermédiaires habituels... et maintenant, ils font en sorte d'être sûr qu'Apollo le sache.
Ama hepimiz biliyoruz ki... Buraya kanunsuz yollarla geldik.
Mais on sait tous que ce qu'on a, on l'a obtenu illégalement.
- Lezbiyen olduğunu hepimiz biliyoruz.
- Vous êtes même peut-être lesbienne.
"Hepimiz biliyoruz ki, isteseydi'En İyisi'olabilirdi"
"celle qui devait devenir" quelqu'un ",
Hepimiz biliyoruz ki, sen bana inandığın için buradayım Walt ve sanırım hepimiz biliyoruz ki bize ve şirkete inanıyorsun, dürüstlüğün muazzam.
Je suis là grâce à ta foi en moi. Et je crois qu'on admire tous ta foi en la société et ton intégrité exceptionnelles.
Hepimiz biliyoruz ki, oğlumu ve doktoru yaralayanlar burada bu odada aramızdalar.
Nous le savons tous : ceux qui ont blessé mon fils ainsi que le docteur sont ici, parmi nous, dans cette assemblée.
Hepimiz biliyoruz ki, Pandorum güçlü bir psikolojik travmadan oldukça etkilenir.
Nous savons tous que pandorum est extrémement infectieuse pour tout trauma psychologique substantiel.
Hepimiz biliyoruz ki, Pandorum güçlü bir psikolojik travmadan oldukça etkilenir.
"Nous savons tous que le pandorum est trés infectieuse..." "... pour tout trauma psychologique substantiel. "
Günün birisinde birisini vurduğunu hepimiz biliyoruz...
Nous savions tous qu'un jour, il tirerait sur quelqu'un.
Artık hepimiz biliyoruz.
Là, c'est sûr, on vous connaît.
Orada neler olduğunu hepimiz biliyoruz.
On sait tous ce qui se passe là-bas.
Sanırım hepimiz biliyoruz Bay Simon un neden "gösterişsiz" diye çağrıldığını.
Nous savons pourquoi Simon s'appelle Simplet.
Bay Gershenoff, bu konuşmanın aslında neyle ilgili olduğunu hepimiz biliyoruz.
M. Gershenoff, nous connaissons tous le fond du problème.
Senin o adam olduğunu hepimiz biliyoruz.
On sait tous que tu es l'élu. Tu es le sauveur.
Çocuklar içer, bunu hepimiz biliyoruz.
Les enfants boivent. On le sait tous.
Soygun oldu. Soygun olduğunu biliyoruz, o yüzden hepimiz buradayız.
Nous sommes au courant, c'est pourquoi nous sommes ici.
Hangi tarafta olursak olalım, hepimiz riski biliyoruz.
Qu'importe le coté, nous savions les risques.
Bence hepimiz bunun anlamını ve nasıl söylendiğini biliyoruz.
Quand on voit un truc, on sait tous dire :
Hepimiz neyin tehlikede olduğunu biliyoruz, neden burada olduğunuzu da.
On sait tous ce qui est en jeu et pourquoi vous êtes là.
Ne de olsa hepimiz Sarah'nın daha yeşil otlaklarda otlamayı sevdiğini biliyoruz.
Pour autant que nous sachions, Sarah a pris la clé des champs.
Hepimiz o metinlerin uyusmadigini biliyoruz.
Ces textes sont contradictoires.
Kimseyi parmağımla göstermek istemem, ama hepimiz suçun kimde olduğunu biliyoruz.
Je ne veux pointer personne du doigt, mais on sait tous qui est à blâmer.
Hepimiz, Clarence'ın transfer edildiğini biliyoruz... ve bu oyunun artık bizim için hiçbir anlamı olmadığını da biliyoruz, değil mi?
Nous savons tous que Clarence a été transféré... et nous savons tous que ce match n'a plus de réelle importance, n'est-ce pas?
Vampirlerin yemek yemediğini hepimiz biliyoruz.
Laisse-moi partir.
Hepimiz kahraman olmadığını biliyoruz.
Ça se peut pas. On sait que t'en es pas un.
Hepimiz, Oğula ne olduğunu biliyoruz!
Pour le Fils on connaît la fin.
Ne kadar çok çalıştığını, ne kadar zeki biri olduğunu, ve bu otelin ona neler ifade ettiğini hepimiz çok iyi biliyoruz.
Nous savons tous combien il est dévoué et intelligent, et combien cet hôtel compte pour lui.
Ve hepimiz nedenini biliyoruz.
Et on sait tous plus ou moins pourquoi.
Hepimiz bunu biliyoruz.
On le sait tous.
Hepimiz adını biliyoruz.
- On le connaît tous.
Hepimiz hikayeyi biliyoruz.
On connaît tous l'histoire.
Ama sanırım hepimiz, aslında kadınların saçmalıklarla dolu olduklarını biliyoruz.
Mais les filles nous pompent grave!
Hepimiz bunu biliyoruz.
Nous le savons tous.
Hepimiz, paranın nereye gittiğini biliyoruz.
On sait où va ce fric.
Evet, hakkını verelim, hepimiz kim olduğunu biliyoruz artık.
Ça, on peut dire qu'on vous connaît.
Çünkü hepimiz sonunda bunu yapacağını biliyoruz.
On sait tous que tu vas finir par le faire, de toute façon.
hepimiz biliyoruz ki 19
biliyoruz 271
biliyoruz ki 17
hepimiz 265
hepimizin 38
hepimize 22
hepimiz gibi 27
hepimiz biriz 41
hepimiz iyiyiz 17
hepimizi 34
biliyoruz 271
biliyoruz ki 17
hepimiz 265
hepimizin 38
hepimize 22
hepimiz gibi 27
hepimiz biriz 41
hepimiz iyiyiz 17
hepimizi 34